Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bireysel Sendika Özgürlüğü”
- Uyuşmazlık: Sanıklara atılı sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanların iş akitlerinin sendikal nedenlerle feshedilmesinin bireysel sendika hakkına yönelik bir müdahale niteliğinde olduğu, bu eylemin TCK’nın 118/2. maddesi kapsamında sendikaya yönelik hukuka aykırı bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, diğer taraftan TCK’nın 118/1. maddesindeki suçun bireysel sendikal hakkını korumaya yönelik olup bu suçun oluşabilmesi için cebir veya tehdit kullanılmasının gerektiği, ancak katılanların tehdit edildiklerine ilişkin beyanlarının dosyadaki tanık anlatımları ve diğer delillerle desteklenmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bakanlık müşaviri olarak ataması yapılan davacının, sendika üyeliğinin ve genel merkez yönetim kurulu üyeliğinin, 4688 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca sona erdiğine dair sendika genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararına uyulmasıyla davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve Özel Daire'nin, Anayasa ve uluslararası sözleşme hükümlerini göz ardı ederek verdiği ilk bozma kararının maddi hata içermediği, bu nedenle usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 51. maddesinin sendika kurma hakkını yalnızca çalışanlar ve işverenler için öngörmesi, uluslararası sözleşmelerle Anayasa arasında aynı konuda farklı hükümler olması durumunda Anayasa hükümlerinin esas alınması gerektiği ve aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının Anayasal dayanağının bulunmaması gözetilerek, emekliler tarafından kurulan sendikanın yok hükmünde olduğuna ve yerel mahkemenin bu yöndeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının iş akdini ekonomik kriz nedeniyle feshettiği, davacının ise feshin sendikal faaliyetleri nedeniyle yapıldığını iddia ederek sendikal tazminat talep ettiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin ekonomik kriz gerekçesiyle işçi çıkarırken aynı dönemde çok sayıda yeni işçi alması ve yeni alınan işçilerin sendika üyesi olmaması, feshin sendikal nedenle yapıldığına karine teşkil etmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin fesih sebebinin sendikal neden olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin ekonomik kriz gerekçesiyle işçi çıkardığı savunmasına karşın, krizin devam ettiği dönemde çok sayıda yeni işçi alması ve bu kişilerin sendika üyesi olmaması olguları, feshin sendikal nedenle yapıldığı karinesini oluşturduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı sendikal fesih karinesi gözetilerek uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Aktif çalışma hayatında olmayan emekliler tarafından kurulan sendikanın kapatılmasına ilişkin davada, emeklilerin sendika kurma hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 51. maddesi ve 9. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihadı uyarınca, sendika kurma hakkının yalnızca aktif çalışma hayatında olanlar için tanındığı, emeklilerin bu haktan yoksun olduğu ve emekliler tarafından kurulan sendikanın dernek niteliğinden öteye geçemeyeceği gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emekli olup yaşlılık aylığı alan sendika genel başkanının, yeniden aday olmadığı genel kurul kararlarının iptali için açtığı davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika yöneticilerinin emekli olsalar dahi görevleri süresince sendika üyeliklerinin devam edeceği, ancak davacının yeniden aday olmadığı genel kurul tarihi itibariyle yöneticilik görevi ve buna bağlı olarak sendika üyeliğinin sona erdiği gözetilerek, davacının dava açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Emeklilerin sendika kurma hakkı bulunup bulunmadığı ve davalı sendikanın kuruluşunda yasal eksikliklerin giderilip giderilmediği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emeklilerin aktif çalışma hayatında yer almaları halinde sendika kurma hakkına sahip oldukları, somut olayda sendika kurucularının kuruluş tarihi itibarıyla aktif çalışma hayatında yer aldıklarının tespit edilmesi, ancak sendika tüzüğünde hangi kanun kapsamında kurulduğuna dair bir düzenleme olmaması ve kanunun emredici hükümlerine aykırılıklar bulunması sebebiyle, eksikliklerin giderilmesi için sendikaya süre verilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesince sendika hakkı ışığında ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilen işçinin iş sözleşmesinin fesih nedeninin geçerli olup olmadığı ve sendikal tazminata hükmedilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında, derece mahkemelerinin ve Yargıtay’ın yeterli gerekçelerle vardığı feshin haklı nedene dayandığı sonucunun aksine, başvurucunun sendika hakkı bağlamında ifade özgürlüğünün ihlal edildiği belirtilmiş ve bu kararın bağlayıcılığı gözetilerek, feshin sendikal nedene dayandığı kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.