Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Elden İşbirliği”
- Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle elden çıkarılan taşınmazlar nedeniyle, taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi sebebiyle açılan tazminat davasında, tüm davalıların sorumluluğunun belirlenmesi ve tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazları düşük bedelle elden çıkardığı, diğer davalının da vekil ile elbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zarara uğrattığı gözetilerek, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarıyla rayiç bedellerinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece tazminatın kısmen kabulü ile sadece vekilin sorumlu tutulması doğru bulunmayarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazı vekaleten satan vekil ile satın alan üçüncü kişinin elbirliği içinde hareket edip etmediği ve üçüncü kişinin kötü niyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin taşınmazı piyasa değerinin çok altında bir bedelle sattığı, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalıların elbirliği içinde hareket ederek davacıyı zarara uğrattığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanarak taşınmazı düşük bedelle satması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, alıcının iyi niyetli olup olmadığı ve vekil ile işbirliği içinde hareket edip etmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamaması ve davalıların elbirliği içinde hareket ederek davacıyı zarara uğrattıklarının tespiti gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulması ve davanın kabulü gerektiği yönündeki direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişilere devredilmesi ve davacının tazminat yolunu seçmesi üzerine, ara malikler davaya dahil edilmeden tapu iptali ve tescile karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararının usul ve yasaya aykırı olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin bozma kararına uymayarak verdiği kararın yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu değil Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile satılan taşınmazların devrinin vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle iptal edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin taşınmazları değerinin çok altında bir bedelle devretmesi, alıcıların taşınmazların gerçek değerini bilebilecek konumda olmaları ve devirlerin kısa süre içinde gerçekleşmesi gibi hususlar vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ve alıcıların kötü niyetli olduğunu gösterdiğinden, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil ile bedel istemlerinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı düşük bedelle sattığı, ilk alıcının da bu durumu bildiği ve vekil ile işbirliği içinde hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili davasında, vekil ile ara malike husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, vekilin vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığının ve ara malik ile elbirliği içinde hareket edip etmediğinin tespiti için, vekil ve ara malike husumet yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin vekil ve ara malik hakkında husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma nedeniyle davanın konusuz kalması durumunda, aile konutu şerhi talebiyle açılan davada yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın diğer eş tarafından rızası olmadan ve muvazaalı olarak devredilmesi nedeniyle dava açmakta haklı olduğu, davalıların ise muvazaadan haberdar oldukları ve iyiniyetli üçüncü kişi olmadıkları gözetilerek, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını bankadan kredi çekmek için davalıya devretmesi sonrasında, mirasçıları tarafından açılan inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı devralan davalıların, taşınmazın gerçek değeri ile resmi senetteki değer arasında fahiş fark bulunması, satış bedeline ilişkin ödeme belgelerinin sunulmaması ve davalılar arasındaki ticari ilişkiler gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, son kayıt maliki dahil tüm davalıların kötü niyetli oldukları gözetilerek; ilk derece mahkemesinin tapu iptaline ve tescile ilişkin kararının onanmasına, ancak yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın düzeltilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.