Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Banka Personeli”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı bankanın Rusya'daki iştirakinde çalıştığı dönemde ödenmeyen yöneticilik primi, ikramiye ve ayrımcılık tazminatı taleplerinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Rusya'da ayrı bir tüzel kişiliğe sahip iştirakte, Rusya Federasyonu mevzuatına tabi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinde dava konusu edilen prim ve ikramiyeye ilişkin hükümlerin yer almadığı, davalı bankanın Rus iştirakindeki personele Türkiye'deki özlük haklarını uygulama yükümlülüğünün bulunmadığı ve ayrımcılık iddiasını destekleyecek yeterli delil sunulamadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile davalı güvenlik şirketi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının banka personeli olarak haklarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Güvenlik hizmetinin bankanın asıl işinden bağımsız, yardımcı bir iş olduğu ve taraflar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulduğu, muvazaaya dayanmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile davalı güvenlik şirketi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalı bankanın işçisi sayılması halinde dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın güvenlik hizmetlerini alt işverene vermesinin yasal dayanağı bulunduğu, güvenlik görevlisi alımında bankanın özen göstermesinin ve işin denetimini yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, yıllık izin ve mazeret izinlerinin bankanın bilgisi dahilinde kullandırılmasının ve banka yetkililerinin güvenlik görevlilerine talimat vermesinin muvazaa için yeterli olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile davalı şirket arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının gerçek işvereni tarafından çalıştırılan banka personeliyle aynı işi yapmasına rağmen farklı ücret alıp almadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı şirket işçisi olarak görünmesine rağmen fiilen banka personeliyle aynı işi yaptığı, davalı şirket ile banka arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve bu nedenle davacının fark ücret alacağının haklı olduğu gözetilerek, mahkemenin davalı bankadan LOG kayıtları istemesine dayanan gerekçesi düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından verilen ipotek fek taahhüdüne rağmen ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle açılan ipoteğin kaldırılması davasında, bankanın taahhüdünün geçerliliği ve ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın taahhütnamedeki imzanın banka personeline ait olduğunun teyit edilmesi, taahhütnamedeki ifadelerin bankanın tasarrufu dahilinde gerçekleşmiş olması ve bankanın tüketici işlemlerinde hafif kusurundan sorumlu tutulabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka personelinin usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle bankanın uğradığı zararın tahsili istemine ilişkin davada görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa ticaret mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların iş sözleşmesiyle çalıştırıldığı, davanın konusunun banka personelinin hizmet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranış oluşturduğu ve iş sözleşmesi devam ederken özen borcuna aykırı davranış nedeniyle verilen zararın tazmininin talep edildiği gözetilerek, davaya bakma görevinin iş mahkemesinde olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı şantiyesinde çalışan işçi olarak ücret ve fazla mesai alacaklarının ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretlerinin bankadan ödeneceği vaadiyle personel ücret zarflarını imzalamasına rağmen, banka kayıtlarının beyan edilen tutarlarla uyuşmaması ve ödemelerin eksik yapıldığının anlaşılması, ayrıca bordrolarda yazılı fazla mesai ücretlerinin de işçinin asıl ücretinin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait bankadaki mevduatın banka personeli tarafından usulsüz olarak çekilmesi nedeniyle açılan alacak davasında davacının müterafık kusurunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından gerçekleştirilen EFT işlemlerine itiraz edilmemesi ve banka lehine kusur indirimi yapılmış olması gözetilerek yerel mahkemenin davacının kısmi kusurlu olduğuna dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacının rızası ve talimatı dışında yatırım hesabında hisse alım satımı yapıp zarara sebep olup olmadığına ilişkin tazminat davasında, yerel mahkemenin bozma kararına karşı verdiği direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, telefon trafik kayıtları, davacı talimatları, hesap ekstreleri ve ilgili mevzuat hükümleri değerlendirilerek hüküm kurulduğu, Özel Daire bozma kararında belirtilen eksikliklerin giderildiği ve gerekli araştırmaların yapıldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık mı suçunu oluşturduğu ve katılan vekilinin duruşmalara katılmaması durumunda maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücreti takdir edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müfettiş raporuna kısmen itiraz etmiş olması ve mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaması nedeniyle eylemlerinin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık mı suçunu oluşturduğunun tespiti için eksik araştırma yapıldığı ve katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmesi durumunda vekilin duruşmalara katılıp katılmamasının vekalet ücretine hükmedilmesi için önem arz etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bankacılık zimmeti suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, suçun basit mi yoksa nitelikli zimmet mi olduğu ve değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı zimmet eylemlerinde müşteri adına sahte imza kullanarak hileli davranışta bulunup bulunmadığının ve bu hilenin zimmetin açığa çıkmasını engellemeye elverişli olup olmadığının, mudi imzası ile karşılaştırma ve gerekirse grafoloji uzmanından görüş alınarak tespit edilmesi gerektiği, ayrıca suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü gözetilerek değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.