Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devir Tarihi”
- Uyuşmazlık: Özelleştirme nedeniyle işyeri devri gerçekleşen bir davada, davacının alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarından devreden işverenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devri kapsamında davacının çalışmasına devam ettiği, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlı olduğu ve bu sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, mahkemece davanın reddine ilişkin verilen direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalılar ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve davalı şirketin davacının alacağından sorumlu olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri mi yoksa hizmet sözleşmesi devri mi olduğunun tespiti yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu, işyeri devri ile hizmet sözleşmesi devrinin hukuki sonuçlarının farklı olduğu, bu nedenle davalı şirketin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığının tespiti için işyeri devri veya hizmet sözleşmesi devri hususunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ile davacının hüküm altına alınan alacağından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri mi yoksa hizmet sözleşmesi devri mi olduğunun tespit edilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, işyeri devrinde ve hizmet sözleşmesi devrinde hukuki sonuçların farklı olduğu, yapılacak araştırma sonucunda hizmet sözleşmesi devri olması halinde davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı EÜAŞ ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'a özgü yasal düzenlemeler ve alt işverenlik ilişkisi gözetilerek, ihale sözleşmelerinin ve şartnamelerinin incelenmesi, işin niteliğinin belirlenmesi ve davacının yaptığı işin kapsamının tespiti gerektiği, ayrıca işyeri devri hükümleri gereğince davalı EÜAŞ'ın kıdem tazminatından devre kadar olan süreyle ve o tarihteki ücretle sınırlı sorumlu olduğu, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden ise sorumlu olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin borcundan dolayı davacı tarafından başlatılan icra takibinde, borçlunun mal kaçırmak amacıyla taşınmazını yakın arkadaşına düşük bedelle devrettiği iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davasının reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı 3. kişinin taşınmaz için ödediği bedel ile taşınmazın rayiç bedeli arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3. kişinin iyi niyetli olmadığına dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı ve hayatın olağan akışına aykırı bir durum olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyeri devri halinde, devir tarihinden sonra yapılan kısmi ıslahla talep artırımı durumunda devreden işverenin iki yıllık hak düşürücü süreye tabi olan sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Devreden işverenin devir tarihinde muaccel olan alacaklardan sorumluluğunun, devir tarihinden itibaren iki yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, davanın açılmasıyla hak düşürücü sürelerin yalnız dava edilen kısım için korunacağı, kısmi ıslahla talep artırımı durumunda artırılan kısım için iki yıllık sürenin geçmiş sayılacağı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kuruma nakledilen işçinin, nakil öncesi döneme ait yıllık izin ücretini talep edebilmesi için iş sözleşmesinin sona ermiş olması şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılan nakil işleminin iş sözleşmesini sona erdirmediği, aksine iş sözleşmesinin devri niteliğinde olduğu ve bu nedenle işçinin nakil öncesi döneme ait yıllık izin ücretini talep edebilmesi için gerekli olan iş sözleşmesinin feshi şartının gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: FETÖ/PDY ile iltisaklı bir şirketin maliki olduğu taşınmazın davalıya devrinin muvazaalı olup olmadığı ve 675 sayılı KHK uyarınca Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının taşınmazı gerçek değerinin çok altında bir bedelle satın alması, devir tarihinde şirketin FETÖ/PDY ile iltisakının kamuoyunda bilinir olması ve şirketin devir tarihine yakın başka devirler de yapması gibi hususlar, davalının iyi niyetli olmadığını ve devrin muvazaalı olduğunu gösterdiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, davalı erkeğin, davacı kadının alacak miktarının belirlenmesinde ve bazı malların edinilmiş mal kapsamına girip girmediği konusunda itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz sebeplerinin, mahkeme kararını bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket ile davalı site yönetimi arasında işyeri devri veya iş sözleşmesi devri bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen işyeri devrinin şartları oluşmadığı ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile devralan site yönetimine geçtiğinden davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı şirketler arasında işyeri devri mi yoksa iş sözleşmesi devri mi gerçekleştiği ve buna bağlı olarak hangi şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında işyeri devri değil, iş sözleşmesi devri gerçekleştiği, iş sözleşmesi devrinde ise devreden işverenin sorumluluğunun sona erdiği gözetilerek, yerel mahkemenin işyeri devri hükümlerine göre verdiği kararın gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun ile belediyeye devredilen işçinin, devir sonrası hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı ve fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 10. fıkrası uyarınca devredilen işçinin, yeni toplu iş sözleşmesi düzenlenene kadar eski toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etmesi gerektiği, davacının ise Genel-İş Sendikası toplu iş sözleşmesinden ancak imza tarihinden itibaren yararlanabileceği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.