Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devir İşlemi”
- Uyuşmazlık: Davacıya ait telefon hattının davalı şirket bayisi tarafından sahte imza ile yetkisiz olarak devredildiği iddiasıyla açılan tespit, iptal ve tescil davasında, birleştirilen davalar nedeniyle vekalet ücretinin ayrı ayrı hüküm altına alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların yargılama aşamalarının müştereken yürütülmesinin, davaların bağımsız yapısını ortadan kaldırmadığı ve her davanın ayrı ayrı hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin her iki dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, noterden devri yapılmamış motosikleti alıp götürmesinin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı ve suçun oluştuğu kabul edilirse uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Noterden devri yapılmayan araç satışının geçersiz olduğu ve bu durumda aracın mülkiyetinin alıcıya geçmediği, sanığın kendi aracını hukuki ilişkiye dayalı olarak zilyedinden geri almasının hırsızlık suçunu oluşturmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gereken hukuki bir ihtilaf niteliğinde olduğu ve sanıkta yararlanma kastı bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun kapsamında yapılan devir işlemi sonucu taşınmazın sehven belediye adına tescil edildiği iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın mülkiyet iddiasından kaynaklandığı, idari işlem niteliğindeki devir tespit komisyonu kararının iptali değil taşınmazın mülkiyetinin tespiti talep edildiği gözetilerek, görevli mahkemenin adli yargı olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu ölümle sonuçlanan olayda, aracın kayıt maliki olan davalının, aracı başkasına devrettiği iddiası karşısında işleten sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesindeki işleten tanımının ve 20/d maddesindeki araç devir hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, noterden yapılmayan araç satış ve devirlerinin geçersiz olduğu, bu nedenle olayın gerçekleştiği tarihte aracın kayıt maliki olan davalının işleten sıfatıyla sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesine dayanarak yapılan hisse devri işlemine ilişkin alacak davasında zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet akdinden doğan davalarda zamanaşımı süresinin vekilin azli veya hesap vermesiyle başlayacağı, somut olayda ise davalının hesap verme yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair bir ispat sunamadığı ve bu nedenle zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı belediyede çalışan diğer işçilerle aynı işi yapmasına rağmen farklı ücretlendirilmesi nedeniyle ayrımcılık tazminatı ve fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal gösterilen işçilerin davacı ile aynı statüde olmadığı, farklı bir belediyeden devir yoluyla geldikleri ve ücret farklılıklarının bu devir işlemine dayandığı, davalı işverenin eşit işlem borcuna aykırı davrandığının ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme nedeniyle işyeri devri gerçekleşen bir davada, davacının alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarından devreden işverenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devri kapsamında davacının çalışmasına devam ettiği, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlı olduğu ve bu sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, mahkemece davanın reddine ilişkin verilen direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anonim şirket hisselerinin devrinde inançlı işlem yapılıp yapılmadığı ve davacıların hisse taleplerinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı bir inanç sözleşmesi bulunmadığı, davalının hisseleri davacıya alacağın temliki hükümlerine göre devrettiği, davacının ise yalnızca devir sözleşmesinde belirtilen hisseler ile dava tarihine kadar doğan hakları talep edebileceği, dava tarihinden sonraki sermaye artırımlarının ve talepten fazla hissenin hüküm altına alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin işyeri devri nedeniyle mi yoksa fesih yoluyla mı sona erdiği ve buna bağlı olarak kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin, 6360 sayılı Kanun kapsamında işyeri devri kapsamında değil, önceki işveren tarafından feshedilerek sonraki işverene yeni bir iş sözleşmesi ile başladığı tespit edilerek direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf senedinde yapılan değişikliklerden kaynaklanan prim alacağının, bağıştan rücu iddiasıyla ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, vakıf senedindeki değişiklikleri kabul etmesiyle oluşan hukuki ilişkinin bağlayıcı olduğu, vakfın gelirlerinin sağlanmasının vakfın varlık nedeni olduğu ve 5510 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi uyarınca devir işlemi tamamlanıncaya kadar prim tahsil yükümlülüğünün devam ettiği gözetilerek, mahkemece bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf senedinde yapılan değişiklikle artırılan prim oranlarının, daha sonra eski hale getirilmesine rağmen, değişiklik dönemine ilişkin prim alacaklarının ödenip ödenmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf senedindeki değişikliğin işveren tarafından kabul edilmesiyle geçerli bir hukuki ilişki kurulduğu, bu değişikliğin bağış niteliğinde olmadığı ve 5510 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi uyarınca devir işlemi tamamlanana kadar prim tahsilatının yapılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket ile davalı site yönetimi arasında işyeri devri veya iş sözleşmesi devri bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen işyeri devrinin şartları oluşmadığı ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile devralan site yönetimine geçtiğinden davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.