Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Acil Vakalar”
- Uyuşmazlık: Davacının, acil servis hastaları ve 112 acil vakaları kapsamında verdiği yoğun bakım hizmetleri için düzenlediği manuel faturalara davalı SGK tarafından yapılan kesintilerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hastanenin acil servis hastaları ve 112 acil vakaları kapsamında yoğun bakım hizmeti vermesinin zorunlu olduğu, hastaların bir kısmının vefat etmiş olması nedeniyle manuel fatura düzenlenmesinin Sağlık Uygulama Tebliği'ne uygun olduğu ve davalı SGK tarafından hizmetin verilmediğine veya eksik verildiğine dair bir iddianın da bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacı hastanenin hak edişlerinden yapılan kesintilerin hukuka uygun olup olmadığı ve davacı hastanenin davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sağlık Uygulama Tebliği ve ilgili genelge hükümleri ile taraflar arasındaki sözleşme değerlendirilerek, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücreti ve icap nöbeti alacakları talebinde bulunan davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, mahkemenin icap nöbeti alacağının hesabında yaptığı indirim ile ilgilidir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, davacının fazla mesai ve icap nöbeti alacaklarını ayrı ayrı hesaplaması gerekirken, hesap raporunda belgeye dayalı hesaplanan icap nöbeti alacağından tanık beyanına dayalı hesaplanan fazla mesai alacağı ile birlikte indirim yapması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı sağlık kuruluşunun, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'na fatura ettiği sağlık hizmetlerinin acil hal kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak ödeme yapılıp yapılmayacağı konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamına rağmen, davaya konu sağlık hizmetlerinin acil hal kapsamına girip girmediğinin hasta bazında incelenmediği ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı sağlık kuruluşunun, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'na sunduğu acil sağlık hizmeti faturalarından yapılan kesintilerin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hastaların acil servis hizmetlerinin acil hal mi yoksa yeşil alan muayenesi mi olduğunun tespiti için, her hasta özelinde değerlendirme yapılmadan ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir bilirkişi raporuna dayanılarak verilen ilk derece mahkemesi kararının, eksik inceleme ve araştırmaya dayandığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında işyeri devri olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ücret ve fazla mesai alacaklarından hangi şirketin sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosyadaki deliller ve hukuki durum değerlendirildiğinde, davacının işyeri devrinden önce iş akdini feshetmiş olması nedeniyle devralan şirketin sorumluluğunun olmadığı ve davacının fazla mesai yaptığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın kan sulandırıcı ilaç kullandığını bildirmesine rağmen sanık doktorun güncel INR değerini ölçmeden biyopsi işlemi yapması, Adli Tıp Kurumu raporu ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması ve Adli Tıp Kurumu raporunun yeterince kanaat verici olmaması nedeniyle, eksik araştırma yapılarak hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezi tarafından sunulan sağlık hizmetlerine ilişkin yapılan kesintilerin haksız olduğu iddiasıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı açılan muarazanın giderilmesi davasında, yapılan kesintilerin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, dosyadaki bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak yaptığı değerlendirme ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun itirazları karşılar nitelikte, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık olarak düzenlendiği gözetilerek usul ve kanuna uygun bulunan karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralanan hastanın taburcu edilmesinden sonra ölmesi üzerine, doktorların taksirle ölüme neden olma veya görevi ihmal suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Genel beden travmasına maruz kalan hastanın doktorlar tarafından erken taburcu edilmesinin tıp kurallarına aykırı bir ihmal teşkil etmesine rağmen, ölümün öngörülemez ve engellenemez bir komplikasyon (akciğer embolisi) sonucu meydana geldiğinin ve bu ihmal ile ölüm arasında nedensellik bağının bulunmadığının tespit edilmesi gözetilerek, sanıkların görevi ihmal suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken beraatlerine hükmedilmesi isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hastanın vefatı sebebiyle teşhis ve tedavide hata ile aydınlatma yükümlülüğünün ihlali iddiasına dayalı tazminat istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Hastaya konulan teşhis ve uygulanan tedavinin tıp kurallarına uygun olduğu, davalıların kusurunun bulunmadığı ve gerekli bilgilendirmelerin yapılarak yazılı onamların alındığı hususları bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre belirlenerek, davacıların temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Doktor olan sanığın eylemi ile gerçekleşen ölüm neticesi arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak eyleminin TCK'nun 85/1. maddesindeki taksirle ölüme neden olma suçunu mu yoksa 257/2. maddesindeki görevi ihmal suçunu mu oluşturacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hastayı stabilizasyonu sağlanmadan taburcu etmesiyle görevinin gereklerini yerine getirmede ihmal gösterdiği, bu nedenle eyleminin TCK'nun 257/2. maddesinde düzenlenen görevi ihmal suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı TCK'nun 85/1. maddesi uyarınca taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırmasına ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ambulans şoförünün görevi sırasında yaptığı trafik kazası nedeniyle yargılanması için izin alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ambulans şoförlüğünün asli ve sürekli bir kamu hizmeti olduğu ve sanığın bu sıfatla görev yaptığı sırada meydana gelen trafik kazası nedeniyle yargılanabilmesi için 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca izin alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.