Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bozma Kararının Sirayeti”
- Uyuşmazlık: Birlikte suç işleyen sanıklardan birinin hükmünün temyiz incelemesinde bozulması üzerine, diğer sanık hakkında verilen ve temyiz edilmeyen hükmün, bozma kararındaki lehe nedenlerin sirayeti yoluyla düzeltilmesi mümkün iken, bu yol yerine kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birlikte suç işleyen sanıklardan birine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde lehe bozulması halinde, bu bozma nedenlerinin diğer sanığa sirayet ettirilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesi mümkün olup, bu yasal yol varken olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozmaya başvurulamayacağı, ancak somut olayda lehe bozma kararından sonra yerel mahkemece diğer sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesiyle, bozma nedenlerinin sirayet ettirilmesi olanağı ortadan kalktığından, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulmasının ardından, sirayet nedeniyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmü temyiz etmeyen sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırılması ve aksi halde kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğinin ortadan kalkacağı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi sonucu lehe bozmanın sirayet etmesiyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığına ve dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çok sanıklı bir dosyada, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulması ve bu bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanıkların temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek olduğu, bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı, aksi halde kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğinin ortadan kalkacağı ve kanun koyucunun sirayet sonrası kurulan hükmün temyiz edilebileceğine dair açık bir düzenlemeye yer vermemesi gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine lehe bozma kararı verilmesi ve bu kararın kendisine sirayet etmesi sonucu kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığına ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin onama kararının sanık yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulması ve bozma kararının kendisine sirayet etmesi durumunda, yeniden kurulan hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMUK m. 325 ve CMK m. 306’da düzenlenen bozmanın sirayeti kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanığın temyiz eden sanıktan daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek, yani sadece bozma kararının sonucundan yararlandırmak olduğu, aksi halde usul hukukundaki temyiz ve itiraz sürelerinin öngörülebilirlik amacıyla bağdaşmayacağı ve kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğini ortadan kaldıracağı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın bozma sonrası kurulan yeni hükmü temyiz etme hakkı olmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce kısmi dava olarak açılan ve kesinleşen tazminat davasından sonra, kalan maddi tazminatın tahsili için açılan ek davada, kesinleşen ilk davada hesaplanan zarar miktarının usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı ve davalı yararına oluşan bu hakkın ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ilk davada davacının maddi zararının 14.781,08 TL olarak hesaplandığı ve 100 TL'sinin hüküm altına alındığı, kalan kısım için açılan ek davada ise mahkemenin davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı göz ardı ederek 149.193,80 TL gibi daha yüksek bir miktara hükmetmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıkların temyizi üzerine hükmün lehine bozulması ve bu bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu oluşan yeni hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, hükmü temyiz edenler lehine oluşan durumdan temyiz etmeyenlerin de yararlanmasını sağlayarak adaletsizliği gidermek olduğu, bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıklar hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle oluşan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İnceleme dışı bir sanığın temyizi üzerine bozma kararı verilip, bu bozmanın diğer sanıklara sirayet etmesi sonucu oluşan ikinci hükme karşı, ilk hükmü temyiz etmeyen sanıkların temyiz hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının adaletsizliği gidermek olduğu, ancak kanun koyucunun sirayet sonrası oluşan hükümlerin temyiz edilebilirliğine ilişkin açık bir düzenleme yapmadığı, aksine yorumun usul güvenliği ilkesine aykırı olacağı ve CMK m. 306'nın yorumundan, ilk hükmü temyiz etmeyen sanıkların sirayet sonrası oluşan ikinci hükmü temyiz hakkının olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve sanıkların temyiz talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulmasının ardından, sirayet nedeniyle kurulan ikinci hükmü temyiz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanıkların temyiz edenlerden daha ağır ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek olduğu ve bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın diğer sanığın temyiz etmesi üzerine hükmün bozulması ve sirayet etmesi sonucu hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yağma suçundan verilen hükümde, bir sanığın temyizi üzerine bozma kararı verilip diğer sanığa sirayet ettirilmesinin ardından, sirayetten yararlanan sanık ve katılanın yeni hükme karşı temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, aynı suçtan yargılanıp aynı hükümle cezalandırılan sanıklar hakkında çelişkili kararlar verilmesini ve temyiz etmeyen sanıklar aleyhine doğabilecek adaletsizlikleri önlemek olduğu, hükmü temyiz etmeyen sanığın bozma kararının sonucundan yararlandırılması nedeniyle temyiz hakkını kullanmış sayılacağı, aksi halde kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğinin ortadan kalkacağı ve katılana hükmü temyiz etme hakkı tanınmasının adil yargılanma ilkesine aykırılık oluşturacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, sirayetten yararlanan sanık ve katılanların temyiz talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıkların temyizi üzerine hükmün lehe bozulmasının ardından, sirayet nedeniyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının aynı davada yargılanan sanıklar hakkında çelişkili kararlar verilmesini ve temyiz etmeyen sanıklar aleyhine adaletsizlik oluşmasını engellemek olduğu, bozma kararının sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp, sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı, aksi halde kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğinin ortadan kalkacağı, kanun koyucunun temyiz etmeyen sanık hakkında kurulan hükmün bozulacağı ve yeniden kurulan hükmün temyiz edilebileceğine dair açık bir düzenlemeye yer vermemesi ve adil yargılanma hakkı kapsamında sanığın etkin bir şekilde temyiz yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile sanık ... yönünden Yargıtay 6. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve sanık müdafisinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehe bozma kararının sirayetinden yararlanan sanığın, sirayet sonrası kurulan hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmü temyiz etmeyen sanığın, lehe bozma kararının sirayetinden yararlanmasının, temyiz yoluna başvurma hakkını bir kez kullandığı anlamına geldiği ve kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğini sağlamak amacıyla sirayet sonrası kurulan hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Daire kararının kaldırılmasına, sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.