Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ana Statü”
- Uyuşmazlık: Davalı TCDD ile dava dışı alt işverenler arasında hemzemin geçit bekçiliği hizmet alımı konulu sözleşmeler çerçevesinde geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı, aradaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçinin fark ücret ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hemzemin geçitlerin bakımı, işletilmesi ve güvenlik önlemlerinin sağlanması işinin davalının asıl işi olmayıp yardımcı iş niteliğinde olduğu, davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulduğu, yapılan işin önem ve niteliği ile teknik şartname hükümleri dikkate alındığında muvazaa olmadığı, yardımcı işlerin bölünerek alt işverene verilmesinde mevzuatta bir engel bulunmadığı ve farklı hemzemin geçitlerde aynı nitelikteki işte çalışan TCDD işçilerinin olmasının asıl işveren-alt işveren ilişkisini kanuna aykırı veya muvazaalı hale getirmeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın davalıya devrinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kurumun selefi olan kuruluş adına kayıtlı taşınmazın, davacı kuruma devredilmesi gerekirken bu devir işleminin yapılmayıp davalıya devredilmesinin, ilgili KHK ve Ana Statü hükümlerine aykırı olduğu ve davalı lehine yeni bir hak oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türkiye Atletizm Federasyonu'nun verdiği disiplin cezasının, TCK'nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşması için gerekli olan "idari yaptırım" niteliğinde olup olmadığı ve sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Spor federasyonlarının kamu tüzel kişisi olduğu ve sporun kamu hizmeti niteliğinde olduğu, federasyonların ceza talimatlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu talimata aykırılığın idari yaptırım gerektirdiği, sanığın isnatlarının maddi temele dayanmadığı ve idari yaptırım uygulanması amacıyla yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş, yerel mahkemenin eksik araştırma yapmadığı ve sanığın iftira suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü bozma yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalılar Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ile ... İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında kurulan hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, yoksa kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Taşkömürü Kurumu Ana Statüsü gereğince işin ihale yoluyla üçüncü kişilere verilebilmesi, ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin ekonomik bağımsızlığa ve teknolojik kapasiteye sahip olması, araç gereçlerin bedelsiz kullanılmaması, asıl işverenin aynı işte personel çalıştırmaması ve işe müdahalesinin bulunmaması, davalı şirketin ayrı bir iş organizasyonu kurması gibi hususlar değerlendirilerek, davalılar arasında kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu ve muvazaa bulunmadığı kanaatine varılarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında kurulan hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, yoksa kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Taşkömürü Kurumu Ana Statüsü gereğince işin ihale yoluyla üçüncü kişilere verilebileceği, davalı şirketin ekonomik bağımsızlığa ve teknolojik kapasiteye sahip olduğu, asıl işverenin araç ve gereçlerini bedelsiz kullanılmadığı, asıl işverenin aynı işlerde personel çalıştırmadığı ve işe müdahalesinin bulunmadığı gibi hususlar değerlendirilerek taraflar arasında muvazaa bulunmadığı, kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ile ... İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında kurulan hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, dolayısıyla davacının işçilik alacaklarından hangi davalının sorumlu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında yapılan sözleşme ve tanık beyanları değerlendirildiğinde, ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.'nin davalı kurumdan ekonomik ve teknolojik olarak bağımsız olduğu, kendi iş organizasyonunu kurduğu, araç gereçleri bedel karşılığında kullandığı, davacıya talimatları kendisinin verdiği, asıl işverenin ise denetim faaliyetleri dışında işe müdahil olmadığı, dolayısıyla aralarında kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gözetilerek, mahkemenin muvazaa hükümlerine göre verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının ve bu ilişkinin muvazaalı olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kuruma özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilmek suretiyle, davalıya verilen işin kapsamının ve niteliğinin, davacı işçinin bu iş kapsamında çalışıp çalışmadığının ve aynı işyerinde asıl işverenin de işçisi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kamu iktisadi teşekkülü ile alt işveren arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kurumun ana statüsünde hizmet alımı yapabileceğine dair düzenleme bulunması ve ihale yoluyla yapılan hizmet alımının işçi teminine yönelik olmadığı, ayrıca işin denetiminin de aynı işi yapmak olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret A.Ş. arasında kurulan hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, dolayısıyla davacının işçilik alacaklarından davalı Kurumun sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurumun, Ana Statüsü gereği taşkömürü üretimi için gerekli tesisleri işletme yetkisine sahip olduğu, davalı şirket ile yapılan sözleşmenin işin tamamını anahtar teslimi şeklinde devrettiği, davalı şirketin işin yürütümü için gerekli ekonomik ve teknik donanıma sahip olduğu, davalı Kurumun işçilerine emir ve talimat vermediği, kendi iş organizasyonuna sahip davalı şirketin asıl işverenin denetimi dışında işin yürütümünü sağladığı, kullanılan makine ve teçhizatın bedelli olarak kiralandığı ve davalı şirketin işçilerinin davalı Kurum işçileri ile aynı işte çalışmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında kanuna uygun ve geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) zararından, işletmeyi devralan şirketin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari işletmenin devrinde, Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin uygulanması gerektiği, devreden ve devralan şirketin, devir işleminin alacaklıya ihbar veya ilan edilmesi şartıyla iki yıl süreyle müteselsilen sorumlu olacağı, taraflar arasındaki sorumsuzluk anlaşmasının üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği ve mahkemece devir işleminin ilan edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı EÜAŞ ile davacının çalıştığı alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın, elektrik üretimine ilişkin işlerin ihale yoluyla verilmesinde 4628 ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunlarına ve şirketin ana statüsüne uygun hareket edip etmediği, davacının yaptığı işin yardımcı iş olup olmadığı, daha önceki davada muvazaanın tespit edilmiş olmasının bu davayı da kapsayıp kapsamadığı hususlarında eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.