Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Dışı Çözüm”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya satış bedeli olarak ödendiği iddia edilen paranın akıbetinin, taşınmazların kiraya verilip verilmediği ve kim tarafından ne zaman kiraya verildiğinin araştırılması gerektiği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı tasarrufların tenkisine, tapu iptaline ve tesciline ilişkin davalarda, yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve davaların birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı değerlendirilmesi gerektiği noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararının çelişkili olması, tenkis davası için mirasbırakanın terekesinin belirlenmesi gerektiği ve bu hususun tapu iptal tescil davalarının sonuçlanmasına bağlı olduğu, ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi gereğince birlikte görülen davaların ayrılmasına karar verilebileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anonim şirket hisselerinin devrinde inançlı işlem yapılıp yapılmadığı ve davacıların hisse taleplerinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı bir inanç sözleşmesi bulunmadığı, davalının hisseleri davacıya alacağın temliki hükümlerine göre devrettiği, davacının ise yalnızca devir sözleşmesinde belirtilen hisseler ile dava tarihine kadar doğan hakları talep edebileceği, dava tarihinden sonraki sermaye artırımlarının ve talepten fazla hissenin hüküm altına alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığına ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin önceki bozma kararlarına uyularak ve dosyadaki deliller değerlendirilerek, mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muvazaalı olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ve davacıların taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan taahhütnameye konu hisselerin bedelinin TMSF'ye ödenmesi sonrasında, hisselerin iade yükümlülüğünün ortadan kalkıp kalkmadığı ve buna bağlı olarak taahhütnamede öngörülen tazminatın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından imzalanan taahhütnamenin, üçüncü kişinin fiilini üstlenme niteliğinde olduğu, TMSF'ye yapılan ödemenin hisselerin mülkiyetini etkilemediği ve hisselerin iade yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla davalının taahhütnamede öngörülen tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve davalı Hazine'nin pasif husumet ehliyeti yönünden davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmasına rağmen dava açmaları ve dava konusu bazı taşınmazların Hazine adına kayıtlı olmaması nedeniyle davalı Hazine'nin pasif husumet ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin ortağı ...’un talimatıyla, bir başka şirketten davalıya devredilen taşınmazların, evlilik vaadiyle hileli olarak elde edilip edilmediği ve bu devir işleminin geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile dava dışı ... arasında evlilik birliğinin kurulmaması nedeniyle yapılan devir işleminin, hileye dayalı olmadığı, davacı ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre tarafların irade bozukluğuna uğramadığı ve devir işleminin karşılıklı rızaya dayandığı değerlendirilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kat karşılığı inşaat sözleşmesi şerhi bulunmayan bir taşınmazın, arsa sahibinin kefil olduğu borçtan dolayı haczedilmesi üzerine, yüklenicinin haciz şerhlerinin terkini talebiyle açtığı davada, alacaklı bankaların iyiniyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz konulduğu tarihte tapu kaydında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin bir şerh bulunmaması, davalı bankaların tapuya güven ilkesi gereği iyiniyetli kabul edilmesini gerektirmesi ve davacı yüklenicinin bankaların kötü niyetli olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı, dava dışı şirketin yeterli iş organizasyonuna sahip olduğu ve belediyeye işçi temininden öte bir ilişkinin bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, dava dışı şirketin ortağı olduğu ve bonoların gerçek alacaklısının davalı değil, dava dışı şirket olduğu tespit edilmişken, mahkemece davacının lehtar davalıya değil, ancak dava dışı şirkete borcu olduğu hususunun esas alınarak hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, bonoların gerçek alacaklısının dava dışı şirket olduğunu ikrar etmeleri nedeniyle kambiyo hukuku ilkelerinin uygulanamayacağı ve ikrarın tarafları bağlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas ertelenmesi kararı verilen şirketin yönetim kurulu başkanının, iflas ertelenmesi nedeniyle şirketin ödeyemediği prim borçlarından dolayı sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas ertelenmesi kararının, şirketin borçlarını ödeme imkanını ortadan kaldırdığı ve bu durumun 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesindeki "haklı sebep" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla yönetim kurulu başkanının iflas ertelenmesi süresince tahakkuk eden prim borçlarından sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.