Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu”
- Uyuşmazlık: Markanın hükümsüzlüğü ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davada hükümsüzlük talebi yanında marka hakkına yönelik maddi ve manevi tazminat da talep edildiğinden, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 156. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davanın davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Marka sahibi tarafından, başka bir marka sahibi aleyhine açılan hükümsüzlük talebiyle birlikte marka hakkına tecavüzün men ve ref'i davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından hükümsüzlük talebi yanında marka hakkına tecavüze ilişkin taleplerin de ileri sürülmesi nedeniyle, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 156. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davanın davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Patent ve Marka Kurumu'nun marka tescil işlemleri sırasında aldığı kararlar nedeniyle zarar gördüğünü iddia eden davacının açtığı tazminat davasında, görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 156. maddesi ve mülga 556 sayılı KHK'nın 71. maddesi uyarınca, Türk Patent ve Marka Kurumu'nun marka tescili ile ilgili kararlarından zarar görenlerin açacağı tazminat davalarında görevli yargı yerinin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri olduğu ve bu mahkemelerin adli yargı çatısı altında faaliyet gösterdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca, kullanılmama nedeniyle iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. maddesinde düzenlenen marka iptal hükmünün, kanunun yürürlük tarihinden itibaren kullanılmayan markalar için uygulanabileceği, davalı tarafından markanın ciddi biçimde kullanıldığına dair yeterli delil sunulamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının ticaret unvanı kullanımının davacının tescilli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ile davacı markalarının hükümsüz olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra tescilli marka hakları bakımından sadece özel kanun hükümlerinin uygulanacağı, haksız rekabet hükümlerinin birlikte uygulanmasını gerektiren kümülatif korumanın uygulama alanı kalmadığı gözetilerek, marka hakkına tecavüz iddiasının kabulüyle birlikte haksız rekabetin de kabulüne dair hüküm bozulmuş, bu hususta yeniden yargılama gerekmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından üretilen ve satılan ürünlerin, davacının tescilli endüstriyel tasarım haklarına tecavüz edip etmediği, haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerden dolayı maddi ve manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, tescilli tasarım haklarının ihlali durumlarında haksız rekabet hükümlerinin de birlikte uygulanmasını gerektiren kümülatif korumanın artık uygulanma alanı kalmadığı ve tescilli tasarım haklarının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında özel olarak korunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının haksız rekabete ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının tescilsiz "... BAKKAL" ibaresini kullanmasının davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tescilli markaların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunduğu, bu durumda haksız rekabet hükümlerinin uygulanmasıyla kümülatif korumanın söz konusu olmadığı ve davalının eyleminin marka tecavüzü oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin haksız rekabete ilişkin hükümleri de içeren kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, ticaret unvanını ve sonradan tescil ettirdiği markasını kullanmasının davacının tescilli markasına ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluştursa dahi davalının sonradan tescil ettirdiği markasını savunma olarak ileri sürüp süremeyeceği ile tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının marka hakkına tecavüz iddiasının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile düzenlenmesi ve bu kanunun haksız rekabet korumasını da içerecek şekilde özel ve daha üstün bir koruma sağlaması, ayrıca özel kanun hükmü yanında haksız rekabeti de uygulanmasını gerektirecek bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle, kümülatif korumanın mümkün olmadığı ve sadece özel kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan marka başvurusunun, davacıya ait tescilli markayla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin karıştırılma ihtimali yaratıp yaratmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan marka başvurusunun, davacının tescilli markasıyla görsel ve işitsel benzerlik taşıdığı, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yarattığı ve bu nedenle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasındaki koşulların oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan tasarım tescil başvurusunun reddi üzerine açılan davada, tasarımın yenilik koşulunu taşıyıp taşımadığı ve YİDK kararının iptali gerekip gerekmediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarımın davacı tarafından başvuru tarihinden 12 ay önce kamuya sunulmuş olsa dahi, bu sunumun davacının talebi ve izniyle üçüncü bir kişi tarafından yapılmış olması nedeniyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 57/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek tasarımın yenilik vasfını kaybetmediği gözetilerek, YİDK kararının iptaline ve tasarımın tescil işlemlerinin devamına karar veren yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ...'a ait “...” ibareli marka ile davacıya ait “...” esas unsurlu markalar arasında karıştırılmaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunup bulunmadığı ve davacı markalarının tanınmışlığının zarar görüp görmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarındaki ibarelerin ilk üç harfinin aynı olması ve yazı karakterlerinin benzerliği nedeniyle görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin açık olduğu, dolayısıyla 6769 sayılı Kanun'un 6/1 ve 6/5. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK'nın 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının, sanıkların transit beyannamesi ile nakledilen taklit marka ürünleri gümrük bölgesine sokmaları eyleminin 6769 sayılı Kanun'da düzenlenen “ithal etmek” seçimlik hareketine karşılık gelmesine rağmen, suç tarihinde yürürlükte olan kanunda bu eylemin suç olarak tanımlanmamış olması ve fail lehine olan kanunun uygulanması ilkesi gözetilerek, sanıkların beraatine ilişkin direnme kararının, suça konu ürünlerin iadesine ilişkin kısım düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.