Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Destek Hizmeti”
- Uyuşmazlık: Davalı banka ile davalı güvenlik şirketi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalı bankanın işçisi sayılması halinde dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın güvenlik hizmetlerini alt işverene vermesinin yasal dayanağı bulunduğu, güvenlik görevlisi alımında bankanın özen göstermesinin ve işin denetimini yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, yıllık izin ve mazeret izinlerinin bankanın bilgisi dahilinde kullandırılmasının ve banka yetkililerinin güvenlik görevlilerine talimat vermesinin muvazaa için yeterli olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile fer'i müdahil şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının hangi işverenin işçisi sayılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile fer'i müdahil şirket arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin konusunun ve kapsamının belirsiz olması, davacının yaptığı işlerin bankanın asıl işi niteliğinde olup teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmemesi ve teftiş raporundaki tespitler nazara alınarak, davalı ile fer'i müdahil arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı ve davacının başlangıçtan itibaren bankanın işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının Belediye ile sendika arasındaki toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarına (özellikle sorumluluk primi) hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4734 sayılı Kanun'un 62/1-e ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddeleri uyarınca belediyelerin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri yapabilmesine imkan tanındığı, davacının da bu kapsamda çalıştığı, önceki ihale dönemi için verilen muvazaa tespit kararının sonraki dönemler için bağlayıcı olmadığı, bu nedenle davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin her ihale dönemi için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, ilk bozma kararında sorumluluk primi hesabına ilişkin bir bozma bulunmadığından bu konuda davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek direnme kararının muvazaa yönünden bozulmasına, sorumluluk primi yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile belediyenin pay sahibi olduğu şirket arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı belediyeden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı ve muvazaaya dayanmadığı, davacının belediye faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılmasının, emir ve talimatları belediye yetkililerinden almasının ve belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmasının tek başına muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyelerin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta hizmetlerini alt işverene verip veremeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan içtihat farklılığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belediyelerin görevleri arasında sayılan zabıta hizmetinin aynı Kanun'un 67. maddesinde alt işverene verilebilecek işler arasında sayılmaması ve Anayasa Mahkemesi'nin itfaiye hizmetine ilişkin iptal kararında da vurgulandığı üzere genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerinin memurlar eliyle görülmesi gerektiği gözetilerek, zabıta hizmetinin alt işverene verilemeyeceği yönündeki bölge adliye mahkemesi kararları doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının banka nezdinde işçi sayılıp sayılmayacağı ve talep edilen alacakların miktarı ile zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi dava olarak açılan davada, davacının ıslah yoluyla alacak miktarlarını artırmasına rağmen, davalı vekilinin ıslaha karşı yaptığı zamanaşımı definin mahkemece dikkate alınmaması ve hüküm altına alınan ikramiye alacağı bakımından zamanaşımının değerlendirilmemesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kooperatif ortağının, Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) park alanından ihdas edilen bir parselin satışına ilişkin genel kurul kararının ve inşaat ruhsatının iptali ile 4562 sayılı OSB Kanunu'nun 18. maddesine göre yasaklara aykırılığın tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, OSB katılımcısı olmaması ve 4562 sayılı Kanun'un 18. maddesinde belirtilen yasaklara aykırılık iddiasının yasal koşullarını taşımaması, ayrıca genel kurul kararının iptali için dava açma ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının gerçek işverenin asıl işlerinde çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasındaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının alt işverenin yardımcı işlerinde çalıştığı, Bankanın asıl işlerinde çalışmadığı ve davalıların muvazaalı davranışının bulunmadığı değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk hakkında verilen korunma kararının kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun sosyal ve ekonomik destek hizmetlerinden faydalandırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, korunma kararının hangi tedbirlere ilişkin olduğunun belirtilmeksizin tümüyle kaldırılmasının çocuğun üstün yararına aykırı olduğu ve hangi tedbirlerin kaldırılacağının açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile davalı şirket arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının gerçek işvereni tarafından çalıştırılan banka personeliyle aynı işi yapmasına rağmen farklı ücret alıp almadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı şirket işçisi olarak görünmesine rağmen fiilen banka personeliyle aynı işi yaptığı, davalı şirket ile banka arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve bu nedenle davacının fark ücret alacağının haklı olduğu gözetilerek, mahkemenin davalı bankadan LOG kayıtları istemesine dayanan gerekçesi düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı ve bu ilişkinin kanuna uygun veya muvazaalı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalılar arasındaki ilişkiyi ve davacının işyerindeki konumunu değerlendirerek verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalıların temyiz talepleri reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı sendikanın, üyelerinin kamu kurumuna geçirilmesi nedeniyle grev oylaması talebinin reddedilmesi işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin tespiti dışında, alt ve asıl işverenin davaya dahil edilmemesi ve davacı sendikaya taraf değişikliği için süre verilmemesi suretiyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.