Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gebelik.”
- Uyuşmazlık: Sanığın, kürtaj operasyonlarında anestezi uyguladığı kadınların gebelik sürelerinin on haftadan fazla olduğunu bilip bilmediği ve TCK'nun 30. maddesindeki hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, doktorla uzun süre çalışması, bazı kadınların gebelik sürelerinin on haftanın üzerinde olduğunu bilerek kürtaj operasyonlarına katılması ve tanık beyanlarıyla desteklenen pazarlık yaptığına dair iletişim kayıtları değerlendirilerek TCK'nın 30/1. maddesindeki hata hükmünün uygulanma koşullarının oluşmadığı ve sanığın gebelik sürelerinin on haftadan fazla olduğunu bildiğinin anlaşıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cinsel istismar mağduru çocuğun gebeliğinin sonlandırılması talebine ilişkin görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde düzenlenen sağlık tedbiri kapsamında değerlendirilmesi gereken gebeliğin sonlandırılması talebinin, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği'nin görev alanına girdiği gözetilerek, Bandırma Sulh Ceza Hakimliği'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı doktorların, davacıların bebeklerinde doğumdan sonra teşhis edilen Treacher Collins sendromunu gebelik sürecinde tespit edememeleri nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporları ve Türk Perinatoloji Derneği’nin görüşü doğrultusunda, Treacher Collins sendromunun gebelik sürecinde her zaman tespit edilemeyebileceği, davalı doktorların gerekli özeni gösterdiği ve kusurlu olmadıkları değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babalık davası ile birlikte açılan doğum giderleri, gebelik giderleri ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu ve davalının vefatı halinde nafaka yükümlülüğünün mirasçılara intikal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporu ve dosya kapsamına göre babalığın sabit olduğu, doğum ve gebelik giderlerinin hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, ancak vefat eden davalının nafaka yükümlülüğünün mirasçılarına geçmeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ilişkisinden kaynaklı hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat isteminin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hekimin özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kürtaj sonrası kontrol muayenesinde gebeliğin devam ettiğini tespit etmediği ve Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ile bilirkişi raporlarının bu hususu desteklediği gözetilerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi uygun bulunmuş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının gebelik takibi sırasında down sendromu teşhisinde kusurlu olup olmadığı ve bu sebeple doğan çocuğun down sendromlu olması nedeniyle maddi-manevi tazminat sorumluluğunun doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporlarına dayanılarak davalı doktorun gebelik takibi sırasında gerekli tetkikleri yaptığı ve down sendromu teşhisinde kusurunun olmadığı, bu sebeple tazminat sorumluluğunun doğmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Down sendromlu çocuğun doğumundan sonra, doktorun gebelik takibindeki aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasıyla, zorunlu mali sorumluluk sigortasına karşı açılan tazminat davasında, doktorun kusurunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Doktorun hastayı down sendromu riskine karşı gerekli testler ve alternatifler konusunda bilgilendirdiği, yapılan testlerin normal sonuçlar verdiği ve doktorun tıbbi uygulamada kusurunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gebelik takibi sırasında yapılan üçlü tarama testinde Down Sendromu riski çıkan davacıya, hekim tarafından kesin tanı yöntemleri ve riskleri konusunda yeterli aydınlatmanın yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hekimin aydınlatma yükümlülüğünün yazılı olması gerekmediği, protokol defterindeki kayıtların ve davacının üçlü tarama testini yaptırmış olmasının aydınlatıldığını gösteren karineler olduğu, davacının aksini ispatlayamadığı ve sigortalı hekimin kusursuz olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Doğumda bebeğin kollarının olmaması nedeniyle doktor ve hastanenin teşhis ve aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı ve oluşan manevi-maddi zararın tazmin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı doktorun gebelik takibini tıp kurallarına uygun yaptığı, davacı annenin önerilen detaylı ultrasonografi taramalarını reddettiği, davalı doktorun kusur ve özensizliğinin bulunmadığı ve doğuştan uzuv yokluğunun hamilelik döneminde tespit edilse dahi tedavi imkanının olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hastanenin ve sağlık çalışanlarının, prematüre doğan bebeğin kör kalmasıyla sonuçlanan tıbbi uygulamada kusurlu olup olmadığı ve bu kusur nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak, hem gebelik sürecinde hem de doğum sonrası dönemde davalının kusur ve ihmali olup olmadığının incelenmesi için ayrı ayrı alan uzmanı bilirkişi heyetlerinden yeterli ve kapsamlı rapor alınmadan, davacının itirazlarını da karşılayacak şekilde inceleme yapılmadan eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hekimin kürtaj işlemi neticesinde gebeliğin sonlanmaması nedeniyle açılan kısmi davada, kesinleşen ilk kararın, sonradan açılan ek davayı da kapsayıp kapsamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen kısmi dava kararının gerekçesinin tarafları ve mahkemeyi bağladığı, aynı olay ve taleplerle açılan ek davanın da bu bağlayıcılık kapsamında değerlendirilerek reddinin gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı doktor ve hastanenin vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık iddiasıyla, doğumdan kaynaklı oluşan fiziksel engel nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların davalı hastane ve doktora başvurduklarında gebeliğin 26. haftasının dolmuş olduğu, fetal anomali taramasının ise 20-22. haftalarda yapılması önerildiğinin ATK raporunda belirtilmesi ve dosya kapsamına göre davalıların kusurlu davranışının tespit edilememesi gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.