Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borç Tahakkuk Cetveli”
- Uyuşmazlık: Yurt dışı borçlanma talebinde bulunan davacıya, borç tahakkuk cetvelinin tebliğ edilememesi nedeniyle, borçlanma başvurusunun geçerli sayılıp sayılmayacağı ve borçlanma bedelinin hangi tarihteki prime esas kazanç üzerinden hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum’un, davacının yurt dışı borçlanma başvurusuna istinaden düzenlediği borç tahakkuk cetvelini, davacının bildirdiği adrese iadeli taahhütlü olarak göndermesine rağmen tebligatın gerçekleşmemesi ve davacının tebligatın akıbetini soruşturmadan makul süre geçtikten sonra Kuruma başvurarak davanın da makul süre içerisinde açılmaması nedeniyle, borçlanmanın dava tarihi itibariyle kabul edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı borçlanma talebinin geçerlilik tarihi ve buna bağlı olarak uygulanacak mevzuatın belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışı borçlanma talebini zamanında takip etmeyerek makul süreyi geçirmesi nedeniyle ilk talebin geçersiz hale geldiği, ancak dava dilekçesinin yeni bir borçlanma başvurusu olarak kabul edilmesi ve dava tarihindeki mevzuata göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı borçlanma bedelinin kısmen ödenmesi halinde, ödenen sürelerin hangi tarihlere mal edileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesinin açık hükmü gereğince, kısmi ödemelerde borçlanılan sürenin, yurt dışı hizmetlerine ilişkin ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru hesaplanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanma bedelinin kısmen ödenmesi halinde, ödenen sürelerin hangi tarihlere mal edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesinin açık hükmü uyarınca, kısmi ödeme halinde borçlanılan sürelerin, yurtdışı sigortalılık süresini gösteren belgelerdeki son tarihten geriye doğru hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ad ve soyadının yazılı olduğu ancak imzasının bulunmadığı yurt dışı borçlanma talep dilekçesinin, imza eksikliği nedeniyle geçersiz sayılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışı borçlanma talep dilekçesinde imzası bulunmamasına rağmen, dilekçede iletişim bilgilerinin yer alması, davacının bu yolla sosyal güvenlik hakkı elde etmeye çalışması, imza eksikliğinin davacıya süre verilerek tamamlattırılmasının mümkün olması ve 3071 sayılı Kanun'un idari makamlara yapılan dilek ve şikayetleri kapsaması; 3201 sayılı Kanun kapsamındaki başvuruyu düzenlememesi gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunan davacının, yurtdışında geçen sürelerin hesabında ikamet belgesi mi yoksa Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yurda giriş-çıkış kayıtları mı esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca yurtdışı borçlanmalarında, yurtdışında geçen sürelerin hesabında, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışı hizmet borçlanmasında, tahakkuk ettirilen borcun kısmen ödenmesi halinde, ödenen tutara karşılık gelen sürenin hangi tarihlere mal edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesinin, borçlanılan sürenin, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru hesaplanacağını açıkça düzenlemesi gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında ikamet eden ve Türkiye'de 4/a kapsamında kısa süreli hizmeti bulunan davacının, 3201 sayılı Kanun uyarınca yaptığı yurtdışı borçlanmasının hangi tarihten itibaren başlatılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca, yurtdışı hizmet borçlanmalarında, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru sürelerin belirleneceği ve davacının Türkiye'deki 4/a kapsamındaki hizmetinin başladığı tarihten geriye doğru borçlanma sürelerinin hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanmasından vazgeçilmesi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iade edilen paranın, sahte kimlik belgesi kullanılarak bankadan çekilmesi nedeniyle davacı tarafından bankaya karşı açılan tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, sahte kimlikle para çeken kişinin kimliğini tespit etmede gerekli özeni göstermediği ve nüfus cüzdanındaki imza farklılığını fark edebilecek derecede kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bankayı sorumlu tutan kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı borçlanması için yatırdığı paranın sahte kimlikle çekilmesi nedeniyle bankaya ve SGK'ya karşı açtığı alacak davasında, bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve SGK lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, kimlik kontrolü yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve sahte kimlikle yapılan çekimden sorumlu olduğu, SGK'nın ise talebi işleme koyarken herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve davanın reddedilmesi nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi kapsamında, işverene ait işyerinde yapılan denetimler sonucu tahakkuk ettirilen prim borçlarına ilişkin ödeme emirlerinin iptali, ek prim tahakkuku işleminin iptali ve prim teşvik indiriminden yararlandırılmama nedeniyle oluşan muarazanın giderilmesi talepli davalarda, anılan yasa maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesini somut olaya uygulayıp uygulamayacağı konusunda değerlendirme yaparak, bozma kararının gereklerini eylemli olarak yerine getirip yeni bir karar vermesi nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, malulen emekliye ayrıldıktan sonra davalı idare tarafından hakkında tahakkuk ettirilen mecburi hizmet yükümlülüğü borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uyulan bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurulduğu ve bozma dışı kalan kısımların kesinleştiği gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.