Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Akrabalar Arası Satış”
- Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın akrabaya devri halinde, satış sözleşmesinin şekli olarak yapılmış olsa dahi, asıl amacın hibe olup olmadığı ve buna bağlı olarak önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette, payın akrabaya devrinde, şeklen satış sözleşmesi yapılsa dahi asıl amacın hibe veya miras hukukuna ilişkin olup olmadığının tespiti gerektiği, bu tespit yapılmadan önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağına karar verilemeyeceği gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda satış olarak görünen bir pay devrinde, davalının akrabalık ilişkisi nedeniyle işlemin gerçekte hibe olduğunu ileri sürmesi ve bu durumun önalım hakkının kullanımını engelleyip engellemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hısımlar arası satışlarda, 27.03.1957 tarihli ve 1956/12 E. ,1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, işlemin gerçekte hibe veya miras hukukuna dayalı bir amaç taşıdığının her türlü delille ispatlanabileceği ve bu durumun önalım hakkını engelleyeceği, davalının bu savunmasının savunmanın genişletilmesi olarak değerlendirilemeyeceği ve davalı tarafından ileri sürülmemiş olsa dahi hakim tarafından kendiliğinden gözetilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, paydaş olmayan bir akrabaya yapılan satışta, gerçekte hibe amaçlanmışsa, diğer paydaşların önalım hakkını kullanıp kullanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette, mirasçı olsun veya olmasın, akrabaya yapılan satışlarda, satış gibi görünen işlemin gerçekte hibe veya miras hukukuna ilişkin bir amaçla yapıldığı her türlü delille ispatlanırsa, paydaşların önalım hakkını kullanamayacakları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, akrabaya yapılan ve tapuda satış olarak görünen ancak gerçekte hibe olduğu iddia edilen pay devrinde, önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyetteki payın devrinin satış değil hibe olması halinde, hibede bedel bulunmadığından önalım hakkının kullanılamayacağı, satış gibi görünen ancak gerçekte akrabalar arasında miras hukuku veya hibe amacıyla yapılan devirlerde 27.03.1957 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca önalım hakkının kullanılamayacağı, bu kapsamda somut olayda taraflar arasında akrabalık ilişkisi ve bağış amacıyla pay devri yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazın paydaş olmayan akrabasına satış yoluyla devredilen payda, diğer paydaşların açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanabilmesi için payı devreden ile devralan arasında mirasçılık ilişkisinin bulunmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyetteki payın devri satış yoluyla yapıldığı hallerde, payı devralan kişinin payı devredenin akrabası olması halinde, 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanabilmesi için payı devreden ile devralan arasında doğrudan mirasçılık ilişkisinin aranmasının gerekmediği, ancak temlikin hibe veya miras hukukuyla ilgili amaçlarla yapıldığının kanıtlanması gerektiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına ve dosyanın diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, hissesini yeğenine devreden amcanın yaptığı satış işleminde, önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette önalım hakkının ancak satış işlemlerinde söz konusu olabileceği, hibe veya miras hukuku amaçlı temliklerde önalım hakkının kullanılamayacağı ve 20.03.1957 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı'nın mirasçılık ilişkisi şartı aramaksızın akrabalar arası satışlarda uygulanabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı kısmen uygun bulunmuş, temlikin hibe veya miras hukuku amaçlı olup olmadığının tespiti için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Anne tarafından kızına yapılan taşınmaz devrinin gerçek bir satış olup olmadığı ve davalı idarenin şuf'a hakkının kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Akrabalar arasında yapılan taşınmaz devrinde, devrin miras hukukuna bağlı bir amaçla yapıldığı ve 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davalı idarenin şuf'a hakkının kullanılamayacağı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan arsa için belirlenen bedel ve ecrimisil miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz değerlendirmesinde, dava konusu arsanın emsalden yüksek değerlendirilmesinin vergi değerine aykırı olması, emsal satışın yakın akraba ilişkisi içinde yapılıp yapılmadığının araştırılmaması ve ecrimisil hesabında arsanın el atmadan önceki kullanımının ve emsal kira bedellerinin dikkate alınmaması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki payın akrabaya devrinde, şeklen satış sözleşmesi düzenlense dahi, önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanabilmesi için, temlik eden ile temellük eden arasında doğrudan mirasçı olması gerekmediği, payın devrinin akrabaya yapıldığı ve satış gibi görünse de özünde hibe amaçlı olduğu hallerde de önalım hakkının kullanılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.