Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gelir.”
- Uyuşmazlık: İlk kısmi rücu davasında hüküm altına alınan gelir artışının, aynı davada hüküm altına alınmayan ilk peşin değerli gelirin kusur farkına mahsup edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki gelir artışlarına ilişkin hükmü iptal etmesinden sonra, ilk kısmi rücu davasında hüküm altına alınan gelir artışlarının, sonraki davada talep edilen ilk peşin değerli gelirin kusur farkından mahsup edilemeyeceği, ilk peşin değerli gelirin ve gelir artışlarının ayrı olgular olduğu, kazanılmış hak ve kesin hüküm ilkeleri gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için yazılı istekte bulunulmasının gerekip gerekmediği ve davacının dilekçesinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanması talebi bulunup bulunmadığı, dolayısıyla davacının sürekli gelire hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 99. maddesi gereğince sürekli iş göremezlik geliri talebinde bulunulması gerektiği, davacının maluliyet tespiti talebinin ise gelir bağlanması talebi olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, tıbbi atık toplama sözleşmesi kapsamında davacıdan tahsil etmesi gereken payın, brüt gelir üzerinden mi yoksa tahsil edilen gelir üzerinden mi hesaplanması gerektiği konusunda çıkan muarazanın giderilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede "brüt gelir" ifadesinin açıkça tanımlandığı, KDV dahil tüm gelirleri kapsadığı ve sözleşme değişikliklerinin yazılı olması gerektiği gözetilerek, fiili uygulamaya rağmen davalı idarenin brüt gelir üzerinden pay talep etme hakkı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu ölen sigortalının annesi tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasında, annenin 5510 sayılı Kanun uyarınca ölüm gelirine hak kazanıp kazanmadığının tespiti için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na karşı dava açılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının amacının ölenin desteğinden yoksun kalanların zararının tazmini olduğu, olay tarihinde annenin 65 yaşını doldurmamış olması ve ölenin eş ve çocuklarına gelir bağlandığından artan hisse bulunmaması sebebiyle ölüm geliri bağlanma koşullarını taşımadığı, ancak 65 yaşını dolduracağı tarih itibariyle gelir bağlanma koşullarının tekrar değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasında ölen sigortalının annesine destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi için, 5510 sayılı Yasanın 29. maddesi uyarınca ölüm gelirine hak kazanıp kazanmadığının tespiti için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına karşı dava açılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin olay tarihinde 65 yaşını doldurmamış olması ve 5510 sayılı Yasanın 20. maddesi gereğince ölüm geliri bağlanması için gerekli şartları taşımaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine tespit davası açılmasına gerek olmadığı, ancak annenin 65 yaşını doldurduğu tarih itibariyle ölüm geliri bağlanma ihtimalinin doğması sebebiyle bu tarihten sonraki muhtemel gelirlerin peşin sermaye değerinin tespiti için ek bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle maddi tazminat belirlenirken, davacının vergi dairesine beyan ettiği düşük gelirin mi yoksa asgari ücretin mi esas alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gerçek gelir kaybının tespiti için tutukluluk süresince işyerinin açık olup olmadığının ve gelir elde edilip edilmediğinin araştırılması, elde edilen gelirin asgari ücretten düşük olması halinde ise en azından asgari ücret üzerinden tazminat hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde yer alan "brüt gelir" ibaresinin KDV dahil mi yoksa KDV hariç mi olduğu noktasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle bakiye kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde brüt gelire KDV ekleneceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı ve brüt gelir ibaresinin KDV hariç geliri ifade ettiği şeklinde yapılan yorumun isabetli olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait ticari aracın davalı tarafından kullanılması ve gelirinin davacıya verilmemesi nedeniyle açılan teslim ve gelir kaybı alacağı davasında, mal rejiminin tasfiyesi davasıyla ilişkisi ve gelir kaybının hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin boşanma davası tarihi itibariyle sona erdiği, davacının bu tarihten önceki gelir kaybı için talepte bulunamayacağı ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olması nedeniyle ticari faiz yerine yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek asıl dava yönünden bozulmuş, birleşen davada ise faiz türü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucunda hükmedilen sendikal tazminattan gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 25. maddesi ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sendikal tazminatın iş güvencesi tazminatı niteliğinde olduğu ve bu nedenle gelir vergisinden muaf tutulması gerektiği gözetilerek, sendikal tazminatın tamamından gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerektiği yönünde uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, bedelin tespitinde kullanılan net gelir yöntemine göre hesaplanan üretim masraflarının doğru belirlenip belirlenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmen kapama erik bahçesi kısmen arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemiyle değer biçilirken, üretim masraflarının ekonomik tarımı engelleyecek kadar yüksek oranda hesaplanması doğru olmadığı ve brüt gelirin 1/3'ünden az olmaması gerektiği gözetilerek, hükme esas bilirkişi raporunda brüt gelirin 1/2’si oranında masraf hesaplanması hatalı görülerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Serbest bölgede çalışan işçilerin ücretlerinden kesilen gelir vergisinin terkin edilmesi halinde, bu tutar üzerindeki hak sahipliğinin işçiye mi yoksa işverene mi ait olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin net olarak kararlaştırılması halinde tüm vergi ve sosyal sigorta prim yükünün işveren tarafından karşılanacağı, dolayısıyla istisna edilen gelir vergisinin de işveren uhdesinde kalacağı, işverenin yurt dışına ihracat motivasyonunu artırmak amacıyla gelir vergisi istisnasından yararlandırılması suretiyle istihdam maliyetinin azaltılmasının hedeflendiği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.