Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Değer Artırım Dilekçesi”
- Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasında, talep artırımının hangi aşamada yapılacağı ve kusur oranlarının belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alınacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların ilk talep artırım dilekçesini sunduğu tarihte ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değerinin dosyada bulunmadığı, bu sebeple alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesinden dolayı ikinci talep artırım dilekçesinin esas alınması gerektiği ve davacıların murisinin bağımsız çalışan olması sebebiyle iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alma yükümlülüğünün büyük oranda kendisine ait olduğu gözetilerek direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarından oluşan işçilik alacakları davasında, davacının bozma sonrası yaptığı talep artırımına mahkemece değer verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bozma sonrası yaptığı talebin 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesi uyarınca talep artırımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin ise talep artırımına değer vermeyerek eksik hüküm kurduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın karıştığı trafik kazasında ölen kişinin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasında, ıslah dilekçeleriyle yapılan talep artırımının kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılan davanın kısmi dava olarak nitelendirilmesi ve HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlemlere etki etmeyeceği gözetilerek, ilk ıslah dilekçesiyle yapılan talep artırımının kabulü gerekirken, sonraki değer artırım dilekçelerinin kısmi dava niteliği dikkate alınarak reddedilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve davacının talep artırımı yapıp yapamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından açılan davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalarda ıslah yoluyla dava türünün değiştirilemeyeceği, davacının yaptığı talep artırımının ise 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesi uyarınca geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı şirketin TMSF yönetimine devrinden sonra ödenmeyen primler, terfi zammı ve ihbar tazminatı alacakları ile ilgili açtığı belirsiz alacak davasında, ikinci talep artırımının kabul edilip edilemeyeceği ve faiz başlangıç tarihinin ne olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, hesap raporuna itiraz üzerine yapılan ikinci hesaplama sonrasında davacının ikinci talep artırımında bulunmasının mümkün olduğu, ancak davalı yönünden oluşan usuli kazanılmış hak gereği artırılan miktarlara birinci talep artırım tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma alacağı davasının belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava olarak mı açıldığı ve buna göre zamanaşımı def'inin değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai alacağının tespiti için işveren kayıtlarına ihtiyaç duyması ve hakimin takdiriyle belirlenecek indirim oranının baştan bilinmemesi sebebiyle davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, belirsiz alacak davalarında dava açılmasıyla alacağın tamamı için zamanaşımının kesileceği gözetilerek, mahkemenin kısmi dava olarak değerlendirip zamanaşımı def'ini kabul etmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan işçilik alacakları davasında, davacı tarafından mahkemece verilen süre üzerine sunulan ilk dilekçenin talep belirleme mi yoksa ıslah mı olduğu ve buna bağlı olarak davacı tarafından daha sonra yapılan talep artırımının geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açtığı, mahkemece verilen süre üzerine sunulan dilekçenin ara karar gereğinin yerine getirilmesi niteliğinde olduğu ve davacının daha sonra yaptığı talep artırımının geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak belirsiz alacak davası olarak açılan ve sonradan bilirkişi raporuna istinaden talep artırım dilekçesi verilen işçilik alacakları davasında, artırılan miktarlar dahil alacağın tamamı için faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi mi, yoksa davanın kısmi eda külli tespit davası olarak nitelendirilmesi suretiyle artırılan kısım için faiz işletilmemesi mi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında zamanaşımının ve temerrüdün dava tarihi itibariyle gerçekleştiği, talep sonucunun ne zaman belirlendiğinin önem arz etmediği, davacı vekilinin 20.09.2012 tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabulünün ve bu dilekçede faiz talep edilmediğinden artırılan miktarlar için faiz işletilmemesine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, edinilmiş mallara katılma rejimi ve değer artış payı alacaklarının hesaplanması ve güncel değer üzerinden belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, katılma alacağı ve değer artış payı alacaklarını hesaplarken, davacı tarafından yapılan talep artırımını ve hesaplamada kullanılması gereken tarihi dikkate alarak hüküm kurduğu, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli ve geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve adli rapor gideri talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Daire, dosya kapsamına, uygulanması gereken hukuka ve bozmaya uyularak verilen karara göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İtiraz Hakem Heyeti kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, toplam alacağı 251.232,80 TL olmasına rağmen, bedel artırım dilekçesi ile talebini 238.000,00 TL'ye düşürmesi ve bakiyesinden feragat etmesi, İtiraz Hakem Heyeti kararının temyiz tarihindeki kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalmasına sebebiyet verdiğinden, HMK m. 362 ve m. 352/1-b uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta tahkimine yapılan başvuruda, itiraz hakem heyeti kararının temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi ile talep ettiği miktar üzerinden hüküm kurulması ve bu miktarın, itiraz hakem heyeti karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.