Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6001 Sayılı Karayolları Kanunu”
- Uyuşmazlık: Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ile taşeron firma arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6001 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü'nün hizmet alımı yapabileceği, idari ve teknik şartnamelerde yer alan yüklenici personelinin seçimi, işin görülme yöntemi, görev yeri değişikliği ve izinler gibi konularda idarenin denetim yetkisinin bulunmasının muvazaa için yeterli olmadığı, taşeron firmanın bağımsız işverenlik sıfatının bulunduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa ihale makamı-yüklenici ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak davalı Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğünün yol yapım işinin denetimi için personel bulundurmasının ve işin sözleşmeye uygunluğunu denetlemesinin asıl işveren olduğunu göstermediği, Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünün ihale makamı sıfatıyla 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi kapsamında sorumlu tutulabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tamamı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan taşınmazın, yolda kalan ve terkin edilen kısmı dışında bulunan ve Hazine adına tescil edilen bölümünün, kamulaştırma bedelinin iadesi karşılığında tapusunun iptali ve eski malike tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 1593 sayılı Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu'nun 6. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 41. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, erişme kontrollü karayolları için yapılan kamulaştırmalarda 2942 sayılı Kanun'un 23. maddesindeki mal sahibinin geri alma hakkının uygulanma imkanı bulunmadığı ve idarenin de 22. maddeye göre bir işlem yapmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tamamı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan taşınmazın, yolda kalan ve terkin edilen kısmı dışında bulunan ve Hazine adına tescil edilen bölümünün, kamulaştırma bedelinin iadesi karşılığında tapusunun iptali ve davacı adına tescili mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: 1593 sayılı Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu'nun 6. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. ve 41. maddeleri uyarınca, erişme kontrollü karayolları için yapılan kamulaştırmalarda mal sahibinin geri alım hakkının olmadığı ve idarenin de 22. maddeye göre iade işlemi yapmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazlar üzerinde yasal süre içinde işlem yapılmaması nedeniyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca geri alınması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların karayolu güzergâh planına uygun olarak kamulaştırılması nedeniyle, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Hizmetleri Hakkında Kanun'un 22. maddesi gereğince geri alma talebinin mümkün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı kurum arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalı kurumun asıl işçisi sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, hizmet alımı yoluyla yaptığı işin 6001 sayılı Kanun'un mülga 4. maddesi ve ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211. maddesi kapsamında olması ve alt işverenin bağımsız işveren sıfatının bulunması gözetilerek, davalılar arasında usulüne uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı Kurum arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin ihale yoluyla alt işverene verdiği hizmetin, kanun maddesi kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olduğu, davalı idare işçilerinin benzer işlerde çalışmasının asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu göstermediği ve davalı kurumun muvazaya dayanak gösterilen işlemlerinin asıl işveren sıfatının tanıdığı haklar kapsamında yer aldığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Hazine'ye devredilmesinden sonra açılan iade davasında, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün davalı sıfatıyla yer alıp almaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliğinin 5539 sayılı ve 6001 sayılı Kanunlar uyarınca devam ettiği, dolayısıyla taraf ehliyetine sahip olduğu ve kamulaştırma işlemini gerçekleştirip bedelini ödeyen idare olarak davada taraf olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün (EÜAŞ) alt işveren işçisi olarak çalışan davacının, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek EÜAŞ ile sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinden doğan işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hükümleri ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi birlikte değerlendirilerek, davalı EÜAŞ ile alt işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin işçi teminine dayalı muvazaalı işlem niteliğinde olduğu, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği ve davalı işverenin kendi muvazaasına dayanarak davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmaktan kaçınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’nin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nun 15. maddesi hükmüne rağmen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara ve muvazaa hükümlerine tabi olduğu, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili alt işverenlik mevzuatı ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi birlikte değerlendirilerek, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin işçi teminine dayalı muvazaalı bir işlem olduğu, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği ve davalının kendi muvazaasına dayanarak davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmaktan kaçınamayacağı gözetilerek, hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.