Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adi Ortaklık Payının Devri”
- Uyuşmazlık: Adi ortaklıktan kaynaklı alacak davasında, ortaklık payının devri ve davaya tüm ortakların dahil edilmesi gerekliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ortağın rızası olmaksızın yapılan ortaklık payı devrine geçerlilik tanınamayacağı ve adi ortaklığa karşı açılan davada tüm ortakların davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesi gözetildiğinde davacının davalıya devredilecek ortaklık payının bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak taraflar arasında akdedilen adi ortaklık pay devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Diğer ortağın pay devrine örtülü muvafakat etmiş olması, sonradan muvafakat etmediğini bildirmesinin çelişkili davranış yasağına aykırılığı ve adi ortaklığın feshinin ancak mahkeme kararıyla mümkün olması hususları değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay’a gönderilmek üzere onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, dava konusu çekin ortaklığın tasfiyesi için verilip verilmediği ve davacının çek bedelini talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığı tanık beyanları ile kanıtlandığı, davacının çek bedelini talep etmesinin ortaklığın feshini ve tasfiyesini de kapsadığı, bu nedenle mahkemenin TBK’nın 642. ve devamı maddelerine göre tasfiye işlemlerini yaparak sonuca uygun bir karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin adi ortaklık payının davacıya devredildiğinin tespiti ve davacının adi ortaklığa kayyum olarak atanması talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket yetkilisinin, adi ortaklık payını devretmeye yetkili olmadığı, devir protokolünün davalı şirket yönünden bağlayıcı olmadığı ve tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokol ve sözleşmelerdeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde adi ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığı, kuruldu ise adi ortaklığın feshine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokol, ön sözleşme ve dağıtım sözleşmesinde yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, tarafları yatırımcı, dağıtıcı ve patent sahiplerinden oluşan sözleşme ilişkisinde tarafların adi ortaklık kurma amacında olmadıkları, üretim, pazarlama ve dağıtım işlerine dair ayrı ayrı sözleşmeler imzalamak yerine tek bir sözleşme ilişkisi kurmayı tercih ettikleri, özellikle sözleşmelerde kazanç paylaşımına dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, gerek ön sözleşmede gerekse dağıtım ve hizmet sözleşmesinde, sözleşmenin hiçbir hükmünün bir teşekkül veya ortaklık kurulması amacını taşımadığının açıkça belirtildiği gözetilerek taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulmadığı kabul edildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında adi ortaklık kurulup kurulmadığı ve davacının tasfiye payı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3568 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler arasında yasal olarak adi ortaklık kurulamayacağı, davacının adi ortaklık iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı ve davalıların yemin yoluyla ortaklık kurulmadığını beyan ettikleri gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesinin adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı ve bu sözleşmeye dayanarak konut satın alan davacının, yüklenici ifa etmediği takdirde arsa sahiplerine karşı da dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşmenin, tarafların müşterek bir amaca yönelik emek ve mallarını birleştirmeleri, kar elde etmeyi amaçlamaları ve bu amaca ulaşmak için birlikte çaba göstermeleri nedeniyle adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu ve adi ortaklıkta ortakların üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu oldukları gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklığın tasfiyesinden doğan alacak davalarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığı ve ortaklığın sona erdiği hususlarının Yargıtay'ın önceki bozma ilamıyla kesinleştiği, mahkemece alınan tasfiye raporunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri gözetilerek ortaklığın malvarlığını oluşturan dairelerin değerinin tespit edildiği ve davacı tarafın tasfiye alacağının belirlendiği, bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kardeşler arasında hayvancılık faaliyetleri sebebiyle adi ortaklığın bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye işlemlerinin nasıl yürütüleceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasında hayvancılık ortaklığına dair tanık beyanlarını değerlendirmede isabetsiz davrandığı, tanık beyanları ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğü taşınmazın müşterek mülkiyeti dikkate alındığında adi ortaklığın varlığının kabulü gerektiği, bu durumda 6098 sayılı TBK hükümlerine göre tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan ve “ortaklık sözleşmesi” olarak adlandırılan sözleşmenin hukuki niteliğinin ne olduğu ve buna bağlı olarak hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme metninde kullanılan ifadelere, tarafların yükümlülüklerine ve sözleşmenin amacına bakıldığında, sözleşmenin gerçekte bir adi ortaklık sözleşmesi değil, bir kira sözleşmesi niteliğinde olduğu; dolayısıyla dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 8. maddesinin 2. bendi gereğince görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi değil, sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi talebiyle açılan davada, davacının ortaklık payını devrettiği iddiasıyla adi ortaklığın sona erip ermediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu ortaklık payını resmi bir devir sözleşmesi ile davalıya devrettiğinin tespit edilmesi ve bu devir ile adi ortaklığın sona erdiğinin anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.