Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gümrük Kanunu”
- Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yurda turistik kolaylıklar kapsamında getirilmiş bir aracı satın alıp kullanmasının 5607 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın yasal olarak yurda sokulduğu, sanığın aracın yurda sokulmasında herhangi bir dahli bulunmadığı ve eyleminin gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyayı yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak aracın süresinde yurt dışına çıkarılmayıp farklı plaka ile kullanılmasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hatalı gümrük beyanı nedeniyle el konulan yaş sebzelerin bozulması üzerine, davacı şirketin 5271 sayılı CMK uyarınca tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hatalı beyan nedeniyle el konulan yaş sebzelerin, gümrük idaresinin 5607 sayılı Kanun'un 16. maddesindeki tasfiye yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve sebzelerin uygun şekilde muhafaza edilmemesi nedeniyle bozulduğu, davacı şirket yetkilisinin kusurlu hareketiyle el koymaya sebebiyet vermiş olsa da idarenin ihmali nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Transit yolcu olarak ülkeye gelen sanığın, yanında bulundurduğu altınları gümrük işlemlerine tabi tutmadan ülkeye sokması nedeniyle oluşan eylemin kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın transit yolcu olarak gelmesi, yanında bulundurduğu altınların ilaç alımı için kullanılacağına dair Trablus Askeri Konseyi yazısı ve şifai notalar, sanığın gümrük mevzuatı konusunda bilgilendirildiğine dair bilgi ve belge bulunmaması, sanığın dil bilmemesi ve yüksek miktarda altını bilerek kaçakçılık kastıyla ülkeye sokmasının hayatın olağan akışına aykırı olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kasıtlı hareket ettiğine dair şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde 2003 ve 2004 yıllarında sigortalı olarak çalıştığının tespiti talebi üzerine, yerel mahkemenin telefon kayıtlarını yeterli delil sayarak hizmet tespitine karar vermesine karşın, Yargıtay'ın eksik inceleme gerekçesiyle kararı bozması üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında fiili çalışmanın varlığının tespiti için, işverenin beyanlarının yeterli olmadığı ve telefon kayıtları gibi tek başına kesin kanıt oluşturmayan deliller dışında, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'na göre gerekli belgelerin ve yetki kayıtlarının, iş takipçiliği yaptığı şirketlerin yetkililerinin tanıklıklarının ve varsa denetim tutanaklarının incelenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca ilgili gümrük idaresine bildirim yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Kars Muhakemat Müdürlüğünün hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5607 sayılı Kanun'un 18. maddesi gereğince ilgili gümrük idaresine iddianamenin bir örneği ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin gönderilmesi zorunlu olup, bu bildirimin yapılmaması ve davaya katılma imkanı sağlanmadan yargılamaya devam edilmesi nedeniyle Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı’nın hükmü öğrenme üzerine temyiz etme hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5607 sayılı Kanun'a muhalefet suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hurda altınların gümrük idaresine beyan edilmeden ülkeye sokulmasının yasak olduğu, sanıkların altınları gizleyerek sokmak hususunda anlaştıkları ve araçta kaçak eşya olmadığına dair yazılı beyanda bulundukları gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararına direnmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Usulsüz tahakkuk ettirilen verginin iadesinde uygulanacak faiz oranı ve başlangıç tarihi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 216. maddesinin iptal edilmeden önceki hali yerine, iptal sonrası oluşan yasal boşluğu ve 2019'daki yeni düzenlemeyi dikkate alarak faiz hesaplaması yapması gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ele geçirilen karoserlerin Türkiye'de kullanılmasının veya hurda değeri dışında maddi kazanca dönüştürülmesinin mümkün olup olmadığı hususunda eksik araştırma bulunmadığı, sanıkların konteynerlerin içeriğinden haberdar olmadıklarına dair savunmalarının ve bunu destekleyen delillerin varlığı gözetilerek, sanıkların suç işleme kastının olmadığı değerlendirilerek beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK'nın 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun unsurlarının, sanıkların transit beyannamesi ile nakledilen taklit marka ürünleri gümrük bölgesine sokmaları eyleminin 6769 sayılı Kanun'da düzenlenen “ithal etmek” seçimlik hareketine karşılık gelmesine rağmen, suç tarihinde yürürlükte olan kanunda bu eylemin suç olarak tanımlanmamış olması ve fail lehine olan kanunun uygulanması ilkesi gözetilerek, sanıkların beraatine ilişkin direnme kararının, suça konu ürünlerin iadesine ilişkin kısım düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.