Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacak-Borç İlişkisi”
- Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında bulunan ve temeli 1997 yılına dayanan ortaklık ilişkisinden kaynaklanan bir alacağın tahsilini engellemek amacıyla davalı tarafından eşine yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tasarrufun iptali davası açtığı tarihte henüz doğmuş ve muaccel bir alacağının bulunmadığı, davalı ile arasındaki ortaklık ilişkisinin bir alacak-borç ilişkisi olarak değerlendirilemeyeceği ve davacı lehine tesis edilen ipoteğin, dava tarihinden önce fek edilmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında doğrudan bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığı halde, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan doğrudan iflas davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalılar arasında doğrudan bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu şirket ile davalılar arasında organik bağ kurulup alacağın davalılar aleyhine ilama bağlanmadan iflas davası açılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, ikinci el alıcının iyiniyetli olup olmadığı ve inançlı işlem nedeniyle doğan alacak-borç ilişkisinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci el alıcının iyiniyetli olup olmadığının ve taraflar arasındaki inanç ilişkisi nedeniyle bir alacak-borç ilişkisinin doğup doğmadığının yeterli araştırma yapılmadan ve 6100 sayılı HMK'nın 240/2. maddesine aykırı olarak ikinci tanık listesinden tanıklar dinlenerek hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalılara borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasında, mahkemenin bilirkişi incelemesi yapmadan taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini inceleyip karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacak-borç ilişkisinin, uzman mali müşavir bilirkişi incelemesi yapılmadan hakimlik bilgisiyle çözümlenebilecek nitelikte olmadığı ve mahkeme kararındaki hesaplamaların denetime elverişli bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki taşınmaz satışının davacı alacaklının icra takibinden mal kaçırma amaçlı yapılıp yapılmadığı ve bu nedenle tasarrufun iptal edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile borçlu arasında çek keşide tarihinden önce başlayan bir alacak-borç ilişkisi olduğu, davalının bu borcu ödemeden yeni bir borç alıp vadeli çek verdiği ve taşınmazı bu aşamada çek vadesinden bir hafta önce eşinin kuzenine sattığı gözetilerek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile borçlu arasında muvazaalı olarak alacak-borç ilişkisi kurulduğu iddiasıyla, icra takibinde davalıya haksız yere pay verildiğinden bahisle sıra cetvelinin iptali ve davalıya ayrılan payın davacıya ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, alacağının varlığını kanıtlayamaması ve diğer usul kurallarına uygunluk gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem nedeniyle devredilen taşınmazların tapu iptali ve tesciline ilişkin talep.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların değerinin tespit edilmemesi, harcın ikmal ettirilmemesi ve taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin tespit edilmemesi, ayrıca davacının borcunu depo etmesi için önel verilmemesi gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rücuen tazminat davasının yargı yolu bakımından adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl davada istem konusu yapılan tazminat alacağı idarenin hizmet kusurundan kaynaklansa bile, idarenin kusur oranına isabet eden tazminat miktarının davacı tarafından ödenmesi nedeniyle taraflar arasında özel hukuktan doğan bir alacak-borç ilişkisi kurulduğu, rücu davasının dayanağını müteselsil sorumluluğun iç ilişkideki yansımasının oluşturduğu ve tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan eldeki rücu davasının Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, borçlu şirket ile organik bağı olduğunu iddia ettiği davalıların, tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle İİK'nın 177. maddesi gereğince iflasına karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalılar arasında doğrudan bir borç ilişkisi bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu şirket ile davalılar arasındaki organik bağın ispat edilip alacağın davalılar aleyhine ilama bağlanmasından sonra iflas talebinde bulunulabileceği gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süreli ipotek tesis edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın nitelendirilmesi ve mahkemece davanın bu nitelendirmeye uygun olarak incelenip incelenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel muvazaaya dayalı bir iptal davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, davalı şirket lehine kurulan ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı, davalıların ihmali davranışlarla davacıyı zarara uğrattığı ve davalılar arasında organik bağ bulunduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya olan borçlarının teminatı olarak verilen bono nedeniyle, borçlarını ödedikleri halde davalının haksız icra takibi başlattığı iddiasıyla açtıkları menfi tespit davasında, keşide tarihinden önce yapılan ödemelerin bonoya mahsup edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu senedin teminat senedi olduğu, davacıların senet tarihinden sonra davalıya senet bedelini aşan ödemeler yaptığı ve davalının bu ödemelerin başka bir borca yönelik olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, kötü niyet tazminatı yönünden ise inceleme yapılmak üzere dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.