Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evlat Edinme.”
- Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında, ergin bir kişinin evlat edinilmesine ilişkin yasal koşulların yerine getirilip getirilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinenin eşi tarafından evlat edinilenin torunu olması sebebiyle TMK m.306/3'ün uygulanamayacağı, eşlerin birlikte evlat edinmeleri gerekirken tek başına evlat edinmenin gerçekleştiği, evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun açık muvafakatinin alınmadığı gibi ergin evlat edinmeye ilişkin yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurum koruması altında bulunan küçük çocuğun, evlat edinilmek amacıyla bir aile yanına yerleştirildikten *sonra* açılan evlat edindirmede ana ve baba rızasının aranmaması davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 312/1'de düzenlenen evlat edinmede ana ve baba rızasının aranmaması kararının, ancak küçüğün evlat edinecek aile yanına yerleştirilmesinden *önce* verilebileceği, somut olayda ise yerleştirmenin gerçekleştiği ve bu nedenle rızanın aranıp aranmaması hususunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun biyolojik babası olduğunu yargılama sırasında öğrenen babanın, evlat edinmede rızasının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Biyolojik babanın, çocuğa karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği ve çocuğun üstün yararının evlat edinilmesinde daha ağır bastığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlat edinme tarihinde davacının gayri sahih nesepli çocuk olması nedeniyle, murisin evlat edinmesinde engel bulunup bulunmadığı ve evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme işleminin yapıldığı tarihte geçerli olan 743 sayılı TMK ve 1086 sayılı HUMK hükümleri uyarınca, evlat edinmeye izin veren mahkemenin görevli olduğu, davacının evlat edinme tarihinde gayri sahih nesepli çocuk olması sebebiyle murisin evlat edinmesine engel bir durumun olmadığı ve davacının evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebinde bulunabileceği yasal bir dayanağın bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlat edinme kararının kesinleşmesinden sonra Anayasa Mahkemesi tarafından evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin hak düşürücü süreye dair hükmün iptal edilmesi üzerine, iptal kararından önce dolan beş yıllık hak düşürücü süre gözetilerek davanın reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme kararının kesinleşmesinden sonraki beş yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce dolduğu, bu nedenle davalı yararına maddi anlamda kazanılmış hak doğduğu, iptal kararının geriye yürümeyeceği ve bu kazanılmış hakkı ortadan kaldıramayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlat edinme davasında, evlat edinenin mahkemece dinlenmeden vefat etmesi halinde, evlat edinmeye karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinmenin şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olması ve 4721 sayılı TMK'nın 316. maddesi gereğince evlat edinmeye ancak evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden sonra karar verilebileceği, bu nedenle davacı vefat ettiğinden ve dinlenemediğinden davanın reddine dair yerel mahkeme kararının yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Üvey evlat edinme davasında, evlat edinenin adının çocuğun nüfus kaydındaki anne hanesine yazılıp yazılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Eşlerden birinin diğer eşin çocuğunu evlat edinmesinin, 4721 sayılı TMK'nın 306/2. maddesi kapsamında birlikte evlat edinme sayılmayacağı, bu nedenle evlat edinilenin nüfus kaydındaki anne hanesine evlat edinenin adının yazılmasına ilişkin 314/4. maddesinin uygulanamayacağı ve bunun idari bir görev olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının sonucu itibarıyla doğru bulunarak, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının iptali davasında, davacıların isteminin aynı zamanda evlatlık ilişkisinin ortadan kaldırılması anlamına gelip gelmediği ve davalının davacıların nüfus kaydından silinip silinemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme işleminin yasal olarak kurucu unsurları oluşmadığından evlatlık ilişkisinin kaldırılmasından bahsedilemeyeceği, davanın mükerrer nüfus kaydının iptaline ilişkin olduğu ve bu nedenle mahkemenin mükerrer kaydı iptal etmesi gerekirken önceki gerçek kaydı iptal etmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlat edinenin daha önce evlat edindiği çocuğunun, evlat edinenin ikinci bir evlat edinmesinde rızasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme ile evlat edinen ve evlatlık arasında soybağı kurulduğu ve altsoy kavramının evlatlıkları da kapsadığı, dolayısıyla ikinci bir evlat edinmede ilk evlatlığın rızasının Türk Medeni Kanunu madde 313/1 gereğince aranması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır. - Uyuşmazlık: Evlat edinme davasında, evlat edinme koşullarının oluşup oluşmadığı, özellikle de evlat edinen ile evlat edinilmek istenenin 5 yıldır aile hâlinde birlikte yaşayıp yaşamadıkları hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki belgeler değerlendirildiğinde, evlat edinme koşullarının oluştuğu ve usul yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin evlat edinmeye karar veren hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, velayeti babasında olan ve geçici bakımlarını üstlendikleri çocuğu evlat edinme istemlerine karşı babanın itirazı üzerine, evlat edinme koşullarının oluşup oluşmadığı ve evlat edinmenin çocuğun üstün yararına olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların çocuğu uzun süredir bakıp gözettikleri, evlat edinme koşullarını taşıdıkları ve evlat edinmenin çocuğun üstün yararına olduğunun tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 743 sayılı TMK döneminde verilen evlat edinme kararına rağmen noter senedi düzenlenmediğinden, evlat edinmenin tespit edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 743 sayılı TMK'da evlat edinmenin geçerliliği için mahkeme izniyle birlikte noter senedinin de düzenlenmesi şartının aranması ve davada noter senedinin ibraz edilememesi gözetilerek, evlat edinmenin tespitine yönelik davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.