Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fazla Ceza Tayini”
- Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen hapis cezasına yönelik istinaf başvurularının reddine ilişkin temyiz incelemesinde, sanıklardan birinin ölümü ve diğer sanıklar hakkındaki cezanın fazla olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birinin ölümünün tespiti üzerine hakkında açılan kamu davasının düşmesi gerektiği, diğer sanıklar hakkında ise suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman ile suç kastının ağırlığı gözetilerek temel cezanın makul düzeyde belirlenmesi gerekirken üst sınırdan ceza tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan fikri ve sınai haklar davasında lehe kanunun belirlenmesi ve dava zamanaşımının uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan ve daha az cezayı öngören kanun hükmünün lehe kabul edilmesi ve kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hüküm kurulurken hesap hatası yapılarak fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle bozulan hükmün, Yargıtay tarafından düzeltilerek sonuçlandırılabileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen cezada hesap hatası yapılarak fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle bozma kararı verilmesi gerektiği, ancak bu hatanın düzeltilmesiyle sanığa daha az ceza verileceği ve yeniden yargılama yasağı da gözetilerek, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilerek sonuçlandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespiti için 5846 sayılı Kanun'un hangi maddelerinin karşılaştırılması gerektiği ve davaya katılma talebi bulunan MÜ-YAP'ın duruşmalardan haberdar edilip edilmemesi gerektiği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: MÜ-YAP'ın şikayet ve katılma talebinin mahkemeye ulaştığı halde, dosyaya zamanında eklenmediği ve bozma sonrası yargılamada kendisine tebligat yapılmadığı, bu durumun hak arama hürriyetine aykırı olduğu ve CMK'nın ilgili hükümleri uyarınca katılma talebi bulunan tarafların duruşmalardan haberdar edilme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının MÜ-YAP vekiline tebliğ edilmesi ve temyiz yolunun açılması, temyiz edilmemesi halinde ise dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesi için yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen cezanın miktarının fazla olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen cezanın suçun işleniş biçimi, suç kastının ağırlığı ve 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesindeki ölçütler gözetildiğinde eylemi ile orantılı olmadığı ve fazla ceza tayin edildiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen cezada hesaplama hatası yapılarak fazla ceza tayin edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen cezada, artırım oranı uygulanırken yapılan hesaplama hatası nedeniyle fazla ceza tayin edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ve Yargıtay tarafından sanığın daha hafif cezayla cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin bozma kararından sonraki yargılamada, bozma kararında belirtilen hususlara ilişkin yeni bir hukuki değerlendirme yapması ve ilk hükümde yer almayan yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın direnme kararı değil yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zincirleme suça dahil suçlardan biri hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmadan kurulan hükmün kesinleşmesinden sonra, zincirleme suça tabi diğer suç hakkında nasıl hüküm kurulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümdeki eylemin de zincirleme suç kapsamında değerlendirilerek cezaya hükmedilmesi, kesinleşen hükümdeki cezanın ise sonuç cezadan indirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa muhalefet suçundan sanık lehine olan kanunun tespiti ve direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına uyduğunu gösteren bir işlem yapmayıp, ilk hükümde yer almayan ve Yargıtay denetiminden geçmemiş yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: TCK'nın 61/7 hükmü gereğince otuz yıl ile sınırlandırılan hapis cezalarında, takdiri indirim hükümlerinin (TCK 62) 30 yıl sınırının uygulanmasından önce mi yoksa sonra mı uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 61. maddesinin 5. fıkrasında cezaya ilişkin hükümlerin uygulanma sırasının belirlendiği, 7. fıkrasında ise sonuç cezanın 30 yılı geçemeyeceği ve 10. fıkrasında da kanunda aksine hüküm olmadıkça cezaların değiştirilemeyeceği gözetilerek, takdiri indirimin 30 yıl sınırının uygulanmasından sonra değil önce uygulanması gerektiğine ve aksi uygulamanın kanunilik ilkesine aykırı olacağına karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında tutuklu yargılanan ve müdafi talebinde bulunmayan sanığa müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa CMK 150/3 uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve ilk sorgusunda müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise müdafi hakkı kendisine hatırlatıldığı halde talepte bulunmadığı, CMK'nın 101/3. maddesinin ilk tutuklama talebine ilişkin olduğu ve kovuşturma aşamasındaki tutuklu yargılamada müdafi atanmasını zorunlu kılmadığı, zorunlu müdafilik hallerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve yorum yoluyla genişletilemeyeceği, sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı, TCK 314/2'de belirlenen temel cezanın 5 yıl hapis olduğu ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ceza artırımına ilişkin olduğu, CMK 150/3'ün ise temel cezayı esas aldığı, kanun koyucunun ceza artırımını öngören nitelikli halleri bu kapsamda değerlendirmediği, ayrıca sanığa talebi halinde baro tarafından ihtiyari müdafi görevlendirmesinin yapılabileceği gözetilerek, Özel Daire'nin sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.