Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aleyhe Sonuç Doğurmamak Üzere Bozma”
- Uyuşmazlık: İtiraz mercii kararının Yargıtay tarafından aleyhe sonuç doğurmamak üzere bozulmasının ardından, merciince verilen yeni kararın hukuki sonuç doğurup doğurmadığı ve bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin itiraz mercii kararını CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca “aleyhe sonuç doğurmamak üzere” bozması ve yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle, bozma kararından sonra itiraz merciince yeni bir karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı ve bu nedenle İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteğinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma yoluna başvurulan bir olayda, yerel mahkemece verilen hapis cezasının, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde düzeltilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca kanun yararına bozma halinde, Yargıtay'ın hükümlünün cezasını kaldırabileceği veya daha hafif bir cezaya hükmedebileceği, olayda yerel mahkemece eksik ceza tayin edilmiş ve hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği gözetilmemiş olsa da, sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile kişiliği değerlendirildiğinde adli para cezasının daha lehe olduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulup sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırılık teşkil etmeyeceği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma kararı sonrası verilen hükme karşı olağan kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma kararı sonrası verilen hükmün hukuki değerden yoksun olması nedeniyle olağan kanun yoluna başvurulamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı hukuki değerden yoksun sayılmıştır. - Uyuşmazlık: Hapis cezası verildikten sonra adli para cezasına çevrilmesinin TCK 50/2’ye aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozma kararı verilen bir olayda, yerel mahkemede yeniden yargılama yapılıp yapılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkumiyet hükmünün kanun yararına bozulmasının sanık aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği ve hükmün esasına ilişkin bir aykırılık nedeniyle TCK’nın 309/4. maddesindeki hallerden birinin uygulanamayacağı gözetilerek hükmün, CMK 309/3 uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptali için yapılan başvuru üzerine verilen idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin kararın, CMK’nın 309/4-a mı yoksa 309/4-c maddesi kapsamında mı kanun yararına bozulması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun kendine özgü bir sistem getirmesi ve uyuşmazlık konusu kararın idari yaptırımı ortadan kaldırdığından davanın esasını çözmesi nedeniyle, CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere bozulması gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının aleyhe sonuç doğurmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık hakkında, bu kararın kanun yararına bozulması halinde bozma kararının sanık aleyhine sonuç doğurup doğurmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde sayılan ve davanın esasını çözen hükümlerden olmadığı, bu nedenle bu kararlara ilişkin kanun yararına bozma halinde yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kuralların uygulanamayacağı ve lehe/aleyhe sonuçtan söz edilemeyeceği gözetilerek, Özel Daire’nin “aleyhe sonuç doğurmamak kaydıyla” bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararı sonrası yerel mahkemece verilen adli para cezasının, önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması nedeniyle aleyhe bozma yasağına aykırı olup olmadığı ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, kazanılmış hak sayıldığından, bozma sonrası yapılan yargılamada yerel mahkemece adli para cezasına hükmedilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve ayrıca Anayasa Mahkemesinin seri muhakeme usulüne ilişkin iptal kararı gözetilerek sanığın hukuki durumunun bu husus bakımından da yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonrası, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK'un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi gerekirken adli para cezasına çevrilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve seri muhakeme usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına göre sanığın hukuki durumunun bu usul gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararından sonra, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK’un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanmamasına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen ilk hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, sonraki hükümde ise adli para cezasına çevrilmesinin sanık aleyhine olduğu ve Anayasa Mahkemesinin CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendindeki “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna dair iptal kararının seri muhakeme usulünün uygulanması bakımından sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesini gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İdari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin sulh ceza hâkimliği kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi uyarınca bozulması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen kararların CMK'daki hüküm ve karar ayrımına göre değerlendirilemeyeceği, idari yaptırım kararının kaldırılmasına dair kararın davanın esasını çözüp mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmadığı gözetilerek, kararın CMK'nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek üzere bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.