Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlar Kanunu 129”
- Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazasından ölen Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirin tazminine ilişkin davada 5434 sayılı Kanun'un 129. maddesinin mi yoksa 5510 sayılı Kanun'un 39. maddesinin mi uygulanacağı ve buna bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin mi yoksa iş mahkemelerinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden sonraki bir tarihte meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine yapılan ölüm aylığı ödemesinin 5510 sayılı Kanun’a göre yapılmış olması, 5434 sayılı Kanun’un 129. maddesinin değil, 5510 sayılı Kanun’un 39. maddesinin uygulanması gerektiği ve bu maddede aksine bir hüküm bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, taraf olmadığı bir sözleşmeden kaynaklanan haklarını talep edebilmesi için gerekli taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede davacı şirket yararına hükümler bulunduğu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 129. maddesi uyarınca tam üçüncü kişi yararına sözleşme şartlarının oluştuğu gözetilerek, davacı şirketin taraf ehliyetinin olduğu kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı taşınmazlarını çocuklarından mal kaçırmak amacıyla satış gibi göstererek davalı torunlarına devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, satışların muvazaalı olup olmadığı ve davalıların alım gücünün bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazları satın alma gücünün bulunduğu, satış bedellerinin mirasbırakanın hesabına yatırıldığı ve terekeden çıktığı, tanık beyanlarının mirasçıdan mal kaçırma amacını ispat için yeterli olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında ölen Emekli Sandığı sigortalısının hak sahiplerine yapılan ödemelerin, 5434 sayılı Kanun'un 129. maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rücuen tahsili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının hak sahiplerinin destekten yoksun kalma tazminatı davası açmış olması nedeniyle, 5434 sayılı Kanun'un 129. maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücuen dava açma hakkı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesinde bozulması ve daha sonra direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından onanması üzerine, tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıklı hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair kesinleşmiş ceza mahkemesi kararına rağmen, kadının istinaf başvurusunda bulunup erkeğin vazgeçmiş sayıldığı hakaret kusurunun, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin tazminatlara hükmeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların devrinin, muris muvazaası mı yoksa tehdit/korkutma nedeniyle mi gerçekleştiği ve davanın hukuki niteliğinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesi, ön inceleme tutanağı ve davacı tarafından sunulan dilekçeler birlikte değerlendirildiğinde, davanın muris muvazaasına dayandığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı tehdit/korkutma nedeniyle açılmış bir tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirmesi isabetsiz görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekalet verdiği oğlunun, vekaletnameyi kullanarak mirasbırakanın taşınmazını kendi kızına devretmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki nitelendirmesinin vekâlet görevinin kötüye kullanılması mı yoksa muris muvazaası mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında her iki hukuki nedene de dayanılmış olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin sadece vekâlet görevinin kötüye kullanılması hususunu değerlendirip muris muvazaası iddiasını incelememesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın, kızı tarafından açılan ecrimisil davası sonucu oluşan alacaktan kurtulmak için yaptığı taşınmaz devrinin, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı muvazaa olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında, miras bırakanın mal kaçırma amacının alacaklısına yönelik olduğunun tespit edilmiş olmasının, mirasçıdan mal kaçırma amacını ortadan kaldırmadığı ve davacının miras hakkını korumak için muris muvazaasına dayanarak dava açabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Polis memurunun kullandığı araçla gerçekleştirdiği trafik kazasında ölüm meydana gelmesi üzerine açılan tazminat davasında, memurun eyleminin hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusuru mu olduğu ve buna bağlı olarak davanın idareye karşı mı yoksa memura karşı mı açılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Polis memurunun trafik kazasına sebebiyet veren eyleminin, görevi sırasında ve görev aracıyla meydana gelmesi nedeniyle hizmet kusuru niteliğinde olduğu, Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca bu tür davaların idareye karşı açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Telif sözleşmesinin feshi halinde kararlaştırılan cezai şart ile zararın birlikte talep edilip edilemeyeceği ve sözleşme değişikliğinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sözleşme özgürlüğü gereği cezai şart ve zararın birlikte talep edilebileceğine ilişkin sözleşme hükmünün geçerli olduğu, ayrıca FSEK m. 52'deki yazılılık şekil şartının adi yazılı şekilde sağlanabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, mirasbırakanlarının belediyeye yaptığı taşınmaz bağışının, huzurevi yapılması şartına bağlı olduğunu, bu şart yerine getirilmediği için bağıştan rücu ederek tapu iptali ve tescil istemektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanların asıl amacının imar plan değişikliği olduğu, bağışın bu değişikliğin yapılması şartına bağlı olduğu ve belediyenin imar plan değişikliğini yaparak şartı yerine getirdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra kefili hakkında İİK’nın 39. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı ve icranın geri bırakılıp bırakılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, icra kefili hakkında yaptığı haciz taleplerinin zamanaşımını kesmesi ve şikayet tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olması gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.