Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Göreve İade Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5174 sayılı Kanun'un 94. maddesinde belirtilen görevden alma nedenlerinin somut olayda gerçekleşmediği, Bakanlığın talimatının oda yönetim kurulunun asli görevlerine ilişkin olmadığı ve eski oda başkanının göreve iadesi yetkisinin sadece ilgili odaya ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevinden çıkarılan sendika denetleme ve disiplin kurulu üyelerinin, sonradan görevlerine iade edilmeleri nedeniyle, görevden çıkarılma tarihleri itibariyle sendika organ üyeliklerinin sona erip ermediği ve bu üyelerin katılımıyla alınan genel kurul kararlarının geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava devam ederken, davalı sendika üyelerinin OHAL İnceleme Komisyonu kararıyla kamu görevlerine iade edildiğinin ve görevlerine başladıklarını gösterir belgelerin sunulması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararı ile bu kararı onayan istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretsiz izne çıkarıldığı ve sonrasında ünvanı değiştirilerek daha düşük ücretle işe iade edildiği dönemdeki ücret, ücret farkı ve ikramiye alacakları ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretsiz izne çıkarıldığı dönemde işverenin temerrüdünde olduğu ve bu döneme ait ücret alacağının haklı olduğu, ayrıca işe iade edildikten sonraki dönem için de ücret farkının hesaplanması gerektiği, ancak davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin reddolunan miktarı aşamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin görevi kötüye kullanma iddiasıyla açılan tazminat davasında, HMK 46. maddede belirtilen sorumluluk koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat sorumluluğunun doğması için HMK'nın 46. maddesinde sayılan sınırlı sebeplerin varlığının ispatlanması gerektiği, somut olayda bu sebeplerden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika yöneticileri hakkında açılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma davasında, sendika üyesinin katılma talebinin reddinin ve bazı sanıkların beyanları alınmadan direnme kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika üyesinin, suç tarihinde sendika denetleme kurulu başkanı olması ve sendika mallarına karşı işlenen suçtan dolayı davaya katılma hakkı bulunduğu, ayrıca aleyhine bozma kararı verilen sanıklara savunma hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Cumhuriyet başsavcısı tarafından iddianame düzenlenmesi için iade edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak düzenlenen iddianamenin hukuki değerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'da suç soruşturması ve sonucunda iddianame veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait olduğu, Cumhuriyet başsavcılarının ise idari gözetim ve denetim yetkisi olsa da bunun ceza muhakemesi işlemlerine müdahale anlamına gelmediği, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararının hukuken geçerli olduğu ve başsavcının iade yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın olumsuz yetki tespit işlemine karşı açılan davada, sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davaları açmış ve fesih tarihinde sendika üyesi olan işçilerin, yetki tespiti tarihinde çalışıyor sayılmaları ve toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın tespitinde dikkate alınmaları gerektiği gözetilerek, davacı sendikanın yeterli çoğunluğa sahip olduğunun tespitine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı rektörün davacı genel sekretere yönelik eylemlerinin hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusur mu olduğuna ve idari yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat davası açılıp açılamayacağına ilişkin husumet itirazının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı rektörün eylemlerinin kişisel kusur niteliğinde olduğu, idari yargı kararının yerine getirilmemesinin ise dava tarihi itibarıyla kamu görevlisine karşı tazminat davası açılmasına olanak sağladığı gözetilerek, husumet itirazının reddine ve davanın esasının incelenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında işçinin işe başlama davetine rağmen işe başlamaması nedeniyle işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, fark kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işe iade davası sonrasında işçiyi farklı bir işyerinde ve farklı bir pozisyonda çalışmaya davet etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı ve işçinin işe başlama konusundaki samimiyetsizliğinin anlaşıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa yüklenen 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa muhalefet suçundan yargılama yapma görevinin asliye ceza mahkemesinde mi yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nda mı olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun görevsizlik kararı, yetkili organı tarafından değil, daire başkan vekili tarafından verildiğinden usulüne uygun bir görevsizlik kararı olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle henüz bir görev uyuşmazlığının oluşmadığı gözetilerek dosyanın, görev hususunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca karar verilebilmesi için, incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararını, davalının tanıklarının dinlenmemesinden dolayı savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kaldırmasına ilişkin kararın kesin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemelerinin, ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkındaki kararlarının kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği gözetilerek, davalının tanıklarının dinlenmemesine dayalı savunma hakkı ihlali nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğu ve temyiz isteminin reddine dair ek kararın onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.