Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borca Bağlı Devir”
- Uyuşmazlık: Davacılar ile davalılar arasında akdedilen hisse devri ve ortaklık sözleşmelerinin feshi, sözleşme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve kazanç kaybının tazmini istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların sözleşmede satılanın mülkiyetini geri isteme veya satım sözleşmesini feshetme hakkını saklı tutmadığı, taşınmazın devrinin borcun ödenmesi şartına bağlı olduğu ve davacıların bu yönde bir talepte bulunmadığı, ayrıca alacak talebini ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyeri devri sözleşmesinde mal sahibinin devre muvafakat vermemesi sebebiyle cezai şartın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devri için gerekli muvafakatin sağlanması borcunun davalıya ait olduğu, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesinin borca aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle devir gerçekleşmemiş olsa dahi cezai şartın talep edilebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışında tapu senedinde düşük bedel gösterilmesi nedeniyle, gerçek satış bedeli üzerinden bakiye alacak davası açılması üzerine, bakiye bedelin ödenip ödenmediği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazın gerçek satış bedelini ikrar etmeleri nedeniyle, tapu senedinde düşük bedel gösterilmiş olsa dahi, bakiye bedelin ödendiğini ispat yükünün davalılara geçtiği, davalıların ise bakiye bedeli ödediklerini usulüne uygun ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların hileli davranışları nedeniyle taşınmazlarını devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında ispat yükünün kimde olduğu ve hilenin ispat edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, taşınmazları borca karşılık teminat olarak aldıklarını ve devirlerin davacının iradesiyle gerçekleştiğini savunmalarının vasıflı ikrar niteliğinde olduğu ve bu durumda ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının ise hile iddiasını tanık beyanları ve savcılık soruşturma dosyası içeriği de değerlendirildiğinde ispatlayamadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı iktisadi devlet teşekkülünün doğalgaz boru hatlarını davacıya geç devrettiği iddiasıyla açılan taşıma bedeli alacağı davasının adli yargı mı yoksa idari yargı görevine mi girdiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı iktisadi devlet teşekkülünün anonim şirket statüsünde tacir olması ve uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine tabi ticari faaliyetlerden kaynaklanması gözetilerek, davanın adli yargı görevine girdiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın, eşlerden birinin borçları karşılığı diğer eşe devredilmesi işleminde, diğer eşin hazır bulunması ve itiraz etmemesinin, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi anlamında açık rıza olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin, taşınmazın devri sırasında hazır bulunup itiraz etmemesine rağmen, devrin gerçek bir satış olmadığını ve borca karşılık yapıldığını bildiği, uzun süre bu duruma sessiz kaldıktan sonra elatmanın önlenmesi davası açılması üzerine tapu iptali ve tescil davası açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve buna bağlı olarak borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu senedin düzenleme tarihi, tarafları ve miktarının, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen teminat senedi ile aynı olması, senedin sözleşmeyle bağlantısını kanıtladığından ve sözleşme içeriğine göre de senedin teminat amacıyla verildiği anlaşıldığından, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşen ganyan bayiliği hasılatından kaynaklanan alacak davasında, mirasçıların sorumluluğunun kapsamı ve terekenin borca batık olduğu iddiasının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılardan birine karşı dava açılabileceği, terekenin borca batık olduğu iddiasının araştırılması gerektiği ve bayiliğin şahsa bağlı olup mirasçılara geçmeyeceği hükmünün mirasçıların ölümden sonraki borçlardan sorumluluğu konusunda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan 03.01.2012 tarihli sözleşmenin borcun yenilenmesi niteliğinde olup olmadığı ve davalı şirketin tahsil ettiği servis ücretlerinden hizmet verilmeyen günlere tekabül eden kısmını davacıya ödeyip ödememesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 03.01.2012 tarihli sözleşmenin, 15.06.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borcun yenilenmesi niteliğinde olduğu ve davalının taşıma hizmeti vermediği günler için tahsil ettiği servis ücretlerinin tespiti yapılarak, teminat mektubunun nakde çevrildiği ve teminat çekinin ödendiği de gözetilerek birleşen davaların yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Factoring şirketi tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun takibin iptali talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Factoring şirketinin, takip dayanağı bononun factoring sözleşmesi kapsamında verildiğini ileri sürmesine rağmen, 6361 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca, senet yönünden alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerektiği, bu durumun da yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit bankacılık zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmayla kurulup kurulmadığı ve banka zararının soruşturma öncesinde mi yoksa kovuşturma aşamasında hükümden önce mi ödendiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik araştırma iddiasının, dosyadaki bilirkişi raporları ve mahkemece yapılan değerlendirmeler ışığında yerinde olmadığı, banka zararının ise soruşturma başlamadan önce değil, kovuşturma aşamasında hükümden önce ödendiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.