Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Uygulaması”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ikinci kez tekerrüre esas alınan ilamının uzlaşma kapsamında kaldığı ve diğer tekerrüre esas alınan ilamda da 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile uygulama yapılmadığı gözetilerek, hatalı ilamın tekerrüre esas alınması suretiyle oluşan hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, lehe olan kanun uygulaması, teşebbüs indirimi ve kazanılmış hak hükümleri açısından hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine olan 765 sayılı TCK'ya göre ceza tayin edildiği halde 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin de uygulanarak yasaların karma şekilde uygulanması ve kazanılmış hak uygulamasına ilişkin yanlış kanun maddesine atıf yapılması nedeniyle hükümler bozulmuş, ancak bu hususlar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, iki ayrı mağdura karşı işlediği hırsızlık eylemleri nedeniyle tek bir ceza ile mi yoksa her bir eylem için ayrı ayrı mı cezalandırılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyma görüntüsü altında, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle farklı bir hüküm kurarak yeni bir hüküm tesis etmesi nedeniyle, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK'dan hüküm giyip cezası kesinleşen hükümlünün, 5237 sayılı TCK ve 5252 sayılı Kanun uyarınca yeniden yargılanması sonucu verilen hükümlerin temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin gerekçeli kararında maktul ve katılanın ad ve soyadlarının yer almaması eksikliği giderilebilir nitelikte görülerek ve 5237 sayılı TCK'nın uygulama alanına giren suçlardan verilen hapis cezalarında yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İçtihat metninde, bir sanığa verilen iki ayrı suçtan kaynaklanan hapis cezasından birinin zamanaşımı nedeniyle düşmesi sonucu kalan cezanın ertelenip ertelenmeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında iki ayrı suçtan dolayı verilen toplam hapis cezası erteleme koşullarını aşsa da, suçlardan birine ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesiyle kalan cezanın erteleme kapsamına girmesi ve sanığın da bu yönde talebinin bulunması gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün erteleme koşullarının değerlendirilmesi amacıyla bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 81/1-h ve 31/3. maddesi uygulaması sırasında hapis cezasının 24 yıl olarak tayin edilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun 16 yaşından küçük olması ve TCK'nın 31/3. maddesi gereğince yaşı ile orantılı ceza tayin edilmesi gerekirken, mahkemece hapis cezasının üst sınırdan 24 yıl olarak belirlenmesinin orantılı olmayışı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususlarında yerel mahkemenin gerekçelerinin yeterliliği ve çelişkili olup olmadığı ile kamu görevlisine hakaret suçundan TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisine hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması kararının gerekçesinin yetersiz ve çelişkili olması, TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmasının CMK 226'ya aykırı olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, polis uygulaması sırasında kendisini kardeşi olarak tanıtıp sahte kimlik bilgilerini vermesi eyleminin TCK'nın 206. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 268. maddesindeki başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında bir soruşturma veya kovuşturma yokken, polis uygulaması sırasında kimlik sorulduğunda kardeşi olduğunu söyleyerek sahte kimlik bilgileri vermesi ve bu bilgilerle düzenlenen sağlık raporu sırasında da aynı yalan beyanda bulunması eyleminin, TCK'nın 268. maddesindeki başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunu değil, 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yakarak kamu malına zarar verme suçundan verilen hükümden sonra, suçun nitelikli halinde uygulanan ceza artırım oranının kanun değişikliği ile azaltılmasının sanık lehine olup olmadığı ve hükmün bozulup bozulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun değişikliği öncesinde mahkemenin cezayı en üst sınırdan belirlememiş olması ve bu nedenle değişiklik sonrasında sanık lehine daha az ceza verilebilme ihtimalinin bulunması gözetilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli yağma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esas yönünden oluşan uyuşmazlıklar.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesinin yeterli olduğu, cezanın infaz edilmiş olmasının gerekmediği, tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktarın tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa en ağır cezanın esas alınması gerektiği, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın açıkça gösterilmesinin zorunlu olmadığı ve suç tamamlandığı halde teşebbüs hükümlerinin uygulanmasının aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün eleştiriyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan aldığı cezanın miktarı ve hukuki dayanağının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin ceza miktarının hesabında maddi hata yapması ve yaralamanın niteliğine uygun olmayan kanun maddesini uygulaması nedeniyle, Yargıtay cezanın yeniden hesaplanmasını ve doğru kanun maddesi uygulanarak düzeltilmesini sağlayarak hükmü bozmuş, ancak diğer temyiz nedenlerini reddederek hükmü düzeltilerek onamıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.