Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Beyaza İmza”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından, icra takibine konu senedin boş kağıda atılan imzanın kötüye kullanılması suretiyle oluşturulduğu iddiasıyla açılan itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, 20.01.2017 tarihli borç senedinin boş kağıda atılan imzasının kendi iradesi dışında doldurulduğu iddiasını ispatlayamaması ve beyaza imza atan kişinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışının hukuken korunamayacak olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığı iddiasına dayanan itirazın iptali davasında ispat yükünün hangi tarafta olduğu ve yerel mahkemenin davalının savunmasını dikkate alarak ispat yükünü davacıya yüklemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Beyaza imza atan kişinin, imzasının kötüye kullanıldığını kesin delillerle ispatlaması gerektiği ve davalının bu ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ödünç olarak verildiği iddia edilen 120.000 Sterlin'lik alacağa dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında hukuk seçimi bulunmaması ve paranın Türkiye'deki bir hesaba gönderilmesi, davalının Türkiye'de ikamet etmesi sebebiyle uyuşmazlığa Türk Hukuku'nun uygulanması gerektiği, davacının alacağını ispatladığı ve davalının beyaza imza iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadine ilişkin adi yazılı belgeye dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, alacağın ve cezai şartın geçerliliği ile icra inkâr tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu sözleşmenin tapu harici düzenlenmesi sebebiyle geçersiz olduğu, bu nedenle cezai şart hükmünün de geçersizliği, davalı tarafın beyaza imza iddiasını ispatlayamaması ve icra inkâr tazminatı koşullarının oluşması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinde satış bedelinin sonradan eklendiği iddiasında, ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçersiz satış sözleşmesinde, satış bedelinin davacı tarafından sonradan eklendiği iddiasının davalı tarafından ileri sürülmesi ve davacının da senetteki miktarı ispatlayamaması sebebiyle ispat yükünün davacı tarafta olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalandığı iddia edilen adi ortaklık protokolünden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, imzalı boş kağıda sonradan protokol içeriğinin eklendiği iddiasını yazılı delille ispatlayamaması ve davacının yemin yoluyla protokol hükümlerinin geçerliliğini teyit etmesi; alacağın likit, hesaplanabilir ve sözleşmeye dayalı olması; davalı tarafından borç tutarının bilinmesi ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinin boş olarak imzalandıktan sonra davaya konu taşınmaz bilgilerinin sonradan eklendiği iddiası karşısında, sözleşmenin geçerli olup olmadığı, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boş kağıda atılan imzanın geçerli olduğu, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu hususun tanıkla ispatlanamayacağı, davalının da yazılı delil sunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edimin ifasına fesat karıştırma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar müdafilerince hükümden sonra sunulan bazı delillerin (işçi devam çizelgeleri, iş mahkemesi kararları ve sigorta kayıtları) yargılama aşamasında mahkemenin bilgisi dâhilinde olmadığı ve bu delillerin birlikte değerlendirilmesi halinde sanıkların beraatine veya daha hafif ceza ile mahkumiyetlerine karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin yargılamanın yenilenmesi talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı açığa imzanın kötüye kullanılması suçuna konu senedin sanıkla katılan arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delil ile ispatlanması zorunluluğu ve buna bağlı olarak suçun sabit olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında ispat vasıtaları yönünden bir sınırlama getirilmemiş ise de, hukuki bir ilişkinin sonucu olup aynı zamanda cezai sorumluluğu da gerektiren işlemlerde hukuk mahkemelerinde aranılan ispat şeklinin ceza mahkemelerinde de aranması gerektiği, boş bir kâğıda atılan imzanın kötüye kullanılması suretiyle senet haline getirildiğinin tanık beyanları ile ispatlanamayacağı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yazılı delil bulunmadığı takdirde tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı bankaya ciro ettiği bono nedeniyle bankaya borçlu olmadığının tespiti davasında, bonodaki cironun tahsil cirosu mu yoksa temlik cirosu mu olduğu ve davacının bankaya karşı temel ilişkiye dayalı def’i ileri sürüp süremeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmelerine dayalı olarak davacı şirketin bankaya borcunun olmadığı ve dava dışı şirketlere kullandırılan kredi sözleşmelerinde davacı şirketin kefaletinin bulunmadığı tespit edilerek, davacı şirketin icra takibine konu senet nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait olduğu iddia edilen ancak sonradan sahte olduğu anlaşılan cirolu bir çeke dayanarak başlattığı icra takibi nedeniyle davacının maaşına haciz konulması sebebiyle manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, üzerinde davacıya ait olduğu iddia edilen ciro bulunan çeki üçüncü bir kişiden aldığı, beyaz ciro bulunması sebebiyle davalının çeki ciro yoluyla almamış olmasının haksız sayılamayacağı, davalının imzanın sahte olduğunu bilmediği ve ağır kusurunun bulunmadığı gözetilerek, davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönündeki direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.