Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Açık Görüş”
- Uyuşmazlık: Cezaevinde bulunan baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin, babanın tahliyesine kadar kaldırılmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın cezaevinde olması, çocuğun babasıyla görüşmemek istemesi, uzman raporları ve çocuğun psikolojik durumu gözetilerek, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına olmayacağı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezaevinde hükümlü bulunan babanın çocuklarıyla kişisel ilişki kurma düzenlemesinin nasıl olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevinde bulunan babanın çocuklarıyla kişisel ilişki kurma hakkının, cezaevi idaresinin belirleyeceği gün ve saatlerle sınırlandırılmayıp, ilgili mevzuat ve cezaevinin imkanları çerçevesinde çocukların eğitimlerine engel olmayacak şekilde somut gün ve saatlerin belirlenmesi gerektiği gözetilerek, kişisel ilişki tesisi yönünden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen çocuk ile cezaevinde bulunan baba arasında kişisel ilişki tesisine ilişkin düzenlemede hukuka uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki düzenlenirken infazda zorluk ve tereddüt oluşturmayacak şekilde açıkça başlangıç ve bitiş günleri ve saatleri gösterilerek düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi kararının hukuka uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında velayeti anneye verilen çocuk ile hükümlü baba arasında kişisel ilişki tesis edilip edilmeyeceği, şekli ve giderlerinin kim tarafından karşılanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, babasının hükümlü olması, çocuğun görüşme isteğinin bulunmaması gibi hususlar gözetilmeden ve cezaevi koşullarına uygun kişisel ilişki tesisi için yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair Yargıtay hükmüne uyulmaması nedeniyle temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, cezaevinde hükümlü bulunan anne ile çocuklar arasında kişisel ilişkinin nasıl düzenleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevinde hükümlü bulunan anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisi için, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri gözetilerek, açık görüş imkanı da değerlendirilmek suretiyle cezaevi koşulları çerçevesinde mümkün olan en uygun düzenlemenin yapılması gerekirken, yeterince araştırma yapılmadan kişisel ilişkinin belirlenmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik direnme kararında usul hükümlerine uyulup uyulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, direnme kararına konu hüküm kurulurken Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası alınmadan ve sanık müdafisine esas hakkında savunma yapma imkânı tanınmadan yargılamanın bitirilmesi, CMK'nın 216. maddesine aykırı olması ve sanığın savunma hakkını kısıtlaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı hususunda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası usulüne uygun alınmadan ve sanık müdafiine esas hakkında savunma yapma imkanı tanınmadan hüküm kurulması, CMK 216. maddesinde düzenlenen usule aykırı olması ve savunma hakkının ihlali niteliğinde bulunduğundan bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma ilamına direnilmesine karar verilmesinden sonra Cumhuriyet savcısından esas hakkındaki görüşü sorulmadan ve hazır bulunan sanıkların esasa ilişkin savunmaları alınmadan hükümler kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma ilamına direnme kararına konu hükümleri, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü alınmadan, hazır bulunan sanıklara esas hakkında savunma yapma imkanı tanınmadan ve son sözleri sorulmadan verildiğinden, savunma hakkının kısıtlanması ve CMK 216. maddesine aykırılık teşkil etmesi gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevine uyuşturucu sokma eyleminin, uyuşturucu ticareti yapma suçundan beraatine ve infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan mahkûmiyetine neden olan hükümde, fiilin hukuki nitelendirilmesinde hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiili ile hem uyuşturucu madde nakletme suçu hem de infaz kurumuna yasak eşya sokma suçunun teşebbüsünü oluşturduğu, bu nedenle TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gereğince en ağır cezayı öngören uyuşturucu madde nakletme suçundan cezalandırılması gerekirken, fiilin iki ayrı suç olarak değerlendirilerek beraat ve mahkûmiyet kararlarının birlikte verilmesi suretiyle CMK'nın 225. maddesine aykırı davranıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının, davacı borçluya ait olduğunu iddia ettiği bono senedindeki imzanın gerçekten borçluya ait olup olmadığı ve bu nedenle borcun varlığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesi ve savcılık soruşturmasında alınan Adli Tıp Kurumu ve Kriminal Polis Laboratuvarı raporlarında senet imzasının davacıya ait olduğunun tespit edilmesi ve yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda da imzanın davacının orijinal imzaları ile benzerlikler gösterdiğinin belirtilmesi, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin verdiği mahkûmiyet hükmünü, sanıklar aleyhine suç niteliğinin hatalı belirlenmesi gerekçesiyle duruşma açmaksızın bozup bozamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararına konu kararları, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü alınmadan, hazır bulunan sanıklara ve suça sürüklenen çocuklara esasa ilişkin savunma yapma olanağı tanınmadan ve son söz hakkı verilmeden tesis edilerek sanıkların ve suça sürüklenen çocukların savunma hakkı kısıtlandığı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma gerekçelerine yeterli ve yasal bir cevap vermeksizin direnme kararı vermesi, sanık müdafisinin yokluğunda hüküm kurması, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını almaması ve sanıklara son söz hakkı vermemesi suretiyle sanıkların savunma haklarını kısıtladığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.