Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Konusu Taşınmazın Devri”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığı ve davalıların bu devirlerden dolayı mirasçılara karşı sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında; davanın reddine karar verilen taşınmazlar yönünden vekalet ücretine hükmedilirken, davacıların miras payı, davalıların farklı taşınmazlara sahip olması ve her bir davalıya karşı ayrı dava açılabilecekken tek dava açılmış olması gibi hususlar gözetilmeyerek ihtiyari dava arkadaşlığının sonuçları değerlendirilmediğinden ve ayrıca husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilen taşınmazlar yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinden karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine arazisi üzerindeki yapıların bulunduğu taşınmazların 4706 sayılı Yasa'nın 5/6. maddesi uyarınca belediyeye devri gerekirken, TOKİ'ye devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında idarenin takdir yetkisini doğru kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4706 sayılı Yasa'nın 5/6. maddesi belediyelere Hazine arazilerinin devrinde öncelik tanısa da 7/2. maddesi ile idareye takdir yetkisi verildiği, dava konusu taşınmazların Bakanlık onayıyla TOKİ'ye devredildiği ve bu devir işleminin yasanın amacına aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava konusu taşınmazdaki haklarını devretmesinin davanın devri olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu devir işleminin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazdaki hakların devrinin Borçlar Kanunu'ndaki alacağın devri hükümlerine tabi olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki davanın devri hükümlerine tabi olduğu, davacının dava konusu taşınmazdaki haklarını devretmesinin davanın devri olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu devir işleminin geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici senetle tapusuz taşınmaz satışı sonrasında alıcının tapu devri yerine bedel iadesi talebinde bulunması üzerine, bedelin hangi tarihteki değeri üzerinden hesaplanması gerektiği ve davanın kısmen mi yoksa tamamen mı kabul edildiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapusuz taşınmaz satışında, satıştan sonra satıcının taşınmazı devrinin imkansız hale gelmesi nedeniyle alıcının tapu devri yerine bedel iadesi talep edebileceği, bu bedelin de ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değere göre hesaplanması gerektiği ve davacının asli talebinin reddine, fer'i talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi yerine, davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalıya yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın taşınmaz devrinde mal kaçırma amacı güttüğüne dair yeterli delil bulunmadığı, davalının taşınmazı satın almaya gücünün olduğu ve mirasbırakanın başka taşınmazlara da sahip olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı adına tescil edilen taşınmazların davacıların miras payları oranında adlarına tescili talebinin reddi üzerine yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adına tescil edilen 110 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın husumetten reddine, 106 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise söz konusu taşınmazların kök mirasbırakandan intikal etmediğinin ve davacılar ile davalılar arasında yapılan zilyetlik devir sözleşmesi gereği davalılar adına tespit ve tescil edildiğinin anlaşılması üzerine davanın esastan reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına, ancak 110 ada 20 ve 112 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise zilyetlik devir sözleşmesinin kapsamı ve davacıya karşılık olarak verildiği iddia edilen 77 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydıyla ilgili yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması nedeniyle, kararın bu kısımla sınırlı olarak bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların zilyetliğe dayalı tapu tescili, tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisabı konusunda orman kadastrosu, imar planı ve zilyetlik süresi gibi hususlarda gerekli araştırmayı yapmadan eksik inceleme ile hüküm kurması, hava fotoğrafları gibi delillerden yararlanmaması ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermemesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki hakkını dava devam ederken noterde düzenlenen alacağın devri sözleşmesi ile devretmesi üzerine, temlik alanın HMK m. 125/2 uyarınca davada davacı yerine geçip geçemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin devri, tapu siciline tescil ile gerçekleştiğinden ve tapu iptali ve tescil davasında davacının henüz tapuda malik olmadığı taşınmaz üzerindeki hakkını, dava devam ederken alacağın devri yoluyla devretmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle temlik alanın davacı yerine geçemeyeceği ve hakkında hüküm kurulamayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiası ile müdahil davacının zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiası arasındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş mirî arazi olduğunun, müdahil davacının ve önceki zilyetlerin bu taşınmazı Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki 10 yıllık süreyi de kapsayacak şekilde malik sıfatıyla, kesintisiz ve aralıksız kullandığının tespit edilmesiyle, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini kaybettiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların eski çiftlik tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, davalıların zilyetliğinin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. ve 78. maddeleri gereğince tapu kaydının hukuki kıymetini yitirip yitirmediği ve davacılar lehine tapu kaydına kapsam tayini gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların gelirleri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davalı ve önceki zilyetlerin taşınmaz üzerinde Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce en az 10 yıllık bir süre zilyetliğinin bulunduğu ve bu zilyetliğin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi’nin 20. maddesinde belirtilen koşulları sağladığı gözetilerek davacılar lehine tapu kaydına kapsam tayini yapılmasına gerek olmadığı ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların çiftlik tapusu kayıtlarına dayanarak açtıkları davada, davalı tarafından ileri sürülen zilyetliğin 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. ve 78. maddeleri uyarınca tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve önceki zilyetlerin dava konusu taşınmazı bir insan ömrünü aşan süreden beri malik sıfatıyla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığı ve davacıların tapu kayıtlarının Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince dava konusu taşınmaz bakımından hukuki değerini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı eş tarafından devredilen taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve satış işleminin davacı eşin rızası olmadan yapılıp yapılmadığı hususunda tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların yargılama aşamasında boşanmalarının kesinleşmesiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi kapsamında aile konutu statüsü ortadan kalktığından ve davalı eşin rızasının artık geçerlilik taşımadığından, dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybetmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.