Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“818 Sayılı Borçlar Kanunu m.49”
- Uyuşmazlık: Desteğinin tam kusuruyla gerçekleşen tek taraflı trafik iş kazasında vefat eden sürücünün hak sahiplerinin, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun, işletenin sorumluluğu ile sınırlı olması ve desteğin tam kusurlu olması sebebiyle işletenin sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla sigorta şirketinin de sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine yapılan çok sayıda asılsız şikâyet nedeniyle hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fazla olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikâyetlerinde hak arama özgürlüğü sınırlarını aştığı, Anayasal şikâyet hakkını kötüye kullanarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu, maddi ve manevi zarara neden olduğu; manevi tazminat miktarının olay tarihi, olayın gelişimi, tarafların sosyo-ekonomik durumu ve davalının eylemlerinin ağırlığı dikkate alınarak takdir edildiği, maddi tazminatın ise davacının şikâyetler nedeniyle uğradığı zaman ve emek kaybı ile iş kaybı iddiaları gözetilerek belirlendiği, her iki tazminat miktarının da objektif kriterler ışığında makul olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Havayolu şirketinin bagajı kaybetmesi nedeniyle yolcunun uğradığı manevi zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının bagaj kaybetmesi nedeniyle davacının seyahat boyunca ilaçlarına ve kişisel eşyalarına ulaşamaması, tatilini belgeleyememesi ve valizinin kilitlerinin kırılarak eşyalarının karıştırılması gibi durumların kişilik haklarını zedelediği ve manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı manevi tazminat yönünden onanmış, miktar yönünden ise inceleme için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yazılan ve gazetede yayımlanan haberin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu haberin, HSYK'nın kararname çalışmaları esnasında kamuoyunda baskı oluşturmak amacıyla, davacı ile ilgisi olmayan geçmiş olayları gündeme getirerek kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, basın özgürlüğü sınırlarını aştığı, güncellik ve kamu yararı taşımadığı gözetilerek davalının manevi tazminat ödemesine hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Mobbing nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden davacıya hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı ve davacının istifa ödentisine hak kazanıp kazanamadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının olay tarihi, taraflar arasındaki olayların gelişim şekli ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında fazla olduğu, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği için istifa ödentisine hak kazanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan köşe yazılarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Köşe yazılarının içeriği ve yayınlandığı tarih itibariyle konunun güncel ve kamuoyunun gündeminde olduğu, siyasi bir kişi olan davacı hakkındaki iddiaların görünür gerçeğe uygun olduğu, kamuoyunun bilgilendirilmesinin ön planda tutulduğu, hakaret içermediği ve siyasilerin katlanması gereken eleştiri sınırlarını aşmadığı gözetilerek basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan bir haberin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu haber içeriğinde davacının doğrudan hedef alınmadığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil edecek ifadeler kullanılmadığı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ilkeleri de gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu haberin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilmekle birlikte, olay tarihi, olayların gelişim biçimi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Öz ile biçim dengesinin gözetilmediği, eleştiri sınırlarının aşıldığı, demokratik toplum düzeninin gerektirdiği çoğulculuk, hoşgörü ve açık düşünce ilkelerine aykırı bir üslup kullanıldığı, haber içeriğinin davacının kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğu ve manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıların, dava konusu yayının ceza davası dosyasındaki iddialara dayalı olduğunu savunması üzerine, mahkemenin bu dosyayı inceleyip değerlendirmeden karar vermesi nedeniyle direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalıların delilleri arasında yer alan ve dava dilekçesinde belirtilen ceza davası dosyasını UYAP sistemi üzerinden getirtip incelemeden ve dosya içeriğine göre değerlendirme yapmadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir haberin başlığında kullanılan "Darbeci Baro" ifadesinin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haber başlığında kullanılan "Darbeci Baro" ifadesinin, haber içeriğiyle gerekli bağlantısı olmaksızın ağır bir suç isnadı niteliğinde olduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının suç duyurusu metnini sunmak üzere basın toplantısı düzenlemesi ve yerel bir kanalda açıklamalarda bulunmasının davacının kişilik haklarına hukuka aykırı saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının milletvekili sıfatıyla kamusal denetim yetkisi ve görevi kapsamında suç duyurusu ve basın açıklamasında bulunduğu, konunun kamuoyunun bilgisi dahilinde olduğu ve aynı hususta daha önce ceza soruşturması yapıldığı, ifade özgürlüğü sınırlarının gözetildiği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.