Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın tazmini davasının, 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacı tarafından iki kez yenilenmesinden sonra tekrar takip edilmemesi nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, miras bırakanı aleyhine başlatılan icra takibine dayalı menfi tespit davası açarken adli yardım talebinin reddinden sonra eksik harcı yatırmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının adli yardım talebinin reddine rağmen eksik harcı süresinde yatırmaması ve davanın yenilenmemesi nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının açtığı davanın nispi harca tabi olup olmadığı ve eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava açılırken eksik nispi harç yatırılması ve mahkemece verilen süreye rağmen davacının eksik harcı tamamlamaması nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28, 30 ve 32. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, davacı tarafından takip edilmediği ve üç ay içinde yenilenmediği için 6100 sayılı HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmış; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın açılmamış sayılması halinde davalı vekilinin vekalet ücretine hak kazandığı gözetilerek, hükümde vekalet ücreti belirtilmemesine ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının kadastro çalışmaları sonucu Maliye Hazinesi adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tesciline ilişkin talebi, davanın açılmamış sayılması nedeniyle reddedilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ön inceleme duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmaması ve dosyanın işlemden kaldırılmasını müteakip üç ay içinde davanın yenilenmemesi sebebiyle, 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olup olmadığı ve temyiz incelemesinin mümkün olup olmadığı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin, yürürlük tarihinden bağımsız olarak henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına sirayet edeceği ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının kesin olarak verilmesinin ve davacının temyiz talebinin reddinin doğru olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı ve taşınmazın gerçek değerinin belirlenip belirlenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluş tarihi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin yürürlüğe giriş tarihi arasında verilen kararların, 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlem sayılacağı ve usulü kazanılmış hak ilkesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin geriye yürümeyeceği gözetilerek, taşınmazın değerinin tespiti yapılmaksızın temyiz incelemesi yapılıp hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, davacının davasını bir kez 1086 sayılı HUMK, bir kez de 6100 sayılı HMK zamanında takipsiz bırakması halinde, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK döneminde davanın bir kez işlemden kaldırılıp yenilenmesinin, tamamlanmış bir usul işlemi olarak kabul edilmesi ve hukuki güvenlik ilkesi gereği davacının bu işlemden kaynaklanan haklarının korunması gerektiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 320/4. maddesinin uygulanmasıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, davanın 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez, 6100 sayılı HMK döneminde bir kez olmak üzere iki defa takipsiz bırakılması halinde, HMK’nın 320/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesindeki “tamamlanmış işlemler” istisnasının, usule ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasını ifade ettiği, bu nedenle önceki yasa zamanında yapılmış olan davanın işlemden kaldırılması işleminin kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi gerektiği ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğünden önce 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılan davanın, yeni HMK döneminde tekrar takipsiz bırakılması halinde davanın hangi kanuna göre açılmamış sayılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılıp yenilenen davanın, yeni HMK döneminde tekrar takipsiz bırakılması halinde, önceki kanun döneminde yapılmış olan işlemler ve kazanılmış haklar gözetilerek 1086 sayılı HUMK'nın uygulanması ve davanın bu kanuna göre açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin HMK'ya göre davanın açılmamış sayılmasına dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, ihbar tazminatı, temettü alacağı ve fazla çalışma ücretinin hesabı hususlarında direnme kararına konu uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının, Özel Daire bozma kararına karşı hangi gerekçelerle verildiğinin ve bozma kararının hangi nedenlerle hatalı bulunduğunun açık ve anlaşılır şekilde belirtilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar verme yükümlülüğüne aykırı olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi ortaklığın giderilmesi davasında, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK döneminde ikinci kez takipsiz bırakılması üzerine açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği ve davacı vekilinin duruşma gününü UYAP üzerinden öğreneceğine dair beyanının, duruşma tebligatının yapılmasını gereksiz kılıp kılmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK döneminde açılıp bir kez işlemden kaldırılan davanın, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonraki takipsiz bırakılmasında HUMK hükümlerinin uygulanması ve UYAP'tan öğrenme şeklinde tebligat usulü bulunmadığından davacı vekiline usulüne uygun tebligat yapılmadan davanın takipsiz bırakılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.