Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Tıp Kriterleri”
- Uyuşmazlık: Yargılamanın yenilenmesi davasında, yeni ortaya çıkan belgenin HUMK m. 445/1 ve 7. bentlerindeki şartları sağlayıp sağlamadığı ve mahkemenin bozma kararına uyup uymadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak ibraz edilen belgenin, gizliliği ve bilinmemesi hayatın olağan akışına aykırı olup, davacı tarafından HUMK m. 445/1 ve 7. bentlerindeki şartların oluştuğunun ispatlanamaması, ayrıca mahkemenin bozma ilamındaki usulü kazanılmış hak oluşturan hususa aykırı davranarak farklı bir kurumdan rapor alması ve belgenin yargılamanın yenilenmesi nedeni olup olmadığı konusunda ön incelemeyi yapmaması hususları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maddi tazminat talebinde, davacıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurulup başvurulmadığı ve sürekli iş göremezlik oranının tespit edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya, sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için Kuruma başvurması gerektiği hususunda yapılması gereken tebligatın usulüne uygun yapılmadığı ve bu hususun eksik araştırma ile sonuçlandırıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rızası bulunan ancak 15 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye giren sanığın, mağdurenin olay sonucu ruh sağlığının bozulmasından sorumlu tutulup tutulamayacağı ve TCK 103/6’nın uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair çelişkili raporlar bulunduğundan, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulmasına ilişkin raporun hangi tarih esas alınarak düzenlenmesi gerektiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun düzenlenmesi için öngörülen 6 aylık sürenin, zincirleme suçlarda son eylem tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunmasına rağmen, mevcut yargılamada katılan vekillerinin temyiz hakkını kullanarak etkin bir denetim sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların basit cinsel istismarı suçunda, mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin adli tıbbi raporun suç tarihinden en az altı ay sonra alınmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit cinsel istismar suçunda mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'nun uygulamada altı aylık bir süre öngörmesine rağmen, bu sürenin mutlak bir kural olmadığı, somut olayın özelliklerinin ve mağdurların durumlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dosya kapsamında çelişkili raporlar nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için altı aylık sürenin beklenmesinin gerekli görüldüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun tamamlanıp tamamlanmadığı ve mağdurun ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin raporun olaydan en az 6 ay sonra alınmasının zorunlu olup olmadığı hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin mağdur üzerindeki etkisi, mağdurun anlatımları, hastane raporları ve Adli Tıp Kurumu raporu birlikte değerlendirilerek suçun tamamlanmış olduğu ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun 6 aydan önce alınmış olmasının hükme esas alınmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde, temyiz dilekçesinde yeterli temyiz sebebi bulunup bulunmadığı ve sanığın eyleminin görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturmayı yürütmekle görevli olduğu olayda, askeri makamların bilgi vermedeki isteksizliği nedeniyle soruşturma işlemlerinde gecikme yaşanmış olsa da, sanığın soruşturmanın hızlandırılması için gerekli girişimlerde bulunduğu, ayrıca iş yoğunluğu, personel yetersizliği gibi unsurların da gecikmede etkili olduğu gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında beraat kararı veren hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, Bayrampaşa Cezaevi'nde gerçekleştirilen "Hayata Dönüş" operasyonu hakkındaki soruşturmayı yürüten savcı olarak görevi kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturmayı yürütürken ihmali davranışla görevi kötüye kullandığı iddiasıyla yargılanmasına karşın, soruşturma gecikmesinin temel nedeninin askeri makamların bilgi vermedeki isteksizliği ve sanığın uhdesindeki yoğun iş yükü olduğu, ayrıca sanığın soruşturmayı ilerletmek için gerekli adımları attığı ve kasten ihmalkar davrandığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş göremezlik oranının, dava konusu iş kazasından önceki yaralanmalar da dâhil edilerek belirlendiği iddiasıyla davalı tarafından yapılan itirazların incelenmesinin gerekli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazası sonucu oluşan iş göremezlik oranının tespitinde, yasal çerçevede düzenlenen raporlara itibar edilmesi ve davalının bu konudaki itirazlarının değerlendirilmesi gerektiği, aksi halde eksik inceleme yapılmış olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katılan vekili, sanıklar hakkında verilen beraat ve mahkûmiyet kararlarına karşı, yaralanmanın niteliği ve cezanın miktarına itiraz ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükümde, yaralanmanın adli tıp kriterlerine uygun olarak değerlendirildiği ve suç vasfının doğru belirlendiği; sanık ... hakkında ise, atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına, diğer sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün ise aleyhe temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eyleminin basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun evine girerek onu darp etmesi, kızgın demirle yakması, giysilerini çıkarması, kendi giysilerini indirmesi ve mağdurun arkasına geçerek cinsel saldırıya yönelik hareketlerde bulunması, ancak tanığın müdahalesi nedeniyle eylemini tamamlayamamasının, nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs teşkil ettiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçunda, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama halinde uygulanacak ceza artırım oranının belirlenmesinde, Adli Tıp raporunda belirtilen kırığın hayat fonksiyonlarına etki derecesi ile ceza artırım oranı arasında nasıl bir orantı kurulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 87/3. maddesindeki ceza artırım oranının, Adli Tıp raporunda belirtilen kırığın hayat fonksiyonlarına etki derecesine göre makul bir oranda belirlenmesi gerektiği, yerel mahkemenin bu ilkeyi gözetmeyerek ve TCK'nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesini ihlal ederek, yaralanmanın hayat fonksiyonlarına orta derecede etkili olması nedeniyle cezada 1/3 oranında artırım uygulamasının fazla olduğu gözetilerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.