Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adi Yazılı Taşınmaz Satış Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazlardan birinin teslim edilmemesi sebebiyle, davacılar tarafından taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tahsili amacıyla açılan sebepsiz zenginleşme davasında, davalıların sorumluluğu ve hükmedilen bedelin davacıların her ikisine de iade edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle davacıların rayiç bedel talep edemeyeceği, davalı şirket yetkilisinin sözleşmeyi imzalarken şirketi temsil yetkisinin bulunması ve bedelin davalı şirket yetkilisi adına tahsil edilmesi nedeniyle davalı şirket yetkilisinin de husumette bulunması gerektiği, ancak sözleşmede hangi dairenin hangi davacı tarafından satın alındığına dair bir düzenleme bulunmadığından her iki davacı tarafından birlikte satın alındığının kabulü gerekeceği ve hükmedilen bedelin her iki davacıya da iade edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacı ... lehine kısmen kabulüne karar verdiği dava bakımından bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden dönme ve bedel iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan son sözleşmede alıcının daha önceki sözleşmelerde yer alan cayma hakkından vazgeçtiği ve belirli bir miktarın üzerinde talepte bulunamayacağı hükmünün bulunduğu, uyuşmazlığın bilirkişi incelemesi gerektirmeyecek şekilde genel bilgi ve tecrübeyle çözümlenebileceği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının talebinin satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mi, yoksa adi yazılı satış sözleşmesine dayalı zilyetlik ve iyiniyet iddiasıyla TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil mi olduğu ve buna göre davanın reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Olayları açıklamanın taraflara, hukuki nitelendirmenin ise hakime ait olduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebinde bulunurken adi yazılı satış sözleşmesi yanında zilyetlik ve iyiniyet iddiasına dayanarak TMK’nın 724. maddesine dayalı temliken tescil koşullarının da mevcut olduğunu belirttiği gözetilerek, davanın TMK'nın 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle yükleniciye devredilmesi gereken bağımsız bölümün, ayrıca düzenlenen adi yazılı konut satış sözleşmesiyle arsa sahibine devrinin geçerliliği ve davacı alacaklının İİK 94/2. maddesine göre açtığı tapu iptal ve tescil davasının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin şekle aykırı olmasına rağmen, satış bedelinin ödenmesi ve tapu devrinin gerçekleştirilmesi nedeniyle hakkın kötüye kullanılması yasağı gözetilerek sözleşmenin geçerli sayılması ve davalılar arasında vekalet ilişkisinin varlığı kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinde satış bedelinin sonradan eklendiği iddiasında, ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçersiz satış sözleşmesinde, satış bedelinin davacı tarafından sonradan eklendiği iddiasının davalı tarafından ileri sürülmesi ve davacının da senetteki miktarı ispatlayamaması sebebiyle ispat yükünün davacı tarafta olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi talebiyle açılan itirazın iptali davasında, davalının iade yükümlülüğünün kapsamı ve davalının sözleşme konusu taşınmazlar üzerinde üçüncü kişi lehine tesis ettirdiği ipoteğin davaya etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazlar üzerindeki ipotek ilişkisinin davaya konu satış sözleşmesiyle bağlantılı olmadığı ve bu nedenle davacının sözleşme kapsamında ödediği bedellerden davalının sebepsiz zenginleştiği, dolayısıyla iade yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşıt satışında, taraflar arasında düzenlenen adi yazılı protokol ve resmi satış sözleşmesindeki bedel farklılığı nedeniyle, alıcının ödeme yükümlülüğünün kapsamı ve davacı satıcının icra takibine itirazın iptali davası açma hakkı.
Gerekçe ve Sonuç: Noterde düzenlenen resmi satış sözleşmesindeki bedelin, kasko değerine göre belirlendiği ve tarafların gerçek iradesini yansıtmayabileceği, taraflar arasında düzenlenen adi yazılı protokolün ise gerçek satış bedelini içerdiği ve davalının da bu protokolü inkâr etmediği gözetilerek, davalının ödeme yükümlülüğünün protokolde belirtilen bedel üzerinden hesaplanması gerektiği ve davacının icra takibine itirazın iptali davası açma hakkının bulunduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin işin esasına ve hükmedilen miktara ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı teslim edilmeyen taşınmazın tapu iptali ve tescili ile bedelin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile taşınmaz satış sözleşmesi imzalayan davacıya, sözleşme konusu inşaatın devredildiği diğer davalının da, inşaatın tümüyle kendisine devredilmesi ve kar paylaşımı kararlaştırıldığı inşaat devir sözleşmesi nedeniyle davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya karşı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlik yoluyla devraldığını iddia ettiği alacağın dayanağı olan 25.12.2008 tarihli satış protokolünün hangi taşınmaz için düzenlendiğinin ispatlanamaması, davalının ise söz konusu protokolün başka bir taşınmaz için düzenlendiğini ve bu taşınmazın da temlik eden adına tescil edildiğini beyan etmesi ve dosyadaki diğer delillerden davacının temlik aldığı iddia edilen alacağı ispatlayamadığının anlaşılması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüklenicinin aynı bağımsız bölümü farklı kişilere temlik etmesi durumunda, hangi temlikin geçerli olacağı ve tapu iptali ve tescil isteminin nasıl sonuçlandırılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin aynı bağımsız bölümü birden fazla kişiye temlik etmesi halinde, önceki tarihli temlik sözleşmesinin geçerli olduğu, davacıya taşınmazın teslim edilmiş olması ve tarafların edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmiş olmaları nedeniyle 30.09.1988 gün ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca resmi şekil şartı aranmaksızın tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haricen düzenlenen geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve verilen senedin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Haricen yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin geçersizliği ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetilerek, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca iadesine ve senedin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, davalıların temyiz talepleri reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.