Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“7036 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Davalıya ait özel halk otobüsünde şoför olarak çalışan davacının işçilik alacakları davasında, davalı işyerinin esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında olup olmadığı ve dolayısıyla iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'na göre, davalı işyerinin esnaf ve sanatkâr işletmesi olması halinde genel mahkemelerin görevli olması gerekirken, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle hizmet akdine tabi işçilerin uyuşmazlıkları da iş mahkemelerinin görevine girmiş ve bu değişikliğin geçmişe etkili olması nedeniyle, iş mahkemesinin görevli hale geldiği, ancak mahkemenin davalı işyerinin esnaf işletmesi olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapmadan karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağının geçersizliği nedeniyle ihbar tazminatı alacağına karar verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesi ile arabuluculuğun dava şartı haline gelmesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi gereğince arabuluculuk sonucu varılan anlaşmaya konu hususlarda dava açılamayacağından, arabuluculuk tutanağının geçersizliğine ilişkin iddianın, bağımsız bir dava olarak açılması gerektiği ve bu geçersizlik kararı kesinleşmeden asıl alacak davasının açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin, arabuluculuk anlaşma tutanağının geçersizliğine ilişkin ön sorun incelemesi yapıp ihbar tazminatına hükmetmesinin hatalı olduğu ve miktar yönünden temyiz incelemesi yapılamayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesine göre taraf değişikliğinden önce arabuluculuk dava şartının tamamlanıp tamamlanamayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafta iradi taraf değişikliğinin yargılama esnasında yeni açılmış bir dava gibi değerlendirilmesi ve davacının taraf değişikliğinden önce yeni davalıya karşı arabuluculuğa başvurmuş olması gerektiği, aksi halde Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesinde düzenlenen hakka erişim hakkının ihlal edileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsiz mahkemede açılan bir davanın, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra görevli mahkemeye gönderilmesinden önce arabuluculuğa başvurulması halinde, arabuluculuğun dava şartı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesindeki dava şartı arabuluculuk hükmünün açık ve emredici niteliği ile usul ekonomisi gözetilerek, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra ancak görevli mahkemenin esasına kaydedilmesinden önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartını yerine getirdiği kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'nın özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, davacının dava dilekçesinde açıkça 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediyeyi talep ettiği ve vakfın bu kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, davacının ilave tediye alacağına hak kazanamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yıllık ücretli izin, kömür ücreti ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa hesaplanması ve ödenip ödenmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin yönetim kurulu kararında davacı işçinin kömür alacağını ikrar etmesiyle zamanaşımını kestiği, iş sözleşmesinde yıllık izin süresinin 30 gün olarak belirlendiği ve davalı şirketin belediyeye bağlı bir şirket olması sebebiyle ilave tediye ödemekle yükümlü olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetinin sonlanması halinde, arabulucuya başvurulmuş olma dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 11.07.2018 tarihli ve 2017/178 esas, 2018/82 karar sayılı kararı da gözetilerek, arabulucunun eksikliğinden davacının sorumlu tutulamayacağı ve arabuluculuk şartının yerine getirilmiş sayılacağı gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, davacının ise açıkça 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacağı talebinde bulunduğu, davalı vakfın bu kanun kapsamında olmaması sebebiyle davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçinin ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip oldukları ve 6772 sayılı Kanun'un kamu tüzel kişilerini kapsamına aldığı, davacının dava dilekçesinde açıkça 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacağını talep ettiği, ancak davalı vakfın bu kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'nın özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı ve davacının ilave tediye alacağı talebinin bu kanuna dayanması nedeniyle yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı kurumda başvurduğu derece ilerlemesinin zımnen reddedilmesi nedeniyle açtığı tespit ve alacak davasında görevli mahkemenin belirlenmesi ve davanın usulüne uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kapsam dışı personel statüsünde işçi olarak değerlendirilmesi, idari işlem niteliğinde bir uyuşmazlığın bulunmaması ve talep sonucunun belirsiz olması nedeniyle, 7036 sayılı Kanun'un 37. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 194. maddesi ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davasından önce, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu durumlarda, arabuluculuğa başvuruda her iki işverenin de taraf gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin 15. fıkrasının lafzı ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebiyle arabuluculuk başvurusunda bulunulması dava şartı olup, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için her iki işverenin de arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılması ve iradelerinin birbirine uygun olması gerektiği gözetilerek, sadece asıl işveren veya sadece alt işverene karşı arabuluculuk başvurusunda bulunulmasının dava şartını yerine getirmediği, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği sonucuna varılarak uyuşmazlık giderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.