Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dernek Yöneticilerinin Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Davacı kurum ile davalı dernek arasında imzalanan hibe sözleşmesi kapsamında tahsis edilen paranın amacına uygun kullanılmayan kısmının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, dernek karar defterlerini inceletmeden ve dernek üyelerinin sorumluluklarını Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Kanunu'na göre değerlendirmeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı derneğin Avrupa Birliği projesi kapsamında aldığı hibe ile ilgili olarak yapılan harcamaların sözleşmeye uygun olup olmadığı ve dernek yöneticilerinin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, dernek karar defterlerini incelemeden ve dernek tüzüğü ile ilgili mevzuatı dikkate almadan, eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dernek yöneticisine tebliğ edilen Sosyal Güvenlik Kurumu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, yöneticinin derneğin prim borçlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesi kapsamında, ödeme emrindeki borcun kaynağı, tahakkuk tarihinde çalışan sigortalılar, ödenmeyen prim tutarları ve davacının yöneticilik süresi gibi hususlar araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dernek karar defterinin kaybolması üzerine, zayi belgesi verilmesi istemiyle açılan davada, Dernekler Kanunu'nun 32/k maddesinde öngörülen 15 günlük sürenin hak düşürücü olup olmadığı ve karar defterinin kaybolmasında gerekli dikkat ve özenin gösterilip gösterilmediğidir.
Gerekçe ve Sonuç: Dernekler Kanunu'nun 32/k maddesinde belirtilen 15 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olmayıp, sadece cezai sorumluluğa ilişkin bir süre olduğu, ayrıca karar defterinin kaybolmasında kasıt veya kasta yakın kusurun olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bir derneğin, aynı kişilerce kurulan ve yönetilen bir vakıfta çalışan işçilerin işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan içtihat uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek ile vakıf arasında organik bağ bulunsa dahi, işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam gibi hukuki durumların söz konusu olmadığı ve davacı işçilerde alacakların dernek tarafından ödeneceği yönünde bir güven oluşmadığı değerlendirilerek, derneğin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığına dair verilen bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cami minaresinin yıkılması sonucu araçta oluşan hasardan dolayı Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin, mülkiyeti kendisine ait olan ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis edilen cami arsasının bakım ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, Türk Kanunu Medenisi'nin 656. maddesi (TMK m.730) uyarınca kusursuz sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, borçlu derneğin temsil ve ilzam yetkisine sahip olmadığının tespit edilmesi ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan incelemede de doğrulanması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yönetici olduğu dönemde tahakkuk eden sigorta prim borçlarından sorumluluğunun tespiti için yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 506 sayılı Yasanın 80. maddesi kapsamında sigorta prim borçlarından sorumlu tutulabilmesi için yönetici olduğu dönemde tahakkuk eden borçlarla ilgili yeterli araştırma yapılmasının gerekliliği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği ve görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırılmalarına dair mahkumiyet kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek, yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında örgüt adına çalıştıkları, ByLock kullanımı, örgütsel yazışmalar, tanık beyanları ve dijital verilerle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye oldukları ve görevi kötüye kullanarak örgüt mensubu polislerin tahliyesini sağladıkları sabit görülerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçinin sosyal medya paylaşımındaki ifadeleri nedeniyle yapılan feshin haklı olup olmadığı ve işe iade edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin hakaret içeren sosyal medya paylaşımının, muhatabı asıl işverenin yöneticileri olduğunun ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu ve bu durumun 4857 sayılı Kanun kapsamında haklı fesih nedeni oluşturduğu; ancak Anayasa Mahkemesi'nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine dair verdiği karara uyulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.