Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Forklift”
- Uyuşmazlık: Davacının işveren tarafından sağlanan forklift aracıyla iş yeri yakınındaki ağaçtan vişne toplarken düşerek yaralanması sonucu oluşan olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Olayın mesai saatleri içerisinde, işverene ait araçla ve iş yeri uygulamasına göre işveren tarafından zımnen onaylanmış bir faaliyet sırasında meydana geldiği değerlendirilerek, mahkemelerin iş kazası olduğuna dair kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu durumda davacının işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işverenin işçileri ile aynı işi yapması, emir ve talimatları asıl işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda asıl işverenin yetkili olması, forkliftlerin asıl işveren tarafından sağlanması gibi hususlar değerlendirildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve muvazaalı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işin bölünemez bir parçası olan ve uzmanlık gerektirmeyen bir işte çalıştırılması, emir ve talimatları davalı işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda davalı işverenin söz sahibi olması, forklift temininin davalı işveren tarafından sağlanması gibi hususlar gözetildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmadığı, muvazaa bulunduğu ve davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketle arasında alt işverenlik ilişkisi içerisinde bulunan şirkette çalıştığı dönemde, asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile alt işveren arasında yapılan sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu, davacının yürüttüğü işin asıl işin bir parçası olduğu, davalı şirketin işçinin işe alınması ve işten çıkarılmasında söz sahibi olması, ayrıca forklift gibi ekipmanların davalı şirket tarafından sağlanması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, işe iade davasındaki kararın eldeki davada kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumda alt işveren aracılığıyla çalıştığı dönemde asıl işveren-işçi ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, ilave tediye ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı forklift operatörlüğü işinin, davalı kurumun asıl işi kapsamında değerlendirilmemesi ve muvazaalı bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi tespit edilememesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenin alt işvereniyle arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, daha önce açılan işe iade davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve bu davanın sonucuna göre eldeki davada değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği, işe iade davasındaki muvazaa tespitinin eldeki davada kuvvetli delil niteliği taşıdığı, bu nedenle davacı ile aynı işi yapan emsal işçilerin ücretlerinin tespiti ile fark alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmenin, alt işverenlik ilişkisinin kurulması için gerekli şartları taşımadığı, davacının asıl işverenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği ve işçilik alacaklarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile dava dışı alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı ve davacının ücret farkı, fazla mesai ücreti ve sosyal yardım alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davacının asıl işverenin işçisi sayılacağı, davanın belirsiz alacak değil kısmi dava olarak açıldığı, davacıya emsal işçi ücret farkı, kıdem ve ihbar tazminatı farkı ödenmesi gerektiği, diğer taleplerinin ise reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olup olmadığı, davacının ücret farkı, fazla mesai ücreti ve sosyal yardım alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada aynı talep konusu için bir defadan fazla ıslah yapılamayacağı, ücret farkı alacağı yönünden ıslah yapılmadığından sonradan yapılan ıslah dilekçesinin sadece bu talep yönünden değerlendirilmesi ve davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'inin de gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının vasıf değişikliği işleminin iptali talebiyle açtığı davanın hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve davalı tarafından yapılan vasıf değişikliği işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının ücretinde değişikliğe neden olan vasıf değişikliği nedeniyle hukuki yararının bulunduğu, Endüstriyel İlişkiler Kurulu kararının usulsüz olduğu, kurulun işçilere yaptırım uygulama görevinin bulunmadığı, toplu iş sözleşmesinde vasıf değişikliğinin disiplin cezası olarak düzenlenmediği ve işverenin disiplin hükümlerini dolanarak yetkisiz bir kurul aracılığıyla hukuka aykırı bir işlem yaptığı gerekçesiyle davacının talebini kabulüne ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, sanığın kusurunun bulunup bulunmadığı ve hükmedilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmemesinde isabet bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, işveren sıfatıyla, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı davranarak işçilerin ölümüne sebebiyet veren olayda asli kusurlu olduğu, ayrıca sanığın mağdurların zararını gidermemiş olması ve pişmanlık duyduğuna dair bir davranışta bulunmaması gözetilerek yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesinde isabetsizlik bulunmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı, davacının ücret farkı, fazla mesai ücreti, sosyal yardım, yıllık izin ücreti ve ayrımcılık tazminatı taleplerinin hukuki dayanağının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın belirsiz alacak davası olmadığı, davacıya emsal teşkil edebilecek işçinin tespit edildiği, mahkemenin bozma kararına uygun davrandığı ve hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.