Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aynından Kaynaklanan Alacak”
- Uyuşmazlık: İflas masasına kaydedilen Hazine alacağının, İcra ve İflas Kanunu'nun 206. maddesi uyarınca hangi sıraya konulacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin alacağının müflis şirkete ait araçların Motorlu Taşıtlar Vergisinden kaynaklandığı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/2. maddesi anlamında araçların aynından kaynaklanan bir alacak olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamaması durumunda, icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenleyip düzenlemeyeceği ve mahkemenin talebi aşıp aşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesine ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 140. maddesine göre, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamadığında icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemesi gerektiği, aksi halde alacaklıların itiraz hakkını kullanamayacağı ve mahkemenin talebi aşarak doğrudan bir alacaklının alacağının ödenmesine karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamaması durumunda icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenleyip düzenlemeyeceği ve mahkemenin talebi aşıp aşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 140 uyarınca satış bedeli tüm alacaklıları karşılamadığında icra dairesinin sıra cetveli düzenlemesi gerektiği, hangi alacağın öncelikli olduğu hususunun ise sıra cetvelinin düzenlenmesinden sonra değerlendirilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin talebi aşarak vergi alacağının öncelikli ödenmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmazın aynından kaynaklanan bir alacak için icra takibinin yapılabilmesi için dayanak ilamın kesinleşmiş olması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir uyuşmazlıkta, neticede tazminata hükmedilmiş olsa dahi, dayanak ilamın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle icra takibi için kesinleşmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, hacizli aracın satış bedelinden Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alacağının, yediemin ücretinden önce ödenmesi gerektiği iddiasıyla yapılan şikayetin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yediemin ücretinin miktarının tespiti ve Adalet Bakanlığı ücret tarifesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği, MTV alacağının yediemin ücretinden önce ödenip ödenmeyeceği hususunun ise icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebileceği gözetilerek, görev yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde yediemin sıfatıyla yapılan muhafaza görevinden kaynaklanan ücret alacağının sıra cetvelindeki yeri ve önceliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yedieminlik ücreti alacağının İİK'nın 138/2. maddesi gereğince öncelikli muhafaza masrafı olarak kabul edilmesi ve bu hususta mahkemenin eksik inceleme yapmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesinde, taşınmazlar, araç ve ziynet eşyalarına ilişkin katılma alacakları ile kira gelirlerinden kaynaklanan alacakların miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemenin bozma kararı gereğince hüküm verdiği ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle açılan alacak davasında hangi tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı, davalının yetki itirazında bulunmadığı ve tüketici davalarında tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu gözetilerek davanın ilk açıldığı İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ortak gider alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan ortak gider alacağı davalarının taşınmazın aynına ilişkin olmadığı ve 6100 sayılı HMK'nın 362/1-b maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı iptali ve tescili davasında hükmedilen bedelin, dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar olan döneme ilişkin faizinin talep edildiği davada, faiz talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı iptali ve tescili davasından kaynaklanan asıl alacağın fer'i niteliğindeki faiz alacağının, asıl alacak hakkının doğduğu tarih olan davanın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek, mahkemenin faiz isteminin reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde yediemin ücretinin öncelikli olarak ödenmesi ve MTV alacağının rüçhanlı alacak olarak kabul edilmemesi nedeniyle şikayet yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142/3. maddesi uyarınca, alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayan, sıraya dair itirazların şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılabileceği, alacağın miktarına dair yargılamanın ise genel mahkemelerin görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.