Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Açık Muvafakat”
- Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında, ergin bir kişinin evlat edinilmesine ilişkin yasal koşulların yerine getirilip getirilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinenin eşi tarafından evlat edinilenin torunu olması sebebiyle TMK m.306/3'ün uygulanamayacağı, eşlerin birlikte evlat edinmeleri gerekirken tek başına evlat edinmenin gerçekleştiği, evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun açık muvafakatinin alınmadığı gibi ergin evlat edinmeye ilişkin yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı aracın hasarlanması durumunda, rehinli alacaklının sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesine ilişkin muvafakatinin kapsamı ve geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Rehinli alacaklının, sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesine ilişkin muvafakatinin şarta bağlı olması ve tazminatın kendisine ödenmesini talep etmesi nedeniyle, sigortalının dava ehliyetinin olmadığı ve sigorta şirketinin tazminatı doğrudan sigortalıya ödemesinin haksız olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, davacı vekilinin bir davalı hakkındaki davayı geri alma talebinin, davalının açık rızası olmadan takipsiz bırakılıp bırakılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın geri alınması için davalının açık rızası şart olduğundan ve davalıya yapılan tebligatta geri alma talebine ilişkin bir ihtara yer verilmediğinden, davalının geri almaya açık rızasının olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun, evlat edinenin ikinci bir evlat edinmesinde rızasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme ile evlat edinen ve evlatlık arasında soybağı kurulduğu ve altsoy kavramının evlatlıkları da kapsadığı, dolayısıyla ikinci bir evlat edinmede ilk evlatlığın rızasının Türk Medeni Kanunu madde 313/1 gereğince aranması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının daha önce açtığı ve geri aldığı işçilik alacakları davasındaki beyanlarının feragat mı yoksa davanın geri alınması mı niteliğinde olduğu ve bu durumun mevcut davanın esastan incelenmesine engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, önceki dava dosyasına sunduğu dilekçe ve davalı şirket temsilcisinin beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının haklarını saklı tutarak davayı geri alma iradesinin açık olduğu, davalının da buna muvafakat ettiği, bu nedenle önceki işlemlerin davanın esastan incelenmesine engel teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile kıdem tazminatı faiz alacağı davasında, manevi tazminat miktarının fahiş olup olmadığı ve kıdem tazminatı faiz alacağı talebinin atiye bırakılmasının hukuki niteliği ve sonuçları uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, kıdem tazminatı faiz alacağı talebinin atiye bırakılmasının davalının rızasıyla davayı geri alma niteliğinde olduğu ve bu durumda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipotek için açık rızasının alınmadığını iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalaması ve borcun yeniden yapılandırılması talebinde bulunması, aile konutu üzerine ipotek tesis edildiğinden haberdar olduğunu ve dolaylı olarak rıza gösterdiğini ortaya koyduğundan, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir şirkette göreve başlamasının istenmesi üzerine iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı talep etmesi üzerine, feshin haklı olup olmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatın iş sözleşmesinin devri niteliğinde olduğu, davacının bu devre rıza göstermediği ve dolayısıyla iş sözleşmesinin feshinin işverenin haksız feshi sayılacağı, bu nedenle de davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği kurulmadan önce düzenlenen mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının teslim edilip edilmediğinin tanıkla ispatlanıp ispatlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının tesliminin hukuki bir işlem olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği ve davalıya HMK'nın ilgili hükümlerinin hatırlatılmaması ve tanık dinlenmesine davacının açıkça muvafakat etmemesi sebebiyle tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesi gözetildiğinde davacının davalıya devredilecek ortaklık payının bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak taraflar arasında akdedilen adi ortaklık pay devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Diğer ortağın pay devrine örtülü muvafakat etmiş olması, sonradan muvafakat etmediğini bildirmesinin çelişkili davranış yasağına aykırılığı ve adi ortaklığın feshinin ancak mahkeme kararıyla mümkün olması hususları değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay’a gönderilmek üzere onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadan, sonradan verdiği cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı def'inde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, davalının cevap dilekçesi verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği durumlarda ıslaha konu yapılamayacağı ve davacının açık muvafakati olmaksızın zamanaşımı def'inin ileri sürülemeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde cevap dilekçesi vermeyen ve sonradan verdiği cevap dilekçesinde de zamanaşımı def'inde bulunmayan davalının, davacının ıslahı üzerine ıslah yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesi halinde, davacının açık muvafakati olmadıkça ıslah yoluyla ileri sürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.