Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6 Haftalık Süre”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan kısmi ıslahın, mahkemece verilen süre içerisinde yapılmadığı iddiasıyla geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. ve 181. maddeleri birlikte değerlendirilerek, ıslah hakkının kullanılması için süre istenmesi halinde 181. maddenin öngördüğü bir haftalık kesin sürenin uygulanamayacağı, davacının tahkikat sona ermeden ıslah dilekçesini sunup harcı yatırmasıyla ıslahını geçerli bir şekilde tamamladığı gözetilerek Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas erteleme talebinde bulunan şirketin, mahkemenin bozma kararı sonrası yeniden bilirkişi incelemesi için gerekli ücreti ve kayyım ücretini yatırmaması üzerine verilen iflas kararına karşı yapılan temyizde, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bu giderlerin Hazineden karşılanıp karşılanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas erteleme davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, borca batıklığın tespitinin mahkemenin görevi olduğu ve bozma kararı sonrası yapılacak bilirkişi incelemesinin hakimin re'sen başvurduğu bir delil niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bilirkişi ücretinin Hazineden karşılanması gerektiği, ancak kayyım ücretinin bu kapsamda olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sendika Disiplin Kurulu kararının iptali ve yönetici ücret alacaklarının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkisizlik kararı veren mahkemenin, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için öngörülen iki haftalık süreyi kararında belirtmemesinin davacının mahkemeye erişim hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 20/1. maddesinde belirtilen iki haftalık sürenin kanun yolu niteliğinde olmayıp, usule ilişkin hak düşürücü bir süre olduğu, ayrıca Anayasa'nın 40/2. maddesinin ve AİHS'nin 6. maddesinin, mahkeme kararlarında bu sürelerin ayrıca belirtilmesini zorunlu kılmadığı gözetilerek, mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, davalının yasal sürede cevap dilekçesini vermesine rağmen tanıklarının isim ve adreslerini belirtmemesi ve bu hususta ön inceleme duruşmasında süre talep etmesinin ardından, davacı vekilinin muvafakat etmemesi üzerine mahkemece davalının tanık dinletme talebinin reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde de tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ön inceleme aşamasında tespit edildikten sonra çekişmeli vakıaların ispatı için tanık deliline başvurulup başvurulamayacağı taraflarca değerlendirilebileceği ve bu aşamada tanık listesinin sunulabileceği, davalının cevap dilekçesinde hangi vakıayı ispat için tanık deliline başvurduğunu belirtmiş olması ve ön inceleme duruşmasından sonra isim ve adreslerini bildirdiği tanıklarının dinlenilmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gider avansının iki haftalık kesin süre içinde yatırılıp yatırılmadığı, dolayısıyla dava şartı noksanlığının giderilip giderilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin süre ihtarlı ara kararında gider avansının mahkeme veznesine yatırılması gerektiği açıkça belirtilmediğinden, süresi içinde PTT veznesine yatırılmasıyla ara karar gereğinin yerine getirildiği ve dava şartı eksikliğinin oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gider avansının tamamlanması için verilen kesin sürenin kanunda öngörülen süreden kısa verilmesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 120/2. maddesinde gider avansı eksikliğinin tamamlanması için iki haftalık kesin süre verilmesi gerektiği hükmüne rağmen mahkemece bir haftalık kesin süre verilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğu ve bu süreye uyulmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, davacı tarafından talep edilen ziynet eşyalarının cins ve miktar olarak belirtilmesine rağmen değerinin bildirilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının cins ve miktarını belirtmesine rağmen, değerini belirtmemesi ve mahkemece verilen kesin süre içerisinde bu eksikliği gidermemesi sebebiyle, davanın HMK 119/2 maddesi uyarınca usulüne uygun açılmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Telekonferans yoluyla yapılan arabuluculuk görüşmelerinde, işe iade davası açma süresinin hangi tarihten itibaren başlayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Telekonferans yoluyla yapılan arabuluculuk görüşmelerinde, son oturumun yapıldığı tarih itibarıyla davacı vekilinin anlaşmama durumunu öğrendiği ve tutanağın taraflarca sonradan imzalanmasının sonuca etkili olmadığı, bu nedenle dava açma süresinin görüşmenin yapıldığı tarihten başlayacağı ve imzaların tamamlanmasının aranmaması gerektiği gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gider avansının mahkemece verilen iki haftalık kesin süre içinde yatırılıp yatırılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, gider avansının iki hafta içinde mahkeme veznesine ulaştırılması gerektiği açıkça belirtilmediğinden, davacı vekilinin süresi içerisinde PTT veznesine yatırmasıyla gider avansı yükümlülüğünü yerine getirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mahkemece gider avansı ödemesi için verilen kesin süre dolmadan davacı tarafından adli yardım talebinde bulunulması ve bu süre geçtikten sonra gider avansının yatırılması durumunda davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya gider avansı yatırması için kesin süre verildikten sonra davacının adli yardım talebinde bulunması ve mahkemenin bu talep hakkında henüz karar vermeden davacının gider avansını yatırmış olması karşısında, adli yardım talebinin, gider avansı ödemesine ilişkin kesin süreyi ortadan kaldırdığı ve bu durumda davanın reddine karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.