Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Yardım Talebi”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafın temyiz başvurusunda bulunduğu davada adli yardım talebinde bulunmasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, adli yardım talebini destekleyecek mali durumunu gösterir belge sunmaması ve yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğuna dair yeterli delil bulunmaması nedeniyle, ödeme gücünden yoksun olmadığı değerlendirilerek adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının bölge adliye mahkemesinin adli yardım talebi reddi kararına ilişkin temyiz başvurusu ve mahkemenin bu konudaki yetkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilerin, kamuya yararlı dernek ve vakıflar dışında, 6100 sayılı HMK’nın 334. maddesi uyarınca adli yardımdan yararlanamayacağı, davalının da bir ticaret şirketi olması nedeniyle adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin temyizden vazgeçilmiş sayılmasına dair ek kararı kaldırılarak, davalının adli yardım talebinin reddine ve HMK 337/2, 366 ve 344. maddeleri uyarınca temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz harcının yatırılmaması nedeniyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararına karşı yapılan adli yardım talebinin reddine dair Yargıtay kararına itiraz edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adli yardım talebinde bulunanın yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunu kanıtlayan belgeler sunması gerektiği, davacının ise adli yardım talebini destekleyecek herhangi bir delil veya belge ibraz etmediği gözetilerek Yargıtay'ın adli yardım talebinin reddine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından adli yardım talepli yapılan istinaf başvurusunda, mahkemece adli yardım talebi hakkında karar verilmeden, istinaf harç ve giderlerinin yatırılmaması nedeniyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılıp sayılamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf aşamasında adli yardım talebi hakkında karar verme yetkisinin bölge adliye mahkemesinde olduğu ve davacı tarafından adli yardım talep edilmişken, ilk derece mahkemesince adli yardım talebi hakkında karar verilmeden istinaf harç ve giderlerinin yatırılması hususunda muhtıra çıkarılmasının ve bu harç ve giderler yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ek kararının ortadan kaldırılmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin Yargıtay kararına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf aşamasında adli yardım talebinin kabul edilmiş olması ve 6100 sayılı HMK'nın 335/3. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine kadar adli yardımın devam edeceği gözetilerek Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde bulunarak adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, adli yardım talebinin reddedilmesi ve yargılama giderlerini yatırmaması nedeniyle davasının usulden reddine karar verilmesine itirazı üzerine, temyiz aşamasında adli yardım talebinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 336/3. maddesi uyarınca temyiz aşamasında adli yardım talebi değerlendirme yetkisinin Yargıtay'da olduğu ve davacının yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz talebini reddeden ek kararının kaldırılmasına ve davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz aşamasında adli yardım talebinin reddedilmesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’da adli yardımın yargılamanın hangi aşamasında talep edilebileceğine dair bir sınırlama bulunmadığı, temyiz de bir dava olduğundan kanun yoluna başvuru aşamasında da adli yardım talebinde bulunulabileceği ve bu talebin reddi halinde usulünce harç ve giderlerin yatırılması için süre verilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire’nin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemece gider avansı ödemesi için verilen kesin süre dolmadan davacı tarafından adli yardım talebinde bulunulması ve bu süre geçtikten sonra gider avansının yatırılması durumunda davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya gider avansı yatırması için kesin süre verildikten sonra davacının adli yardım talebinde bulunması ve mahkemenin bu talep hakkında henüz karar vermeden davacının gider avansını yatırmış olması karşısında, adli yardım talebinin, gider avansı ödemesine ilişkin kesin süreyi ortadan kaldırdığı ve bu durumda davanın reddine karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir yargılama giderlerinden dolayı açılan tazminat davasında, davacı şirketin daha sonra yaptığı adli yardım talebinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 337. madde uyarınca adli yardımın ancak derdest davalar için talep edilebileceği, kesinleşmiş davalarda adli yardım talebinde bulunulamayacağı ve bu talebin kabulü halinde dahi kesinleşmiş hükmün canlandırılamayacağı gözetilerek davacı şirketin adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının adli yardım talebinin reddine yapılan itirazın kesin olarak reddedilmesi nedeniyle, gider avansının yatırılmaması sebebiyle davanın usulden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya gider avansını yatırması için tebliğ edilen kesin süre bildiriminin usulüne uygun yapılmadığı, bu nedenle hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.