Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davaya İştirak Yasağı”
- Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle vekalet ücret alacağı isteminde, vekalet ücret sözleşmesindeki ücretin hasılı davaya iştirak yasağına aykırılık teşkil edip etmediği ve azil tarihinden önce kesinleşen dosyalar için vekalet ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücret sözleşmesinde kararlaştırılan tasfiye payının %15'inin vekalet ücreti olarak ödenmesi hükmünün hasılı davaya iştirak yasağına aykırı olmadığı, azil tarihinden önce kesinleşen dosyalar için avukatın sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı ve bu nedenle her iki kesinleşen dosya için tek bir vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sözleşmede temlik yasağı bulunmasına rağmen, davadan sonra alacağın temlik edilip edilemeyeceği ve temlik alanın davaya devam edip edemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede temlik yasağı bulunması halinde, davadan sonra alacağın temliki halinde HMK’nın 125. maddesi uygulanarak temlik alanın davaya devam edebileceği, ancak davalının sözleşmedeki temlik yasağını ileri sürmesi durumunda temlik alanın alacağın varlığını ispatlaması gerektiği, aksi halde davanın reddedileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: ... 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen dava ile birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'da görülen davanın sanıklarının işledikleri suçlara iştirak eden diğer kişilerin de Yargıtay'da yargılanmasının mümkün olduğu ancak davaların birleştirilmesi için iştirak ilişkisinin varlığının ve davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal etmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda ise iştirak ilişkisinin birleştirmeyi zorunlu kılacak boyutta olmadığı, yargılamaya konu olay ve fiillerin farklılık gösterdiği, davaların ayrı ayrı görülmesinin makul sürede yargılanma hakkına daha uygun olduğu gözetilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesinin davaların birleştirilmemesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacak miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık ücret sözleşmesinde akdi vekâlet ücretinin davalılar tarafından davacı avukata peşin ödendiği ve nispi vekâlet ücretine ilişkin kısmın davaya iştirak niteliğinde olup 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olduğu gözetilerek, davacıların haksız azil nedeniyle hak ettikleri vekâlet ücretinin bilirkişi raporunda doğru hesaplandığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken kadın tarafından açılan nafaka ve tazminat davasının boşanma davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği ve iştirak nafakasının başlangıç tarihinin ne olacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası ile boşanmadan kaynaklanan nafaka ve tazminat davası arasında bağlantı bulunduğundan, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği, ayrıca iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren başlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya karşı açılan akdi vekalet ücreti alacağı davasında, ücretin ödenmesi için kararlaştırılan şartın gerçekleşip gerçekleşmediği ve iki yıllık sözleşme süresinin aşıldığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücret sözleşmesinde kararlaştırılan iki yıllık sürede taşınmazın satışı şartının gerçekleşmediği, davalının sonradan eklediği el yazısıyla düzenlenen şerhin de iki yıllık süre şartını ortadan kaldırmadığı ve bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya yeterli olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaların Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davalarla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılama görevinin istisnai olduğu, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmadığı, sanık sayısının çokluğu, olayların karmaşıklığı ve bağlantı ile iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği gerekçeleriyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararları kaldırılarak davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın terekeden mal kaçırmak amacıyla yaptığı muvazaalı satış işleminin iptali ve mirasçılar adına tescil davasında, bazı mirasçıların davaya dahil edilmemesi ve aleyhe bozma yasağının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetinde mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, tapu sicilinin düzgün tutulmasının kamu düzenine ilişkin olduğu ve aleyhe bozma yasağının kamu düzenine ilişkin konularda uygulanamayacağı gözetilerek, davaya dahil edilmeyen mirasçılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin direnme kararı bozulmuş, davaya dahil olan mirasçılar yönünden ise miras payları oranında tapu iptali ve tescili yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan bir dava ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın sanık sayısı, yargılamaya konu edilen eylemlerin karmaşıklığı ve kapsamı gözetildiğinde, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline neden olabileceği değerlendirilerek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen görevi kötüye kullanma davası ile Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen suç örgütüne ilişkin dava arasında bağlantı bulunup bulunmadığı ve davaların birleştirilip birleştirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen davanın beraatle sonuçlanıp kesinleşmesi nedeniyle, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararının hukuken imkansız hale geldiği ve Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin diğer dosyadaki bilgi ve belgelerden yararlanarak yargılamaya devam edebileceği gözetilerek, birleştirme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sağır ve dilsiz davacının boşanma davası sırasında nafaka miktarı konusunda yeterince beyanda bulunup bulunamadığı ve bu nedenle iştirak nafakasının azaltılması talebiyle açtığı davada Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının okuma yazma bildiği, sağlık kurulu raporuna göre %65 oranında konuşabildiği ve boşanma davası sırasında ve sonrasında avukatları aracılığıyla yargılamaya katılabildiği, ayrıca nafaka azaltma davasında davacının sağır ve dilsizliği nedeniyle kendisini ifade edemediğine dair bir iddia ileri sürülmediği gözetilerek, davacının Adli Tıp Kurumu'na sevkine gerek olmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan küçük çocuk ile baba arasında her hafta sonu kişisel ilişki kurulmasının ve çocuğun yurtdışına çıkışının yasaklanmasının çocuğun yüksek yararı ve annenin velayet hakkı gözetilerek uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun her hafta sonu babasıyla kişisel ilişki kurmasının çocuğun eğitimini, bedensel ve fikri gelişimini olumsuz etkileyeceği, sürekli yurt dışı çıkış yasağının ise annenin velayet görevini yerine getirmesine engel teşkil edeceği ve çocuğun seyahat özgürlüğünü kısıtlayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.