Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Faiz Oranına İtiraz”
- Uyuşmazlık: Site yönetimi tarafından aidat alacağının tahsili için başlatılan takipte, itirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine takip tarihinden sonraki dönem için Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesine göre %10 gecikme faizi mi yoksa değişen oranlarda yasal faiz mi uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının işleyecek faiz oranını da kapsadığı, mahkemece fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesiyle takipten sonrası için Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre faiz istenemeyeceği, ancak borçlunun temyiz dilekçesinde yasal faiz üzerinden hesaplanacak borcu ödemeye hazır olduğunu beyan etmesiyle alacaklı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında takibin devamına ilişkin verilen kararın, takipten itibaren işleyecek faizin yasal faiz oranından fazla olamayacağı iddiasıyla açılan menfi tespit davası yönünden kesin hüküm teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiğine yönelik açıklamanın, ödeme emriyle istenilen asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz gibi tüm borç kalemlerini kapsaması ve itirazın iptali davasında verilen “takibin devamı” kararının işleyecek faizi de içermesi nedeniyle, itirazın iptali davasında verilen hükümle işleyecek faiz oranının kesinleşmiş olması gözetilerek, aynı takiple ilgili işleyecek faiz miktarına ilişkin menfi tespit istemli davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtiraz edilmeyerek kesinleşen ilamsız takipte, takip talebinde belirtilen aylık %10 faizin, dosya hesabında yıllık %120 oranı üzerinden mi yoksa değişen oranlarda avans faizi oranları üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde faiz cinsi belirtilmediği ve talep edilen faiz oranı, takip tarihindeki yasal veya ticari faiz oranlarına denk gelmediği için alacaklının değişen oranlarda avans faizi istediği sonucuna varılamayacağı, bu nedenle itiraz edilmeyerek kesinleşen yıllık %120 oranı üzerinden dosya hesabının yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, borçlunun takip sonrası işleyecek faiz oranına da itiraz etmesi halinde, mahkemenin bu konuda hüküm kurup kurmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, ilamsız takipte borcun yanı sıra takip sonrası işleyecek faiz oranına da itiraz etmiş olması halinde, itirazın iptali kararında mahkemenin faiz oranına ilişkin bir hüküm kurması gerektiği ve aksi halde takip talebinde belirtilen faiz oranının uygulanamayacağı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına karşı yapılan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, mahkemece hükmedilen faiz oranı belirtilmediği durumlarda, icra takibinde hangi faiz oranının uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde belirtilen ticari faizin, ticari temerrüt faizi olan avans faizi olarak değerlendirilmesi ve mahkeme kararında faiz oranı belirtilmediğinden, takip talebinde istenen oranın altına düşmediği sürece, takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında avans faizinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibinde yabancı para cinsinden alacağa uygulanacak faizin, devlet bankalarının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden mi yoksa TCMB’nin internet sitesinde yer alan faiz oranları üzerinden mi hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesindeki "ödediği" ifadesinin devlet bankalarının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranını kastettiği, TCMB’nin internet sitesinde yer alan faiz oranlarının ise tebliğe dayanmadığı ve fiilen uygulanan oranlarla farklılık gösterebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefillerin, banka ile aralarındaki kredi sözleşmesi kapsamında borçlu olmadıklarının tespiti ve fazla ödeme yaptıkları iddiasıyla istirdat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince, kredi türü ve uygulanacak faiz oranlarının tespiti için gerekli incelemenin yapılmadan ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu kredi sözleşmesinde kararlaştırılan akdi ve temerrüt faiz oranlarının mı yoksa yasal faiz oranının mı uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinde, kredi sözleşmesinde açıkça belirtilen akdi ve temerrüt faiz oranlarının talep edilmiş olmasına ve bilirkişi raporuyla da bu oranların doğrulandığına göre, mahkemece yasal faiz oranının uygulanması hatalı olup, sözleşmede kararlaştırılan faiz oranları dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif birliği aidat alacağı için açılan itirazın iptali davasında, yeni yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun temerrüt faizine ilişkin hükümlerinin (TBK m. 120/2) derdest davada uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlük tarihinden önce doğmuş ve temerrüt hali gerçekleşmiş bir alacak için açılan itirazın iptali davasında, yeni kanunun temerrüt faizine ilişkin sınırlamasının geriye yürümeyeceği ve eşitlik ilkesine aykırı olacağı, yeni kanun yürürlüğe girdikten sonra tahakkuk eden faizler için ise yeni kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bankanın TMSF'ye devredilmeden önce davacıya uyguladığı yüksek faiz oranlarının gabin oluşturup oluşturmadığı ve davacının faiz alacağının ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın ekonomik kriz nedeniyle müzayaka halinde olduğu, davacının da bankanın bu durumundan faydalanarak fahiş faiz geliri elde etmek amacıyla hareket ettiği ve bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte borçlu vekilinin, kıdem tazminatı alacağı için takip tarihindeki faiz oranını kabul ettiği ancak takip sonrası dönem için faiz oranına itiraz ettiği bir durumda, mahkemenin nasıl bir faiz oranı uygulaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu vekilinin şikayet dilekçesindeki kabul beyanının sadece takip tarihinden sonraki dönemi kapsadığı ve takip öncesi döneme ilişkin faiz oranına itiraz hakkının bulunduğu gözetilerek, mahkemenin takip tarihinden sonraki kıdem tazminatı alacağına %18 oranında faiz uygulaması gerekirken, yerel mahkemenin bu hususu dikkate almayarak faiz oranını belirlemesi doğru görülmeyip direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.