Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eylemin Sabiti”
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel saldırı eyleminin sabit olup olmadığı, sabit ise eylemin basit cinsel saldırı mı yoksa sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı mı olduğu ve sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçundan dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin olay anlatımındaki tutarsızlıklar, sanığın atılı suçu inkâr etmesi ve mağdurun eşi ile tanıkların beyanlarındaki çelişkiler nedeniyle sanığa atılı eylemin sabit olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve kamu malına zarar verme suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile birlikte suç işlediği iddia edilen ve olay yerinde yakalanan diğer sanığın beyanlarının çelişkili ve delillerle desteklenmemiş olması, sanık aleyhine mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmaması ve oluşan şüphenin sanık yararına yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezaevinde çıkan yangında iki tutuklu/hükümlünün ölümünden sorumlu tutulan infaz koruma başmemurunun eyleminin olası kastla işlenmiş ihmali davranışla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenlerin yangın çıkarma tehdidini ciddiye almamasının ve yangına müdahale etmemesinin mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu, ancak ölenleri öldürme amacıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve ölenlerin yangını söndürecekleri beklentisiyle hareket ettiği gözetilerek, eyleminin bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana zorla senet imzalatma eyleminin sabit olup olmadığı ve sabit ise bu eylemin hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların katılana zorla senet imzalattığı hususunun doktor raporları, ekspertiz raporu ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ayrıca sanıklar ile katılan arasında ceza hukuku alanında dikkate alınması gereken bir hukuki ilişkinin varlığı ve sanıkların eylemlerini bu hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirdikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 23.09.2016 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi satmak veya başkasına vermek amacıyla bulundurduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, söz konusu maddenin miktar ve paketleme şekli itibariyle kullanmak için bulundurma suçunu oluşturduğu, bu nedenle sanık hakkında yalnızca 02.12.2016 tarihli uyuşturucu ticareti yapma suçundan dolayı hüküm kurulması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın suç üstlenme suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına Yargıtayca bozma verildikten sonra, yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, Yargıtay dairesi ile yerel mahkeme arasında oluşan uyuşmazlık; sanığa atılı eylemin sabit olup olmadığı, sabit ise suç üstlenme mi yoksa suçluyu kayırma mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası alınmadan, sanığa esas hakkında savunma yapma imkanı tanınmadan ve son sözü sorulmadan hüküm kurulması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin sabit olup olmadığı ve sabit ise bu eylemlerin hangi suçu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının çelişkili olması, diğer delillerle desteklenmemesi ve sanığın eylemlerinin gerçekleştiğine dair şüphe oluşması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, yerel mahkeme kararı bozulmuş ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türkiye Atletizm Federasyonu'nun verdiği disiplin cezasının, TCK'nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşması için gerekli olan "idari yaptırım" niteliğinde olup olmadığı ve sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Spor federasyonlarının kamu tüzel kişisi olduğu ve sporun kamu hizmeti niteliğinde olduğu, federasyonların ceza talimatlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu talimata aykırılığın idari yaptırım gerektirdiği, sanığın isnatlarının maddi temele dayanmadığı ve idari yaptırım uygulanması amacıyla yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş, yerel mahkemenin eksik araştırma yapmadığı ve sanığın iftira suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü bozma yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların temyiz dilekçelerinde suçu işlemediklerine yönelik gerekçe göstermelerinin, hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanmasına yönelik bir temyiz sebebi oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların temyiz dilekçelerinde, mahkûmiyetlerine esas teşkil eden delillerin yeterince incelenmediği, lehlerine olan delillerin değerlendirme dışı bırakıldığı ve hukuka aykırı şekilde elde edilen ikrarın hükme esas alındığı gibi maddi ve usule ilişkin hukuka aykırılık iddialarını ileri sürdükleri ve bu iddiaların hangi maddi hukuka aykırılıklara dayandıklarını anlaşılır bir şekilde gösterdikleri gözetilerek, Özel Daire’nin “temyiz dilekçelerinin sebep içermediği” gerekçesiyle sanıkların temyiz istemlerinin reddine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel Mahkemece verilen hırsızlık suçundan mahkûmiyet hükmünün, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak sanığın beraatine karar verilmesi üzerine, katılan vekilinin bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay’ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin beraat kararının gerekçesinin maddi vakıa denetimi gerektirmesi ve katılan vekilinin temyiz dilekçesindeki talebinin beraat gerekçesine yönelik olmaması gibi hususlar gözetilmeden, maddi ceza hukuku normlarının doğru uygulanmasının maddi olayın doğru tespitine bağlı olduğu, bu nedenle hükmün hukuki yönüne ilişkin temyiz incelemesinin, hükme etki eden maddi olay değerlendirmesindeki hukuka aykırılıkları da kapsaması gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire kararının kaldırılarak dosyanın Özel Daireye, temyiz incelemesi yapılması için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulması halinde uygulanan ceza artırımının (TCK 103/6), mağdurun daha önce var olan ruhsal bozukluğunun artması durumunda da uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK 103/6'daki ceza artırımının uygulanabilmesi için, sanığın eyleminin mağdurun ruh sağlığında *yeni* bir bozulmaya neden olması gerektiği, mevcut bir bozukluğun ağırlaşmasının bu kapsamda olmadığı, aksi yorumun kanunilik ilkesine aykırı olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde yer alan müsadere kararının temyizen incelenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı kanun yolunun itiraz olduğu, müsadere kararının da hükmün bir parçası olarak itiraz yoluyla incelenmesi gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.