Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Toplamı”
- Uyuşmazlık: Üç yıldan az hapis cezasına mahkum olan hükümlünün birden fazla suçu olması halinde infaz ertelemesi talebinin nasıl değerlendirileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 17. maddesine göre infaz ertelemesi talebinin değerlendirilmesinde, hükümlünün birden fazla kesinleşmiş cezası varsa, cezaların ayrı ayrı değil, toplam süresinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin infaz ertelemesi talebini kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararına yapılan itirazın reddine dair verilen ağır ceza mahkemesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan aldığı cezanın infazında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığı ve 30.03.2020 tarihinden sonra işlenen bir suçu da bulunduğu için 7242 sayılı Kanun'un 52. maddesiyle değişik 5275 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinin 3. fıkrası uyarınca denetimli serbestlikten yararlanamayacağı gözetilerek, itirazın reddine ilişkin ağır ceza mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair verilen infaz hakimliği kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin itiraz mercii kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adli para cezasından çevrilen hapis cezasının infazının 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumunda yapılması gerektiği, bu nedenle kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmada adli para cezasından çevrilen hapis cezasının hesaba katılmaması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, itiraz mercii kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün koşullu salıverilme süresinin hesabında, tekerrüre esas alınan cezanın belirlenmesinde ve uygulanmasında hukuka uygunluk bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün tekerrür hükümleri gereğince koşullu salıverilme süresinin hesabında, tekerrüre esas alınan cezanın, toplam ceza miktarı yerine tekerrüre esas suçtan verilen en ağır ceza üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün 4616 sayılı Kanun'un 1/4. maddesi uyarınca ertelenip ertelenmeyeceği ve sonrasında ceza zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülüp düşürülemeyeceği hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4616 sayılı Kanun'un 1/4. maddesinin, yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerine uygulanma olanağı bulunmadığı ve 5252 sayılı Kanun'un 9/4. maddesi gereğince lehe hükümlerin uygulanması amacıyla yapılan yargılamada zamanaşımı hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin ceza zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı altında birden fazla eylem gerçekleştirmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, yerel mahkemece her iki eylemden ayrı ayrı hüküm kurulması ve zincirleme suç hükümlerinin nasıl uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı çerçevesinde işlediği fiillerin zincirleme suç oluşturduğu, yerel mahkemenin ise suç vasfında yanılgıya düşerek ilk suçu TCK'nın 141/1. maddesi yerine 142/1-b maddesinden uygulama yapması, ikinci suça ilişkin uygulama maddesini hatalı belirtmesi ve zincirleme suç hükümlerini uygulamaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında işlediği iki fiilin zincirleme suç hükümleri uyarınca cezalandırılması gerekirken, yerel mahkemece her iki fiilden ayrı ayrı ceza verilmesinin doğru olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği iki fiilin aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği ve bu nedenle TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca suç vasfının tespitinde ve uygulama maddesinde yanılgıya düşüldüğü gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz incelemesinde, kazanılmış hak ihlali yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet cezalarının toplamı olan 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, bozma sonrası verilen hükümde toplam cezanın 1 yıl 9 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle kazanılmış hak ihlali yapıldığı gözetilerek, hüküm bu kısım yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını oluşturan eylemlerinin 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve buna bağlı olarak Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararının isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, düşünce ve kanaat açıklama yöntemlerinden biri olduğu ve sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerinde düzenlenen fiillerinin bu yöntem kapsamında kaldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve 9. Ceza Dairesinin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahla katılma eyleminin 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip kovuşturmanın ertelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilmesi ve sanığın eyleminin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahla katılma eyleminin 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip kovuşturmanın ertelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Anayasa ve AİHS tarafından güvence altına alınan düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olduğu, sanığın eyleminin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği ve 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.