Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aski İlanı”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıların mülkiyetinde olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, askı ilan tarihinden itibaren işlemeye başladığı ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin usulden ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu orman olarak tescil edilen taşınmazın davacıların mülkiyetinde olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu'nda öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro çalışmalarının askı ilan tarihinden itibaren işlemeye başladığı ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında on yıllık hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının askı ilan tarihinden itibaren otuz günlük sürenin dolduğu tarih olan 16.04.2009 tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin 16.04.2019 tarihinde dolduğu, davanın ise 18.04.2019 tarihinde açılması nedeniyle hak düşürücü süre geçirildiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasının, kadastro itiraz süresi geçtikten sonra açılması nedeniyle açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmalarının askı ilanına alındığı tarihten itibaren 30 günlük yasal itiraz süresi içinde dava açılmadığı ve bu süre geçtikten sonra açılan davanın da görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, kaçak kullanımın başlangıç tarihinin ve tahakkuk ettirilecek bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28/5. maddesi uyarınca, kaçak su kullanımının başlangıç tarihinin belirlenmesinde abonelik sözleşmesi, sayaç okuma tarihi gibi belgelerin dikkate alınması gerektiği, somut olayda ise ferdi aboneliğin iptal edilip apartman aboneliğine geçildiği tarihten itibaren kaçak kullanımın başladığının tespit edildiği gözetilerek, bozma ilamına aykırı hareket edildiğinden bahisle, yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağına askı ilan süresi içerisinde itiraz etmeyen Hazine'nin, daha sonra kadastro mahkemesinde dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5304 sayılı Kanun ile değişik geçici 5. maddesi ile yapılan askı ilanının, itiraz edenlere tebliğ hükmünde olduğu ve itiraz etmeyenlere dava açma hakkı vermeyeceği şeklindeki yerel mahkemenin görüşünün, kanun koyucunun amacına ve 3402 sayılı Yasa'nın amir hükümlerine aykırı olması ve anılan yasanın hiçbir maddesinde askı ilanı süresinde Kadastro Mahkemesinde dava açabilmek için önceden itiraz etmiş olma şartı aranmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeli tahakkukunda, başlangıç tarihinin belirlenmesi ve hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28/5. maddesi uyarınca kaçak su kullanımının başlangıç tarihinin tespiti için gerekli araştırmanın yapılmaması ve Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen aynı eksikliğin devam etmesi gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü ile davalı T.C. Hazine Müsteşarlığı arasında yapılan protokollerin yeni koşullara uyarlanması davasının hangi mahkemede (genel mahkeme veya hakem) görüleceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü'nün 3533 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın mecburi hakem tarafından değil genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerce görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımından kaynaklanan alacağın hesaplanmasında, kaçak kullanım süresinin tespiti ve davalıların sorumluluğunun kapsamı ile vekalet ücretinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su kullanımının tespit tutanağı ile sabit olduğu, ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28. maddesi 5. fıkrası gereği kaçak kullanım başlangıç tarihinin tespit edilememesi halinde son 3 aylık kullanım üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, haksız fiil niteliğindeki eylemden dolayı davalı site yönetiminin sorumlu olduğu ve davalı site yönetimi ile husumet yöneltilemeyen diğer davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalı belediyenin sorumluluğu ve alacak miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak, kaçak su tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'ne göre hesaplama yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.