Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gerçek Kişi Ticari İşletmesi”
- Uyuşmazlık: Terkin edilmiş gerçek kişi ticari işletmesinin ihyası talebinde bulunan davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçek kişi ticari işletmesinin terkin edilmesinin gerçek kişinin hak ehliyetini ortadan kaldırmadığı ve davada taraf ehliyetinin devam ettiği, dolayısıyla ihya talebinde hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerçek kişi ticari işletmesinin ticaret sicilinden silinmesinin ardından ihyasının talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçek kişi tacirin ticaret sicilinden kaydının silinmesinin taraf ehliyetini ortadan kaldırmaması ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ihya hükmünün gerçek kişi tacirler için değil ticaret şirketleri için öngörülmüş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Bir ticaret şirketi tarafından ticari amaçla kullanılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi sözleşmesi olup olmadığı ve davaya bakmakla görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Ticaret şirketinin ticari işletmesi için kullandığı kredinin, sözleşmede "Tüketici Kredisi Sözleşmesi" ibaresi geçse dahi 4077 sayılı TKHK kapsamında tüketici kredisi olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle de davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi değil, ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen akaryakıt bayilik sözleşmelerinin uyarlanması, bunun mümkün olmaması halinde feshi istemine ilişkin davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatiflerin TTK 124/1 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca ticaret şirketi ve tacir sayılması, davalı kooperatiflerin faaliyetleri bakımından akaryakıt satım işletmesine sahip bulunmaları ve bu kapsamda bayilik sözleşmeleri yapmaları nedeniyle uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu ve TTK m. 4/1 uyarınca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket adına kayıtlı olan ancak ticari olmayan amaçlarla kullanıldığı iddia edilen araçtaki ayıp nedeniyle açılan bedel iadesi davasında, davanın tüketici mahkemesinde mi yoksa asliye ticaret mahkemesinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tacir sıfatıyla, ticari işletmesi adına fatura düzenlenerek satın aldığı aracın kullanım amacının hususi olarak beyan edilmiş olsa dahi, tüketici işlemi olarak nitelendirilemeyeceği ve bu nedenle davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı eczanenin muvazaalı işletilmesi nedeniyle davacı kurumun, sözleşme tarihinden itibaren yapılan tüm ödemeleri geri isteme hakkının bulunup bulunmadığı ve istenen cezai şartın miktarının davalının ekonomik olarak mahvına sebep olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında uygulanan cezai işlemin, davalının ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı hususlarının araştırılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu ile eczane arasında imzalanan protokol gereğince uygulanan cezai şartın, eczanenin ekonomik olarak mahvına sebep olması nedeniyle tenkis edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Cezai şartın uygulanması sonucu eczanenin faaliyetine devam edemediği ve ekonomik olarak mahvolduğu gözetilerek, Türk Ticaret Kanunu’nun 24. maddesi hükmü gözetilmeksizin cezai şartın tenkisine karar veren yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı icra takibinde, borçlu eczanenin tacir olup olmadığına ve yetki sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Eczanelerin ticari işletme niteliğinde olduğu ve eczacıların da Türk Ticaret Kanunu'na göre tacir sayıldığı, dolayısıyla tarafların tacir sıfatıyla akdettiği yetki sözleşmesinin geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin yetki itirazını kabulüne ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya gönderilen kâr marjına ilişkin faturalarda, kâr marjı paylaşımının taraflar arasında imzalanan protokole aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, davacının sözleşme süresince bu faturaları itiraz etmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden ticari defterlerine kaydetmesinin, davacı tarafından anılan protokolün tadili ya da fatura içeriğinin benimsendiği anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fatura, sözleşmenin ifasına ilişkin bir belge olup taraflar arasındaki sözleşmeyi değiştirecek nitelikte olmadığı ve kâr marjının nasıl hesaplandığına dair verilerin faturada yer almaması nedeniyle davacının faturaları kontrol etme imkânının bulunmadığı gözetilerek, davacının faturaları itirazsız kabulünün protokolün tadili veya fatura içeriğinin benimsenmesi anlamına gelmeyeceği, bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.