Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fiili El Atma Tarihi”
- Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli, el atılan alan ve el atma tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fiili ve hukuki el atma tarihinin ve alanının tespiti için gerekli keşif yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması ve infaza elverişli olmayan kroki düzenlenmesi doğru bulunmayarak bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, yol yapımı nedeniyle taşınmazına kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan tazminat davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7143 sayılı Kanun gereği taşınmazın mülkiyetinin davalı belediyeye geçtiği, davacının dava tarihinde malik olmadığı ve fiili el atmanın şartlarının oluşmadığı gözetilerek, mahkemenin eksik inceleme yapması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma tebligatlarının usulsüzlüğü, kamulaştırılan kısım ile dava konusu taşınmazın aynı yere ilişkin olup olmadığının tespiti, taşınmaza fiilen el atılma tarihinin belirlenmesi ve dava tarihinden sonrası için ecrimisil istenemeyeceği hususları gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, fiili el atma tarihi ile hükmen tescil tarihi arasında uyuşmazlık ve buna bağlı olarak maktu harcın yatırılıp yatırılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, fiili el atma tarihi 1970 yılı olmasına rağmen, hükmen tescil tarihlerini esas alarak değerlendirme yapması ve maktu harcın yatırılması hususunda davacıya süre vermemesi doğru görülmeyerek, bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, el atma tarihinde taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi uyarınca, kamulaştırmasız el atma durumunda tazminatın hesabında taşınmazın el atma tarihindeki niteliğinin esas alınması gerektiği, somut olayda ise taşınmazın el atma tarihinde belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunması sebebiyle arsa vasfını kazanmadığının anlaşılması ve arazi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, taşınmazın bedelinin tespiti, fiili el atmanın kapsamı ve yetkili idarenin belirlenmesi hususlarında yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı taşınmaz için daha önce kesinleşen davalarda belirlenen değerin güçlü delil sayılması, fiili el atmanın tespiti için keşif yapılması ve imar planında kent parkı olarak belirlenen alan için yetkili idarenin tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmaza kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, fiili el atmanın tespiti ve sorumlu idarenin belirlenmesi hususunda yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın bir kısmına yol yapılması suretiyle fiilen el atıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu kararı uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalarda adli yargının görevli olduğu gözetilerek, fiili el atmanın gerçekleştiği kısmın bedeli ve sorumlu idarenin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, yerel mahkemece idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, fiili el atmanın hangi idare tarafından yapıldığı, el atılan alanla geri kalan kısım arasında proje bütünlüğü olup olmadığı ve belirlenen emsal değer tespitinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, fiili el atmanın hangi idare tarafından, ne tarihte yapıldığının ve yolun ana arter niteliğinde olup olmadığının tespit edilmemesi, geri kalan alanla fiilen el atılan bölüm arasında imar planı ve proje bütünlüğü gözetilmeksizin taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi ve emsal olarak alınan taşınmazın gerçek bedeli yansıtmayan satışlarına dayanılarak değer tespiti yapılması hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, imar planında teknik altyapı alanı olarak belirlenen taşınmazlarına fiili el atma olmamasına rağmen idarenin uzun süre işlem yapmaması nedeniyle kamulaştırmasız el atma gerçekleştiği iddiasıyla açılan bedel davasında, mahkeme harçlarının maktu olarak mı yoksa nispi olarak mı hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fiili el atma olmaması ve imar planında teknik altyapı alanı olarak belirlenen taşınmaza hukuki el atma nedeniyle bedel tespiti davası açıldığı, 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin maktu harç uygulamasını gerektirecek bir düzenleme bulunmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin maktu harca hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel sağlık alanı olarak imar planında belirlenen taşınmaza fiili el atma olmamasına rağmen, kamulaştırmasız el atma tazminatı talep edilip edilemeyeceği ve bedelinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın uzun yıllardır imar planında sağlık alanı olarak ayrılması ve özel sağlık alanı olarak kullanımının belirlenmesi nedeniyle, fiili el atma olmamasına rağmen hukuki el atmanın gerçekleştiği ve taşınmaz bedelinin emsal kıyaslaması yapılarak tespitinin doğru olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, mahkeme ve icra harçlarının maktu mu yoksa nispi mi olarak hesaplanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 7421 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının, 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar için de harçların maktu olarak ödeneceğini öngörmesine rağmen, bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olması ve 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin harçların belirlenmesinde özel bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin bölümü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idarenin imar planı değişikliği ile taşınmazlarına kamulaştırmasız el attığı iddiasıyla açtıkları bedel davasında, mahkeme harcının maktu mu yoksa nispi mi olarak alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki el atma nedeniyle açılan davalarda 7421 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanabilirliği ve 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalarda maktu harç uygulamasının mümkün olup olmadığı değerlendirilerek, davada fiili el atma değil hukuki el atma gerçekleştiğinden mahkeme harcının maktu olarak alınması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.