Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Finansal Hizmetler”
- Uyuşmazlık: Kaldıraçlı alım satım işlemleri sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve tazminat davasında asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa tüketici mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmede kaldıraçlı alım satım işlemlerinin ticari amaçla yapılacağının açıkça belirtilmesi ve davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğini gösterir bir durum olmaması nedeniyle, uyuşmazlığın tüketici hukuku kapsamında değerlendirilemeyeceği ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların davacı markaları ile benzerlik teşkil edip etmediği ve davalı markalarının hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından marka devir sözleşmesi ile devralınan markanın, devirden önceki kullanımına ilişkin delillerin toplanmamış olması ve HMK 221. madde uyarınca gerekli delil tespiti işlemlerinin yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Opsiyonlu döviz mevduatı ve opsiyon işlemleri çerçeve sözleşmesi kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkin davada Tüketici Mahkemesi'nin mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi'nin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının finansal işlemler için bankadan aldığı hizmetin ticari bir amaca yönelik olduğu ve bu nedenle davacının tüketici sayılamayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevliliğine dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı eş tarafından aile konutu üzerine konulan ipoteğin, davacı eşin rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla, davacı eş tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerine ipotek tesisinde diğer eşin rızasının gerekliliği ve davalı şirketin ipotek devralmış olmasının davacı eşin bu hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ipoteğin kaldırılması yönündeki kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi kapsamında, davacının Bank Asya'dan kredi temin etmesiyle ilgili olarak davalının ödeme yapmaması üzerine, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasında, davacıya ücret ödenip ödenmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Danışmanlık sözleşmesinde belirtilen bankalar dışında kalan Bank Asya'dan kredi temin edilmiş olsa dahi, davacının sözleşme konusu hizmetleri yerine getirdiği ve davalının da bu hizmetlerden faydalandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulması ve davanın kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme ile itirazın iptali talebinin reddine dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sözlü hizmet sözleşmesine dayalı danışmanlık ücreti alacağının davalı tarafından ödenmediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalılara danışmanlık hizmeti verdiğine dair iddiasını yasal delillerle ispatlayamaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, kredi sözleşmelerine kefil olduğu iddiasına karşılık, kefaletinin bulunmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket adına atılan imzaların şirketin eski yetkililerine ait olduğu, şirketin tüzel kişiliğinin hisse devrinden etkilenmeyeceği ve borçlarının şirket uhdesinde kalacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun marka tescil başvurusunu reddetmesine ilişkin kararın iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandığı ve tanımlayıcı nitelikte olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka tesciline ilişkin kararının onanması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetki tespit başvuru tarihindeki üyelerinin dörtte üçünü kaybetmesi nedeniyle uygulamaya koyduğu grev mahkeme kararı ile sona erdirilen sendikanın yetki belgesinin geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 75/6. maddesinde, yetki tespit başvuru tarihindeki üyelerinin dörtte üçünü kaybeden sendikanın uygulamaya koyduğu grevin sona erdirileceği düzenlenmiş, ancak sendikanın yetkisinin devam edip etmeyeceği konusunda bir hüküm bulunmadığından, kanundaki bu açık boşluğun, grevin uygulanamaz hale gelmesi durumunda yetkinin düşeceğini öngören diğer kanun hükümleriyle kıyas yoluyla doldurulması ve işçilerin sendikal hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, uygulamaya koyduğu grev mahkeme kararı ile sona erdirilen sendikanın yetki belgesinin de geçersiz olduğuna karar verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı danışmanlık şirketi ile davalı şirket arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi kapsamında davacı tarafından sağlandığı iddia edilen finansman girişi karşılığında başarı primi alacağının ödenip ödenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan bilirkişi raporuna davalı tarafından getirilen teknik itirazlar ve sunulan uzman görüşünün yeterince değerlendirilmemesi ve maddi gerçeğin tam olarak aydınlatılması için SPK uzmanlarından oluşan yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafın, davalı şirketin tescilli markalarının kendi tescilli markasıyla benzerlik teşkil ettiğini ve bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü marka hükümsüzlüğü davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalı şirkete ait "BEREKET FX" markasının davacı şirketin daha önce tescilli "BEREKET" markası ile karıştırılma ihtimali olduğunu kabul ederek kısmi hükümsüzlüğüne karar vermesi, diğer markalar bakımından ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığına hükmetmesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin de bu kararı onaması üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkemelerin vakıa ve hukuki değerlendirmelerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka ile davalı güvenlik şirketi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalı bankanın işçisi sayılması halinde dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın güvenlik hizmetlerini alt işverene vermesinin yasal dayanağı bulunduğu, güvenlik görevlisi alımında bankanın özen göstermesinin ve işin denetimini yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, yıllık izin ve mazeret izinlerinin bankanın bilgisi dahilinde kullandırılmasının ve banka yetkililerinin güvenlik görevlilerine talimat vermesinin muvazaa için yeterli olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.