Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Acil Hasta”
- Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından uygulanan cezai şart ve mahsup işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve dava dışı hastaya yapılan işlemlerin acil hasta statüsünde olması nedeniyle ilave ücret alınmaması gerektiği gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezi hakkında, çocuk hastaların çocuk doktoru yerine acil servis doktoru tarafından muayene edilmesi ve faturalandırılması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen cezai şart işleminin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tıp merkezinin, hasta yönlendirmesinde sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı, uygulanan cezai şartın sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, bozma ilamına uygun inceleme yapıldığı ve bilirkişi raporunun da hükme yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralanan hastanın taburcu edilmesinden sonra ölmesi üzerine, doktorların taksirle ölüme neden olma veya görevi ihmal suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Genel beden travmasına maruz kalan hastanın doktorlar tarafından erken taburcu edilmesinin tıp kurallarına aykırı bir ihmal teşkil etmesine rağmen, ölümün öngörülemez ve engellenemez bir komplikasyon (akciğer embolisi) sonucu meydana geldiğinin ve bu ihmal ile ölüm arasında nedensellik bağının bulunmadığının tespit edilmesi gözetilerek, sanıkların görevi ihmal suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken beraatlerine hükmedilmesi isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshi nedeniyle kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret, asgari geçim indirimi, fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücreti talepleri doğrultusunda, ücret miktarının tespiti, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığı ve davacının iş akdini feshetmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin tespiti için tüm çalışma dönemini kapsayan banka hesap ekstrelerinin getirtilmesi, davalı tarafından davacının hesabına yatırılan tutarların ücrete ilişkin olup olmadığının belirlenmesi, davacı tanıklarının beyanları dışında fazla çalışma ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacaklarını ispatlayıcı başka delil sunulmadığından bu taleplerin reddi gerektiği, ancak davacının iş akdini feshettiği tarihte ödenmeyen ücret alacağının bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı hastanede doktor olarak çalıştığı dönemde aylık ücretinin net 8.500 TL olduğu kabul edilerek, ek ücret ödemelerinin olup olmadığı, talep konusu alacaklardan yapılan mahsubun yerinde olup olmadığı ve kıdem ile ihbar tazminatının hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya içeriği, bozmanın kapsamı ve uygulanabilir hukuk kuralları çerçevesinde, mahkemenin davacının aylık ücretini 8.500 TL olarak kabulüne göre alacak hesaplaması yapması, ek ücret ödemelerini değerlendirmesi ve yapılan mahsubun yerinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu yoksa taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulde meydana getirdiği yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmiş olması, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun oluşabilmesi için öngörülen yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmaması gerektiği ve somut olayda sanığın eyleminin TCK’nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı sağlık kuruluşunun, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'na fatura ettiği sağlık hizmetlerinin acil hal kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak ödeme yapılıp yapılmayacağı konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamına rağmen, davaya konu sağlık hizmetlerinin acil hal kapsamına girip girmediğinin hasta bazında incelenmediği ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cinsel saldırı suçunu işlediğinin sabit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tıbbi müdahale sırasında mağdur ile yalnız kalmadığı, tanık ifadelerinin sanık savunmasını desteklediği, mağdurun müdahale sonrası herhangi bir olumsuz tepki göstermediği ve yapılan muayenenin tıbbi bir gereklilik olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın cinsel saldırı suçunu işlediğinin sabit olmadığı gözetilerek yerel mahkeme mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı hekimin, çalıştığı üniversite hastanesinden ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, şua izni ücreti, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerini talep etmesi üzerine, fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin ödenip ödenmeyeceği ile davalı üniversitenin harçtan muaf olup olmadığı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ve hafta tatili yaptığını ispatlayamaması, davalı üniversitenin ise 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 56. maddesinin (b) bendi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi uyarınca harçtan muaf olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı lehine düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği yeni bir suç nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına dair kararın gerekçesinin kanuni ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği yeni bir suçtan mahkum olması nedeniyle hükmün açıklanması gerekirken, yerel mahkemenin gerekçesinde sadece hükmün açıklanmasına ilişkin koşullara yer vermesi ve yargılama sonucunda ulaşılan kanaati, delilleri ve sanığın eyleminin suç unsurlarını yeterince açıklamaması nedeniyle kararın kanuni ve yeterli gerekçe içermediği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ruhsatlı bakkal dükkânında bodrum katında sahte içki üretimi yaptığı, kaçak ve sahte rakı sattığını bildiği, bu rakının insan sağlığı için tehlikeli ve ölümlere sebebiyet verebileceğini öngördüğü, buna rağmen sonucu kabullenerek satmaya devam ettiği gözetilerek eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin işkence suçunu mu yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu ve kasten yaralama suçu olması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin sistematik ve süreklilik arz eden bir işkence suçunu değil, ani gelişen olaylar neticesinde oluşan kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, mahkumiyet hükümleri bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.